| 1 |
just now |
az önce |
adv. |
|
- We warmly applauded the President of the Commission just now.
- Az önce Komisyon Başkanını içtenlikle alkışladık.
- You spoke just now about new technology, about the new economy.
- Az önce yeni teknoloji ve yeni ekonomi hakkında konuştunuz.
- I too, like the Committee Chairman, who spoke just now, feel that it is imperative that the procedure is reformed.
- Ben de, az önce konuşan Komite Başkanı gibi, prosedürün yeniden düzenlenmesinin zorunlu olduğunu düşünüyorum.
- We must achieve this, again within the framework of the debate on rights which we mentioned just now.
- Bunu da yine az önce bahsettiğimiz haklar tartışması çerçevesinde gerçekleştirmeliyiz.
- I spoke just now of the historic vote on education through sport.
- Az önce spor yoluyla eğitime ilişkin tarihi oylamadan bahsettim.
- Those who were in the Chamber just now know what I mean.
- Az önce Mecliste bulunanlar ne demek istediğimi anladılar.
- Unfortunately, the initiatives are, as I said just now, to be taken at the wrong level.
- Ne yazık ki, az önce de söylediğim gibi, bu girişimler yanlış düzeyde ele alınıyor.
- The President of the Council asked me a question just now.
- Konsey Başkanı az önce bana bir soru sordu.
- Therefore, ladies and gentlemen, there is no need for long laments of pity such as I heard just now.
- Bu nedenle, hanımefendiler ve beyefendiler, az önce duyduğum gibi uzun acıma haykırışlarına gerek yok.
- That was said with a great deal of humanity just now.
- Bu az önce büyük bir insaniyetle söylendi.
- Moreover, we are pushing resolutely ahead towards enlarging the Union as, Prime Minister, you said just now.
- Ayrıca, Sayın Başbakan, sizin de az önce söylediğiniz gibi, Birliği genişletme yolunda kararlılıkla ilerliyoruz.
- We took this line when responding to the questions posed just now and it applies in this context too.
- Az önce yöneltilen sorulara yanıt verirken bu çizgiyi benimsedik ve bu bağlamda da geçerlidir.
- As I said just now, the latest IGC is about to start.
- Az önce de söylediğim gibi, son IGC başlamak üzere.
- Mr Fruteau stated just now that the fruits of growth were distributed inequitably.
- Bay Fruteau az önce büyümenin meyvelerinin adaletsiz bir şekilde dağıtıldığını belirtti.
- You said just now that contamination is unavoidable.
- Az önce kirlenmenin kaçınılmaz olduğunu söylediniz.
- Mr Vatanen expressed this most forcefully just now.
- Sayın Vatanen bunu az önce en güçlü şekilde ifade etti.
- I mentioned just now the general agreement on trade in services, for example.
- Örneğin, az önce hizmet ticaretine ilişkin genel anlaşmadan bahsettim.
- I met him just now.
- Onunla az önce tanıştım.
- Paul telephoned just now.
- Paul az önce telefon etti.
- They came home from school just now.
- Okuldan eve az önce geldiler.
- He left just now.
- Az önce gitti.
- The lights went out just now.
- Az önce ışıklar söndü.
- He came home just now.
- Az önce eve geldi.
- It began snowing just now.
- Az önce kar yağmaya başladı.
- I heard a shot just now.
- Az önce bir silah sesi duydum.
- My father came home just now.
- Babam az önce eve geldi.
- She went out just now.
- O az önce çıktı.
- He left the office just now.
- Az önce ofisten ayrıldı.
- He left the office just now.
- O, az önce ofisten ayrıldı.
- I'll read you the poem I wrote just now.
- Sana az önce yazdığım şiiri okuyacağım.
- He came home just now.
- O az önce eve geldi.
- I've just now finished doing my French homework.
- Fransızca ev ödevimi yapmayı az önce bitirdim.
- She telephoned just now.
- Az önce telefon etti.
- I met your father just now.
- Az önce babanla karşılaştım.
- She went out just now.
- Az önce dışarı çıktı.
- What were you thinking just now?
- Az önce ne düşünüyordun?
- Your boyfriend got tired of waiting for you and left just now.
- Erkek arkadaşın seni beklemekten usandı ve az önce gitti.
- It began raining just now.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Paul telephoned just now.
- Paul, az önce telefon etti.
- Paul telephoned just now.
- Paul, az önce aradı.
Show More (37)
|
| 2 |
just now |
şimdi |
adv. |
|
- I note the point you made last night and again just now.
- Dün gece ve şimdi tekrar dile getirdiğiniz hususu not ediyorum.
- Normally a follow-up question is answered, and a follow-up question to Question No 14 has just now been answered.
- Normalde bir takip sorusu cevaplanır ve 14 numaralı sorunun takip sorusu şimdi cevaplanmıştır.
- This a bit simpler than just now.
- Bu şimdi olduğundan biraz daha basit.
- I note the point you made last night and again just now.
- Dün gece ve şimdi tekrar belirttiğiniz hususu not ediyorum.
- I note the point you made last night and again just now.
