Tureng - heavy rain - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	heavy rain	şiddetli yağmur	n.
	The heavy rain prevented us from going fishing. Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi. The game was canceled because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden oyun iptal edildi. The heavy rain prevented me from going out. Şiddetli yağmur dışarı çıkmamı engelledi. I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers. Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim. In the wake of the heavy rain, there was a major flood. Şiddetli yağmurun ardından büyük bir sel baskını oldu. Despite the heavy rain, he decided to leave. Şiddetli yağmura rağmen gitmeye karar verdi. The heavy rain brought floods in the valley. Şiddetli yağmur vadiye sel getirdi. We couldn't go out because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden dışarı çıkamadık. The dam burst owing to the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden baraj taştı. I couldn't go because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden gidemedim. The track meet was called off on account of the heavy rain. Spor karşılaşması, şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi. We had to stop because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden durmak zorunda kaldık. Emily kept on waiting in the heavy rain with no coat on. Emily şiddetli yağmurda üzerinde mont olmadan beklemeye devam etti. I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop. Taksiye binmek zorunda kaldım çünkü şiddetli yağmur tüm trenlerin durmasına neden oldu. After the heavy rain, there was a big flood. Şiddetli yağmurdan sonra büyük bir sel vardı. I couldn't go because of the heavy rain. Şiddetli yağmur nedeni ile gidemedim. The heavy rain made them put off their departure. Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi. Despite the heavy rain, he decided to leave. Şiddetli yağmura rağmen o ayrılmaya karar verdi. In spite of the heavy rain, he decided to go out. Şiddetli yağmura rağmen, dışarı çıkmaya karar verdi. The heavy rain prevented us from going fishing. Şiddetli yağmur balığa çıkmamızı engelledi. The river overflowed because of the heavy rain. Nehir şiddetli yağmur nedeniyle taştı. The heavy rain brought the flood, causing damage. Şiddetli yağmur sel getirdi, hasara sebep oldu. We had flooding because of last week's heavy rains. Geçen haftaki şiddetli yağmurlar nedeniyle su baskını yaşadık. The river was muddy after the heavy rain. Şiddetli yağmurdan sonra nehir çamurluydu. After the heavy rain, there was a big flood. Şiddetli yağmurdan sonra büyük bir sel oldu. The game was canceled because of heavy rain. Şiddetli yağmur nedeniyle, oyun iptal edildi. Two weeks of heavy rain resulted in flooding. İki hafta süren şiddetli yağmur sele neden oldu. Two weeks of heavy rain resulted in flooding. İki haftalık şiddetli yağmur sel ile sonuçlandı. The dam burst owing to the heavy rain. Şiddetli yağmur nedeniyle baraj patladı. I couldn't go out, due to the heavy rain. Şiddetli yağmur nedeniyle dışarı çıkamam. The heavy rain brought the flood, causing damage. Şiddetli yağmur sele neden oldu ve hasara yol açtı. A heavy rain prevented me from going. Şiddetli yağmur gitmemi engelledi. The heavy rain prevented me from going. Şiddetli yağmur gitmemi engelledi. Today's Tigers-Giants baseball game was called off due to heavy rain. Bugünkü Tigers-Giants beyzbol maçı şiddetli yağmurdan dolayı iptal edildi. We couldn't go out because of the heavy rain. Şiddetli yağmurdan dolayı evden çıkamadık. The heavy rains caused the river to flood. Şiddetli yağmur nehrin taşmasına neden oldu. The heavy rain prevented them from going there. Şiddetli yağmur oraya gitmelerini engelledi. Heavy rains fell for more than a day. Şiddetli yağmurlar bir günden daha fazla yağdı. In the wake of the heavy rain, there was a major flood. Şiddetli yağmurun ardından büyük bir sel meydana geldi. The heavy rain prevented them from going there. Şiddetli yağmur, onların oraya gitmesini engelledi. There were floods as a result of the heavy rain. Şiddetli yağmur nedeniyle sel meydana geldi. He could not go out because of the heavy rain. Şiddetli yağmurdan dolayı dışarı çıkamadı. The heavy rain kept the children in all day. Şiddetli yağmur çocukları bütün gün içeride tuttu. A heavy rain prevented me from going. Şiddetli yağmur gidişimi engelledi. Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry. Gece boyunca yağan şiddetli yağmur, kazazedeleri kazazede feribottan kurtarma çabalarını sekteye uğrattı. The river overflowed because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden nehir taştı. The dam burst owing to the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden baraj kapakları patladı. As you know, we were late due to the heavy rain. Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık. The game was canceled because of the heavy rain. Maç, şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi. The heavy rain kept us from going out. Şiddetli yağmur bizi dışarı çıkmaktan alıkoydu. We had a heavy rain yesterday. Dün şiddetli yağmur vardı. In spite of the heavy rain, he visited his friend in hospital. Şiddetli yağmura rağmen arkadaşını hastanede ziyaret etti. I couldn't go out, due to the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden dışarı çıkamadım. A heavy rain began to fall. Şiddetli yağmur yağmaya başladı. Heavy rains fell for more than a day. Bir günden fazla şiddetli yağmur yağdı. As you know, we were late due to the heavy rain. Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmur nedeniyle geç kaldık. Today's Tigers-Giants baseball game was called off due to heavy rain. Bugünkü Tigers-Giants beyzbol maçı şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi. The match was cancelled due to the heavy rain. Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi. He went out in spite of the heavy rain. Şiddetli yağmura rağmen dışarı çıktı. The heavy rain prevented us from going out. Şiddetli yağmur dışarı çıkmamızı engelledi. The rivers were flooded by the heavy rain. Şiddetli yağmur nedeniyle nehirler taştı. In spite of the heavy rain, he visited his friend in hospital. Şiddetli yağmura rağmen hastanedeki arkadaşını ziyaret etti. The heavy rain made them put off their departure. Şiddetli yağmur onların yola çıkmalarını ertelemelerine neden oldu. The heavy rain kept the children in all day. Şiddetli yağmur çocukları bütün gün evde tuttu. In spite of the heavy rain, he visited his friend in the hospital. Şiddetli yağmura rağmen hastanedeki arkadaşını ziyaret etti. The heavy rain kept us from going out. Şiddetli yağmur dışarı çıkmamızı engelledi. They started in spite of the heavy rain. Şiddetli yağmura rağmen, başladılar. There was a heavy rain last night. Dün gece şiddetli yağmur vardı. The heavy rain prevented me from going. Şiddetli yağmur benim gitmemi engelledi. The game was canceled because of heavy rain. Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi. He could not go out because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden dışarı çıkamadı. After the heavy rains, the river overflowed its banks. Şiddetli yağmurlardan sonra nehir taştı. They've had heavy rains for over a week. Bir haftadır şiddetli yağmur yağıyor. Show More (70)
2	heavy rain	yoğun yağış	n.
	The track meet was called off on account of the heavy rain. Atletizm karşılaşması, yoğun yağış nedeniyle iptal edildi. The rivers were flooded by the heavy rain. Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı. I had to take a taxi because the heavy rain caused all the trains to stop. Yoğun yağış bütün trenlerin durmasına sebep olduğu için bir taksiye binmek zorunda kaldım. The dam burst owing to the heavy rain. Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı. Show More (1)