Tureng - highway - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	highway	otoyol	n.
	We are better viewing it as a highway that connects them. Bunu, onları birbirine bağlayan bir otoyol olarak görsek daha iyi olur. Distribution takes place along lines under the public highway. Dağıtım, kamuya açık otoyolun altındaki hatlar boyunca gerçekleşir. The ferries must be regarded as the islands' only highway. Feribotlar adaların tek otoyolu olarak görülmelidir. The highway was blocked. Otoyol kapandı. You can go one hundred kilometers an hour on the highway. Otoyolda saatte yüz kilometre gidebilirsin. There's a traffic jam on the highway. Otoyolda trafik sıkışıklığı var. Let's find Highway 483 on this map. Bu haritada 483. otoyolu bulalım. A bear was crossing the highway. Bir ayı otoyoldan karşıya geçiyordu. The traffic accident took place on the highway. Trafik kazası, otoyolda meydana geldi. This highway is not very bicycle-friendly. Bu otoyol pek bisiklet dostu değil. The highway was blocked. Otoyol kapalıydı. That's highway robbery! Bu otoyol soygunu! There's a bear crossing the highway. Otoyolu geçen bir ayı var. The highway runs parallel to the river. Otoyol nehre paralel gidiyor. How can we reduce the number of highway accidents? Otoyol kazalarının sayısını nasıl azaltabiliriz? Tom hit a deer on the highway. Tom otoyolda bir geyiğe çarptı. This highway saves us a lot of time. Bu otoyol bize çok zaman kazandırır. This highway will take you out of the city. Bu otoyol sizi şehrin dışına çıkaracak. In Austria, you have to pay to use the highway. Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasın. We have highways that we need to build. İnşa etmemiz gereken otoyollar var. This road joins the highway there. Bu yol orada otoyola katılır. We have highways that we need to build. Yapmamız gereken otoyollarımız var. Tom drives at 60 mph on the highway in order to save fuel. Tom yakıt tasarrufu yapmak için otoyolda saatte 60 mil hızla sürer. I took Highway 58. 58. otoyola çıktım. After the war most of the highways were in urgent need of repair. Savaştan sonra otoyolların çoğuna acil onarım gerekmişti. There was a multiple collision on the highway. Otoyolda bir zincirleme trafik kazası vardı. The two cities are connected by this highway. İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlanıyor. There was a wreck on the highway. Otoyolda bir kaza oldu. I took the highway. Otoyolu kullandım. A bear was crossing the highway. Bir ayı otoyolu geçiyordu. The badly decomposed body of a young girl was found on the side of a highway. Genç bir kızın fena halde çürümüş cesedi otoyolun kenarında bulundu. There's a bear crossing the highway. Otoyoldan geçen bir ayı var. Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks. Hangi otoyola karar verirsen ver, arabalarla ve kamyonlarla dolu olacaktır. The highway was blocked. Otoyol engellendi. Whichever highway you decide on, it will be crowded with cars and trucks. Hangi otoyola karar verirseniz verin, arabalar ve kamyonlarla dolu olacaktır. There was a multiple collision on the highway. Otoyolda çoklu bir çarpışma oldu. The construction of a highway will contribute to the growth of the suburbs. Otoyol inşaatı banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır. In Austria, you have to pay to use the highway. Avusturya'da otoyolu kullanmak için para ödemek zorundasınız. When you get on the highway, shift into fifth gear. Otoyola çıktığında, beşinci vitese geç. This highway has lots of potholes. Bu otoyolda bir sürü çukur var. This highway has a shoulder. Bu otoyolda bir banket var. This road joins the highway there. Bu yol orada otoyolla birleşiyor. The highway is snarled up. Otoyol iyice tıkandı. The neighbourhood was cut in two by the highway. Mahalle otoyol tarafından ikiye bölünmüştür. The highways in this country are excellent. Bu ülkedeki otoyollar mükemmel. A bear crossed