in due course - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
in due course zamanı gelince adv.
  • In Directive 2001/18 it was envisaged that there would be sectoral legislation, brought forward in due course.
  • 2001/18 sayılı Direktifte sektörel mevzuatın zamanı geldiğinde gündeme getirilmesi öngörülmüştü.
  • There will be a report on that issue in due course.
  • Zamanı geldiğinde bu konuda bir rapor hazırlanacak.
  • In due course these people must go home.
  • Zamanı geldiğinde bu insanlar evlerine dönmelidir.
Show More (20)
in due course zamanında adv.
  • I hope that will be received in due course, but the deadline was not respected.
  • Umarım bu söz zamanında yerine getirilir, ancak son tarihe riayet edilmemiştir.
  • We will have this carefully examined and you will be informed of the outcome in due course.
  • Bu konuyu dikkatle inceleyeceğiz ve sonuç hakkında sizi zamanında bilgilendireceğiz.
  • I will ensure that each of you receives a response in writing in due course.
  • Her birinize zamanında yazılı olarak yanıt verilmesini sağlayacağım.
Show More (1)