|
- Legal proceedings must therefore be taken against them, and they must, if necessary, be punished.
- Bu nedenle onlara karşı yasal işlem başlatılmalı ve gerekirse cezalandırılmalıdırlar.
- We will make the relevant checks and, of course, we will improve this service if necessary.
- İlgili kontrolleri yapacağız ve elbette gerekirse bu hizmeti geliştireceğiz.
- It is precisely for this reason that I believe the Union should reserve its right to act accordingly if necessary.
- İşte tam da bu nedenle, Birliğin gerektiğinde bu doğrultuda hareket etme hakkını saklı tutması gerektiğine inanıyorum.
- This will make it possible to react to changes in developments more rapidly if necessary.
- Bu, gerektiğinde gelişmelerdeki değişikliklere daha hızlı tepki vermeyi mümkün kılacaktır.
- We shall check all this and correct the Minutes, if necessary.
- Tüm bunları kontrol edeceğiz ve gerekirse Tutanakları düzelteceğiz.
- Risk reduction measures in addition to those mentioned above may, if necessary, be proposed in the future.
- Yukarıda belirtilenlere ek olarak risk azaltma önlemleri, gerekirse, gelecekte önerilebilir.
- Let us continue along this path, with growing confidence, criticising the United States if necessary.
- Bu yolda, artan bir güvenle, gerekirse ABD'yi eleştirerek devam edelim.
- After six years, these two legal instruments should be tested and, if necessary, improved.
- Altı yıl sonra, bu iki yasal araç test edilmeli ve gerekirse iyileştirilmelidir.
- If necessary, the precautionary principle could be applied to ban such uses.
- Gerekirse, bu tür kullanımları yasaklamak için ihtiyatlılık ilkesi uygulanabilir.
- However, if necessary, additional new funds will be made available for scrapping and for social assistance.
- Bununla birlikte, gerekirse hurdaya ayırma ve sosyal yardım için ek yeni fonlar sağlanacaktır.
- If necessary, the precautionary principle could be applied to ban such uses.
- Gerekirse bu tür kullanımları yasaklamak için ihtiyatlılık ilkesi uygulanabilir.
- I would therefore appeal to the Danish Presidency to exert considerable pressure if necessary.
- Bu nedenle Danimarka Dönem Başkanlığına gerekirse ciddi bir baskı uygulaması çağrısında bulunuyorum.
- If necessary, we must publicly shame our House into action.
- Gerekirse Meclisimizi kamuoyu önünde utandırarak harekete geçirmeliyiz.
- It can only draw its strength, if necessary, from the support of the nations.
- Gücünü, gerekirse, sadece ulusların desteğinden alabilir.
- If necessary we must provide support for connecting the networks in these regions to other networks.
- Gerekirse bu bölgelerdeki ağların diğer ağlara bağlanması için destek sağlamalıyız.
- We have sufficient instruments for doing this, which can be updated if necessary.
- Bunu yapmak için, gerektiğinde güncellenebilecek yeterli araçlara sahibiz.
- An assembly is a place of debate and discussion and, if necessary, of decision-making.
- Meclis, tartışma, müzakere ve gerektiğinde karar alma yeridir.
- That question calls for reflection, for debate and, if necessary, for action.
- Bu soru üzerinde düşünmeyi, tartışmayı ve gerekirse harekete geçmeyi gerektirmektedir.
- It is against the law, and we will therefore be taking you to the Court of Justice if necessary.
- Bu yasalara aykırıdır ve bu nedenle gerekirse sizi Adalet Divanına götüreceğiz.
- If necessary, other working groups on specific issues may be created.
- Gerekirse, belirli konularda başka çalışma grupları da oluşturulabilir.
- I believe that a slot is a commodity which should be traded if necessary.
- Bir slotun, gerektiğinde takas edilmesi gereken bir meta olduğuna inanıyorum.
- If necessary, we should be prepared to delay negotiations until we have them.
- Gerekirse, bunları elde edene kadar müzakereleri ertelemeye hazır olmalıyız.
- It is clear that if necessary, we must start discussing the European Union's development after 2006 today.