- Dün gece ve şimdi tekrar dile getirdiğiniz hususları not ediyorum.
- I do it all the time, like just now, with you.
- Bunu her zaman yapıyorum, şimdi seninle yaptığım gibi.
- She telephoned just now.
- O şimdi telefon etti.
- I'm coming to you just now.
- Şimdi sana geliyorum.
- Tom came home just now.
- Tom şimdi eve geldi.
- I don't feel like sleeping just now.
- Canım şimdi uyumak istemiyor.
- Tom did that just now.
- Tom bunu şimdi yaptı.
- Tom is just now doing that.
- Tom şimdi bunu yapıyor.
- Tom is just now doing that.
- Tom bunu şimdi yapıyor.
- I've just now finished doing my French homework.
- Fransızca ödevimi şimdi bitirdim.
- I just now found this.
- Bunu şimdi buldum.
- They came home from school just now.
- Okuldan eve şimdi geldiler.
- I arrived here just now.
- Buraya şimdi geldim.
- We're very busy just now.
- Biz şimdi çok meşgulüz.
- Can we not talk about this just now?
- Bunu şimdi konuşmasak olmaz mı?
- Your boyfriend got tired of waiting for you and left just now.
- Erkek arkadaşın seni beklemekten sıkıldı ve şimdi gitti.
- She came home just now.
- Şimdi eve geldi.
- My father came home just now.
- Babam şimdi eve geldi.
- The lights went out just now.
- Işıklar şimdi söndü.
- I just now found this.
- Bunu sadece şimdi buldum.
- My mother is very busy just now.
- Annem şimdi çok meşgul.
- Tom has just now agreed to do that.
- Tom bunu yapmayı şimdi kabul etti.
- I met him just now.
- Onunla şimdi tanıştım.
- I was just now thinking about you.
- Ben de şimdi seni düşünüyordum.
- I heard a shot just now.
- Ben şimdi bir silah sesi duydum.
- I need money in general, not just now.
- Paraya genel olarak ihtiyacım var, sadece şimdi değil.
Show More (27)
|
| 3 |
just now |
şu anda |
adv. |
|
- Vaccination is not a sensible way forward just now during the epidemic.
- Şu anda salgın sırasında aşılama mantıklı bir yol değildir.
- The Member States are just now putting the package into effect.
- Üye Devletler şu anda paketi yürürlüğe koymaktadır.
- The questions which have been put to me just now are twofold.
- Şu anda bana yöneltilen sorular iki yönlüdür.
- Nor was I, just now, seeking to prevent us from discussing foot-and-mouth.
- Ben de şu anda şap hastalığını tartışmamızı engellemeye çalışmıyordum.
- Everyone from the Committee on Fisheries is present just now.
- Balıkçılık Komitesi'nden herkes şu anda burada.
- For that reason, I was unable to take the floor just now.
- Bu nedenle şu anda söz alamadım.
- You have presided over 358 separate votes just now.
- Şu anda 358 ayrı oylamaya başkanlık ettiniz.
- Tom is quite busy just now.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- He's rather busy just now.
- Şu anda oldukça meşgul.
- I need money in general, not just now.
- Sadece şu anda değil, genel olarak paraya ihtiyacım var.
- We're very busy just now.
- Şu anda çok meşgulüz.
- I don't feel like sleeping just now.
- Şu anda uyumak istemiyorum.
- He is just now speaking with her.
- Şu anda onunla konuşuyor.
- I just bet you were thinking something perverse just now.
- Bahse girerim şu anda sapıkça bir şey düşünüyordun.
- I'm very unhappy just now.
- Ben şu anda çok mutsuzum.
- Tom and I are very busy just now.
- Tom ve ben şu anda çok meşgulüz.
- Mother is very busy just now.
- Annem şu anda çok meşgul.
- I don't think I can do that just now.
- Şu anda bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
- Tom's rather busy just now.
- Tom şu anda oldukça meşgul.
- It's sunny just now.
- Şu anda hava güneşli.
- They are eating just now.
- Şu anda yemek yiyorlar.
- My father is busy just now.
- Babam şu anda meşgul.
- My mother is very busy just now.
- Annem şu anda çok meşgul.
- I was just now thinking about that problem.
- Şu anda o sorun hakkında düşünüyordum.
- I don't think I can do that just now.
- Şu anda onu yapabileceğimi sanmıyorum.
Show More (22)
|
| 4 |
just now |
demin |
adv. |
|
- Paul telephoned just now.
- Paul, demin aradı.
- Dad just now went out.
- Babam demin dışarı çıktı.
- She telephoned just now.
- O demin aradı.
Show More (0)
|
| 5 |
just now |
biraz önce |
adv. |
|
- This is about another adjustment, but this is rather more complicated than the one we had just now.
- Bu başka bir düzeltmeyle ilgili, ancak bu biraz önce yaptığımızdan daha karmaşık.
Show More (-2)
|
| 6 |
just now |
hemen şimdi |
adv. |
|
- I'm coming to you just now.
- Hemen şimdi sana geliyorum.
Show More (-2)
|
