Tureng - kitchen - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	kitchen	mutfak	n.
	We always eat breakfast in the kitchen. Biz her zaman mutfakta kahvaltı ederiz. We always eat breakfast in the kitchen. Kahvaltıyı her zaman mutfakta ederiz. We always eat breakfast in the kitchen. Biz kahvaltıyı hep mutfakta yapıyoruz. Tom was in the kitchen drinking alone. Tom mutfakta yalnız içiyordu. How many hours a day do you spend in the kitchen? Günde kaç saatini mutfakta geçiriyorsun? She is neither in the kitchen nor in the living room. O, ne mutfakta ne de salonda. I can hear Tom in the kitchen washing dishes. Tom'un mutfakta bulaşık yıkadığını duyabiliyorum. The monk prays for an hour, while the nun boils the herb in the kitchen. Rahip bir saat boyunca dua ederken, rahibe mutfakta ot kaynatıyor. I found this on the floor in the kitchen. Bunu mutfakta yerde buldum. Is there a telephone in the kitchen? Mutfakta bir telefon var mı? They sit in the kitchen and drink tea. Mutfakta oturup çay içiyorlar. Tom is boiling eggs in the kitchen. Tom mutfakta yumurtaları kaynatıyor. Mother is in the kitchen wearing an apron. Annem üzerinde bir önlükle mutfakta. She's sitting in the kitchen and drinking tea. O, mutfakta oturup çay içiyor. Smoke is coming out of the kitchen. Mutfaktan duman geliyor. Tom is helping Mary in the kitchen. Tom mutfakta Mary'ye yardım ediyor. He heard a noise from the kitchen. Mutfaktan bir ses duydu. Can I see you in the kitchen? Seni mutfakta görebilir miyim? I smell something burning in the kitchen. Mutfakta yanan bir şeyin kokusunu alıyorum. He was discovered unconscious on the floor of the kitchen. Mutfakta yerde baygın bulundu. Tom is in the kitchen cooking dinner. Tom mutfakta yemek pişiriyor. There's nothing to eat in the kitchen. Mutfakta yiyecek bir şey yok. Tom is in the kitchen, washing dishes. Tom mutfakta, bulaşıkları yıkıyor. Mary often hums songs under her breath while she works in the kitchen. Mary mutfakta çalışırken sık sık içinden şarkılar mırıldanır. Tom is in the kitchen with Mary. Tom, Mary ile mutfakta. Bring me some food from the kitchen. Mutfaktan bana biraz yiyecek getir. In spite of all the cooking shows I've watched, I'm still no good in the kitchen. İzlediğim onca yemek programına rağmen mutfakta hâlâ iyi değilim. I'm in the kitchen. Mutfaktayım. Every morning she helps her mother to prepare breakfast in the kitchen. Her sabah annesinin mutfakta kahvaltı hazırlamasına yardım eder. Do you mind eating in the kitchen? Mutfakta yemenin sakıncası var mı? Tom is in the kitchen with Mary cooking dinner. Tom mutfakta Mary ile birlikte akşam yemeği pişiriyor. I heard her calling from the kitchen. Mutfaktan seslendiğini duydum. Isn't something burning in the kitchen? Mutfakta bir şey yanmıyor mu? Tom is still in the kitchen, washing dishes. Tom hala mutfakta bulaşık yıkıyor. Tom often does his homework in the kitchen while his mother cooks dinner. Annesi akşam yemeğini pişirirken Tom çoğunlukla mutfakta ev ödevini yapar. I could use some help in the kitchen. Mutfakta biraz yardıma ihtiyacım olabilir. Mom's in the kitchen making cream cookies. Annem mutfakta kremalı kurabiye yapıyor. The tap in the kitchen is dripping. Mutfaktaki musluk damlıyor. Mom is preparing a meal in the kitchen. Annem mutfakta yemek hazırlıyor. Tom is busy making sandwiches in the kitchen. Tom mutfakta sandviç yapmakla meşgul. Tom is still in the kitchen, isn't he? Tom hâlâ mutfakta, değil mi? Tom is in the kitchen making sandwiches. Tom mutfakta sandviçler yapıyor. Every morning, she helps her mother make breakfast in the kitchen. O her sabah annesinin mutfakta kahvaltı hazırlamasına yardım eder. Tom asked Mary to get some glasses from the kitchen. Tom Mary'den mutfaktan bardak getirmesini istedi. I think I hear someone else in the kitchen with Tom. Sanırım mutfakta Tom'la birlikte başka