the highway. Otoyoldan karşıya bir ayı geçti. Yesterday, there was a terrible accident on the highway. Dün otoyolda korkunç bir kaza oldu. Bicycling on this highway is very dangerous. Bu otoyolda bisiklete binmek çok tehlikelidir. This highway is not very bicycle-friendly. Bu otoyol çok bisiklet dostu değil. This highway has a lot of potholes. Bu otoyolda çok fazla çukur var. There is a traffic jam on the highway. Otoyolda trafik sıkışıklığı var. The badly decomposed body of a young girl was found on the side of a highway. Bir otoyolun kenarında genç bir kızın çürümüş cesedi bulundu. You must know the highway code. Otoyol kurallarını bilmelisin. In France there are very good highways. Fransa'da çok iyi otoyollar var. The accident took place on the highway. Kaza, otoyolda meydana geldi. Sami checked along the highway, but there was no sign of Layla. Sami otoyol boyunca kontrol etti ama Layla'dan hiçbir iz yoktu. You can go one hundred kilometers an hour on the highway. Otoyolda saatte yüz kilometre gidebilirsiniz. Traffic conditions on the highway are normal this morning. Bu sabah otoyoldaki trafik durumu normal. The neighborhood was cut in two by the highway. Mahalle otoyol tarafından ikiye bölünmüştür. A bear crossed the highway. Bir ayı otoyolu geçti. Bicycling on this highway is very dangerous. Bu otoyolda bisiklet sürmek çok tehlikeli. This highway saves us a lot of time. Bu otoyol bize çok zaman kazandırıyor. Tom drives at 60 mph on the highway in order to save fuel. Tom yakıttan tasarruf etmek için otoyolda saatte 60 mil hızla gidiyor. Go play on the highway, kids! Gidin otoyolda oynayın çocuklar! There was a bear crossing the highway. Otoyolu geçen bir ayı vardı. Which highway leads to the football stadium? Hangi otoyol futbol stadyumuna gidiyor? There's a traffic jam on the highway. Otoyolda trafik kilitlenmiş. Life is like a big highway. Hayat büyük bir otoyol gibidir. The traffic accident took place on the main highway. Trafik kazası ana otoyolda meydana geldi. He maintained a steady speed on the highway. Otoyolda sabit bir hızda ilerliyordu. Since they left the national highway, they hadn't come across another car. Ulusal otoyoldan ayrıldıklarından beri başka bir arabaya rastlamamışlardı. On the highway of life, sometimes you'll be the bug, other times you'll be the windshield. Hayat otoyolunda bazen böcek olursun, bazen de ön cam. Show More (69)
2	highway	otoban	n.
	That's highway robbery. Bu otoban soygunu. There was a wreck on the highway. Otobanda bir enkaz vardı. The accident took place on the highway. Kaza, otobanda gerçekleşti. That's highway robbery! O bir otoban soygunu! Yesterday I had a horrible accident on the highway. Dün otobanda korkunç bir kaza geçirdim. That's highway robbery. O, otoban soygunu. I took the highway. Otobandan gittim. When you get on the highway, shift into fifth gear. Otobana girdiğinizde beşinci vitese geçin. He maintained a steady speed on the highway. Otobanda sabit bir hızda kaldı. Show More (6)
3	highway	karayolu	n.
	The traffic accident took place on the main highway. Ana karayolu üzerinde trafik kazası oldu. Traffic conditions on the highway are normal this morning. Bu sabah karayolu üzerindeki trafik koşulları normaldir. The highway runs parallel to the river. Karayolu nehre paralel olarak devam eder. Yesterday, there was a terrible accident on the highway. Dün karayolunda korkunç bir kaza vardı. The neighborhood was cut in two by the highway. Mahalle karayolu ile ikiye ayrıldı. The highway is snarled up. Karayolu arap saçına döndü. The neighbourhood was cut in two by the highway. Mahalle karayolu ile ikiye ayrıldı. This highway has a shoulder. Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var. Show More (5)
4	highway	ana yol	n.
	Since they left the national highway, they hadn't come across another car. Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar. Show More (-2)