|
- A thousand ewes with 1 200 lambs are taken to the hillside.
- Bin koyun 1200 kuzuyla birlikte yamaca götürüldü.
- No-one is going to ask us to go and die on an Afghan hillside, though others will be asked to pay that price.
- Hiç kimse bizden gidip bir Afgan yamacında ölmemizi istemeyecek ancak başkalarından bu bedeli ödemeleri istenecek.
- I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
- Güney Fransa'da yamaçta küçük bir arsa satın aldım ve burada bir emeklilik evi inşa etmeyi planlıyorum.
- I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
- Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
- Tom took a picture of the cattle grazing on the hillside.
- Tom yamaçta otlayan sığırların fotoğrafını çekti.
- The rock rolled down the hillside.
- Kaya yamaçtan aşağıya yuvarlandı.
- The building which stands on the hillside is our school.
- Yamaçta duran bina okulumuzdur.
- The hillside burned all night.
- Yamaç bütün gece yandı.
- The rock rolled down the hillside.
- Kaya yamaçtan aşağı yuvarlandı.
Show More (6)
|