grumble - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
grumble homurdanmak v.
  • Home is the place we love best and grumble the most.
  • En çok sevdiğimiz ve en çok homurdandığımız yer evdir.
  • He grumbled because they didn't pay him enough.
  • Ona yeterince ödeme yapmadıkları için homurdandı.
  • She's always grumbling.
  • O hep homurdanıyor.
Show More (15)
grumble söylenmek v.
  • Tom will always find something to grumble about.
  • Tom her zaman hakkında söylenecek bir şey bulacaktır.
  • She began to grumble and then to weep.
  • Söylenmeye ve ardından ağlamaya başladı.
Show More (-1)
grumble şikayet etmek v.
  • Tom is always grumbling about something.
  • Tom her zaman bir şeylerden şikayet eder.
Show More (-2)
grumble guruldamak v.
  • My stomach is grumbling.
  • Karnım gurulduyor.
Show More (-2)
grumble yakınmak v.
  • I'm tired of your everlasting grumbles.
  • Bitmek bilmeyen yakınmalarından bıktım.
Show More (-2)
grumble yakınma n.
  • Home is the place we love best and grumble the most.
  • Ev, en çok sevdiğimiz ve en çok yakındığımız yerdir.
Show More (-2)
grumble mırıldanmak v.
  • She would often hear him grumbling to himself.
  • Sık sık onun kendi kendine mırıldandığını duyardı.
Show More (-2)