| 1 |
hand in |
teslim etmek |
v. |
|
- His report has just been handed in.
- Raporu yeni teslim edildi.
- I have to hand in my report by next Wednesday.
- Önümüzdeki çarşambaya kadar raporumu teslim etmem gerekiyor.
- Be sure to hand in your homework by tomorrow.
- Yarına kadar ev ödevini teslim etmeyi unutma.
- Please hand in your papers by the last day of this month.
- Lütfen, raporlarınızı bu ayın son gününe kadar teslim edin.
- Hand in your examination papers.
- Sınav kağıtlarınızı teslim edin.
- We are supposed to hand in our papers by today.
- Evraklarımızı bugün teslim etmemiz gerekiyor.
- Have you handed in your homework?
- Ödevini teslim ettin mi?
- No one but Tom handed in the report.
- Tom'dan başka hiç kimse raporu teslim etmedi.
- Tom was the only one who didn't hand in his homework on time.
- Ev ödevini zamanında teslim etmeyen tek kişi Tom'du.
- He will be able to hand in his report tomorrow.
- Yarın raporunu teslim edebilecek.
- Your test papers must be handed in by Monday.
- Sınav kağıtlarınız Pazartesi gününe kadar teslim edilmelidir.
- Tom handed in his report.
- Tom raporunu teslim etti.
- His report has just been handed in.
- Onun raporu az önce teslim edildi.
- Tom was supposed to hand in his homework before the weekend.
- Tom'un ödevini hafta sonundan önce teslim etmesi gerekiyordu.
- You are supposed to hand in the report by the end of this week.
- Bu hafta sonuna kadar raporu teslim etmen gerekiyor.
- You must hand in your homework by Thursday without fail.
- Ödevini perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.
- I handed in my report yesterday.
- Raporumu dün teslim ettim.
- Tom convinced the teacher to let him hand in his homework late.
- Tom öğretmenini ev ödevini geç teslim etmesine izin vermesi için ikna etti.
- Hand in your papers.
- Kağıtlarınızı teslim edin.
- When do we hand in the report?
- Raporu ne zaman teslim edeceğiz?
- No one but him handed in the report.
- Ondan başka kimse raporu teslim etmedi.
- All essays must be handed in on time.
- Tüm denemeler zamanında teslim edilmelidir.
- I must hand in the report today.
- Raporu bugün teslim etmeliyim.
- Tom was the only one who didn't hand in his homework on time.
- Ödevini zamanında teslim etmeyen tek kişi Tom'du.
- He handed in his answer sheet.
- O, cevap kağıdını teslim etti.
- Please hand in the papers at the entrance.
- Lütfen kağıtları girişte teslim edin.
- Tom handed in his paper.
- Tom kağıdını teslim etti.
- Did you hand in your essay on time?
- Kompozisyonunu zamanında teslim ettin mi?
- Tom was the only one who handed in his homework on time.
- Tom ev ödevini zamanında teslim eden tek kişiydi.
- Tom handed in a blank test paper.
- Tom boş test kağıdını teslim etti.
- Please hand in the papers at the entrance.
- Lütfen girişte evrakları teslim edin.
- She handed in a blank test.
- O, boş bir test teslim etti.
- You are to hand in your assignments by Monday.
- Ödevlerini Pazartesiye kadar teslim edeceksin.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
- Normal sınavlara girmeye ek olarak, uzun bir kompozisyon teslim etmemiz gerekiyor.
- You are supposed to hand in the homework by the end of the week.
- Haftanın sonuna kadar ev ödevini teslim etmeniz gerekiyor.
- No one but Tom handed in the report.
- Tom'dan başka kimse raporu teslim etmedi.
- Tom convinced the teacher to let him hand in his homework late.
- Tom öğretmenini ödevini geç teslim etmesi için ikna etti.
- No one but him handed in the report.
- Ondan başka kimse rapor teslim etmedi.
- You must hand in your homework by Thursday without fail.
- Ev ödevini Perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.
- Tom was supposed to hand in his homework before the weekend.
- Tom'un hafta sonundan önce ev ödevini teslim etmesi gerekiyordu.
- He was supposed to hand in his homework before the weekend.
- Hafta sonundan önce ödevini teslim etmesi gerekiyordu.
- You are supposed to hand in the report by the end of this week.
- Bu haftanın sonuna kadar raporu teslim etmeniz gerekiyor.
- You are supposed to hand in the homework by the end of the week.
- Ödevini hafta sonuna kadar teslim etmen gerekiyor.
- I have to hand in my report by next Wednesday.
- Gelecek çarşambaya kadar raporumu teslim etmeliyim.
- Tom handed in his paper.
- Tom ödevini teslim etti.
- Tom was the only one who handed in his homework on time.
- Ödevini zamanında teslim eden tek kişi Tom'du.
- Be sure to hand in your homework by tomorrow.
- Ödevinizi yarına kadar teslim ettiğinizden emin olun.
- He handed in his paper.
- Kağıdını teslim etti.
- Did you hand in your essay on time?
- Denemeni zamanında teslim ettin mi?
- You are supposed to hand in your homework by Friday.
- Ödevinizi Cuma gününe kadar teslim etmeniz gerekiyor.
- Have you handed in your homework?
- Ev ödevini teslim ettin mi?
- When do we hand in the report?
- Raporu ne zaman teslim ediyoruz?
- All essays must be handed in on time.
- Tüm kompozisyonlar zamanında teslim edilmelidir.
- You should hand in your report to me on Monday.
- Pazartesi günü raporunu bana teslim etmelisin.
- I must hand in the report today.
- Bugün raporu teslim etmeliyim.
- He requires that the laboratory exercises be handed in before the final exam.
- Laboratuvar alıştırmalarının final sınavından önce teslim edilmesini istiyor.
- Your test papers must be handed in by Monday.
- Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- He handed in his answer sheet.
- Cevap kağıdını teslim etti.
Show More (55)
|
| 2 |
hand in |
vermek |
v. |
|
- I voted for a fair statute for all Members which must go hand in hand with a fair, honest and open expenses regime.
- Tüm Üyeler için adil, dürüst ve açık bir harcama rejimi ile el ele gitmesi gereken adil bir tüzüğe evet oyu verdim.
- He handed in his resignation to his boss.
- Patronuna istifasını verdi.
- When did Tom hand in his resignation?
- Tom istifasını ne zaman verdi?
- Hand in your examination papers.
- Sınav kağıtlarınızı verin.
- Tom handed in a blank test paper.
- Tom boş bir sınav kağıdı verdi.
- She handed in a blank test.
- Boş bir test verdi.
- Tom has handed in his resignation.
- Tom istifasını verdi.
- Did he hand in his resignation?
- İstifasını verdi mi?
- You are supposed to hand in your homework by Friday.
- Ödevini cuma gününe kadar vermen gerekir.
Show More (6)
|
| 3 |
hand in |
sunmak |
v. |
|
- Tom has handed in his resignation.
- Tom istifasını sundu.
- Did he hand in his resignation?
- O, istifasını sundu mu?
- He handed in his resignation to his boss.
- Patronuna istifasını sundu.
Show More (0)
|
| 4 |
hand in |
parmağı olma |
n. |
|
- I can see his hand in this.
- Bunda onun parmağı olduğunu görebiliyorum.
Show More (-2)
|
