| 1 |
gondola |
gondol |
n. |
|
- Tourists enjoyed a gondola ride through the canal.
- Turistler kanalda bir gondol gezintisinin keyfini çıkardı.
- Finland is not famous for its gondolas.
- Finlandiya, gondolları ile ünlü değildir.
- Finland is not famous for its gondolas.
- Finlandiya gondollarıyla ünlü değildir.
- Gondolas don't have sails.
- Gondolların yelkenleri yok.
- Gondolas don't have sails.
- Gondolların yelkenleri yoktur.
Show More (2)
|
| 2 |
gondola |
balon sepeti |
n. |
|
- From the gondola, passengers marvelled at the breathtaking view.
- Balon sepetinden bakan yolcular nefes kesici manzarayı hayranlıkla seyrettiler.
Show More (-2)
|
| 3 |
gondola |
(teleferikte) kabin |
n. |
|
- They sit in the cable car's gondola.
- Teleferik kabininde oturuyorlardı.
Show More (-2)
|