- Gerekirse Avrupa Birliği'nin 2006 sonrasındaki gelişimini bugünden tartışmaya başlamamız gerektiği açıktır.
- If necessary the Commission will probably make new proposals for further liberalisation of markets.
- Gerekirse Komisyon muhtemelen piyasaların daha da serbestleştirilmesi için yeni önerilerde bulunacaktır.
- If necessary, we will go it alone; we hear them say.
- Gerekirse tek başımıza gideriz; dediklerini duyuyoruz.
- We will confirm this today and, if necessary, in a conciliation procedure.
- Bunu bugün ve gerekirse bir uzlaşma prosedürü ile teyit edeceğiz.
- If necessary, the Commission will initiate proceedings.
- Gerekmesi halinde Komisyon gerekli işlemleri başlatacaktır.
- Legal proceedings must therefore be taken against them, and they must, if necessary, be punished.
- Bu nedenle haklarında yasal işlem başlatılmalı ve gerekirse cezalandırılmalıdırlar.
- The use of stem cells from one's own body or if necessary from residual embryos, is defensible.
- Kişinin kendi vücudundan ya da gerekirse embriyo kalıntılarından elde edilen kök hücrelerin kullanılması savunulabilir.
- I believe that a slot is a commodity which should be traded if necessary.
- Bir slotun gerektiğinde takas edilmesi gereken bir meta olduğuna inanıyorum.
- Should you decide to act on that deplorable idea, you will be freed from your chains, if necessary against your will!
- Bu içler acısı fikre göre hareket etmeye karar verirseniz, gerekirse iradeniz dışında zincirlerinizden kurtulacaksınız!
- If necessary, a joint approach could play an additional role to promote networks.
- Gerekirse ortak bir yaklaşım ağları teşvik etmek için ek bir rol oynayabilir.
- If necessary, the Commission will initiate proceedings.
- Gerekirse, Komisyon işlemleri başlatacaktır.
- Only a dialogue - involving terrorists if necessary - can secure sustainable peace.
- Gerekiyorsa teröristlerin de dahil edileceği bir diyalog, sürdürülebilir barışı teminat altına almanın tek yoludur.
- The Bush administration has never hidden its determination to remove Saddam Hussein by force if necessary.
- Bush yönetimi Saddam Hüseyin'i gerekirse güç kullanarak ortadan kaldırma kararlılığını hiçbir zaman gizlemedi.
- Dividing up the airspace into sectors could be brought about if necessary through qualified majority decisions.
- Hava sahasının sektörlere bölünmesi, gerekirse nitelikli çoğunluk kararlarıyla gerçekleştirilebilir.
- They can also be unilaterally abrogated if necessary.
- Gerekirse tek taraflı olarak da feshedilebilirler.
- Tom said he would draw a map for her if necessary.
- Tom, eğer gerekirse onun için bir harita çizeceğini söyledi.
- I'll come if necessary.
- Gerekirse geleceğim.
- Take it apart if necessary.
- Gerekirse parçalara ayırın.
- Tom said he would draw a map for her if necessary.
- Tom gerekirse onun için bir harita çizebileceğini söyledi.
- I will go with you if necessary.
- Gerekirse seninle gideceğim.
- I will go with you if necessary.
- Gerekirse ben de sizinle gelirim.
- He said he would draw a map for her if necessary.
- Gerekiyorsa ona bir harita çizebileceğini söyledi.
- We are authorized to use force if necessary.
- Gerekirse güç kullanma yetkimiz var.
- If necessary, I have no objection to paying a special fee.
- Gerekirse, özel bir ücret ödemeye itirazım yok.
- If necessary, I will come soon.
- Gerekirse hemen gelirim.
- I can be assertive if necessary.
- Gerekirse iddialı olabilirim.
- If necessary, I'll come at nine tomorrow.
- Gerekirse, yarın dokuzda gelirim.
- He said he would draw a map for her if necessary.
- Gerekirse onun için bir harita çizebileceğini söyledi.
- We are authorized to use force if necessary.
- Gerekirse güç kullanmaya yetkiliyiz.
- If necessary, I will come soon.
- Gerekirse, yakında gelirim.
- I'll come if necessary.
- Gerekirse gelirim.
Show More (50)
|