birini duyuyorum. Mother is cooking in the kitchen. Anne mutfakta yemek pişiriyor. I heard a strange noise coming from the kitchen. Mutfaktan gelen garip bir ses duydum. She is still in the kitchen. O hala mutfakta. You left the light on in the kitchen. Mutfakta lambayı açık bıraktın. Who is in the kitchen? Mutfakta kim var? I'll be in the kitchen. Mutfakta olacağım. She has assisted us in the kitchen. Mutfakta bize yardımcı oldu. Mother is in the kitchen wearing an apron. Annem mutfakta bir önlük giyiyor. Every morning, she helps her mother make breakfast in the kitchen. Her sabah annesine mutfakta kahvaltı hazırlarken yardım eder. It's hot in the kitchen. Mutfakta hava sıcak. There is an oven to bake bread in the kitchen. Mutfakta ekmek pişirmek için bir fırın var. They sat in the kitchen. Mutfakta oturdular. My nose is really stuffed, so I can't smell anything coming from the kitchen. Burnum gerçekten tıkalı, bu yüzden mutfaktan gelen hiçbir şeyin kokusunu alamıyorum. Tom found Mary lying unconscious on the kitchen floor. Tom, Mary'yi mutfakta yerde baygın yatarken buldu. We'll eat our dinner in the kitchen tonight. Biz bu akşam, akşam yemeğimizi mutfakta yiyeceğiz. Everybody washed in the kitchen. Herkes mutfakta yıkandı. Chase the cat from the kitchen. Kediyi mutfaktan kov. I could use some help in the kitchen. Ben mutfakta biraz yardım kullanabildim. We'll be dining in the kitchen. Mutfakta yemek yiyeceğiz. Tom ran out of the kitchen. Tom mutfaktan koşarak çıktı. The cat made off with a piece of fish from the kitchen. Kedi mutfaktan bir parça balık aşırdı. Kate did her homework in the kitchen. Kate ödevini mutfakta yaptı. Do you mind eating in the kitchen? Mutfakta yemenin bir sakıncası var mı? Why is dad in the kitchen? Baba niçin mutfakta? We had next to nothing in the kitchen. Mutfakta neredeyse hiçbir şeyimiz yoktu. My wife prepares very good meals in this kitchen. Karım bu mutfakta çok iyi yemekler hazırlar. Tom is in the kitchen cooking. Tom mutfakta yemek yapıyor. He will have to help his mother in the kitchen tomorrow. Yarın mutfakta annesine yardım etmesi gerekecek. The faucet in the kitchen is dripping. Mutfaktaki musluk damlatıyor. Is there a knife in the kitchen? Mutfakta bir bıçak var mı? Susan hates doing housework, but this morning she's helping her mother in the kitchen. Susan ev işi yapmaktan nefret ediyor ama bu sabah mutfakta annesine yardım ediyor. The monk prays for an hour, while the nun boils the herb in the kitchen. Rahibe mutfakta ot kaynatırken keşiş bir saattir dua ediyor. What's Tom doing in the kitchen? Tom mutfakta ne yapıyor? Our cat is in the kitchen. Bizim kedimiz mutfaktadır. The faucet in the kitchen is dripping. Mutfaktaki musluk damlıyor. Tom is helping his mother in the kitchen. Tom mutfakta annesine yardım ediyor. When I get up in the morning, I usually have breakfast in the kitchen. Sabah kalktığımda genellikle mutfakta kahvaltı yaparım. Tom was in the kitchen. Tom mutfaktaydı. My mother is still working in the kitchen. Annem hala mutfakta çalışıyor. Don't come into the kitchen. Mutfaktan içeri gelme. Tom is in the kitchen helping his mother. Tom mutfakta annesine yardım ediyor. Everything smells good in the kitchen! Mutfakta her şey güzel kokuyor! Tom and Mary are still in the kitchen. Tom ve Mary hâlâ mutfakta . Tom is in the kitchen preparing breakfast. Tom mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Tom could be in the kitchen, but I don't know. Tom mutfakta olabilir, ama ben bilmiyorum. Tom and Mary had their kitchen remodeled. Tom ve Mary mutfaklarını yeniden yaptırdılar. Tom said he heard noises in the kitchen. Tom mutfaktan sesler duyduğunu söyledi. We'll eat our dinner in the kitchen tonight. Bu akşam yemeğimizi mutfakta yeriz. Tom ran out of the kitchen. Tom mutfaktan kaçtı. Tom asked Mary to get some glasses from the kitchen. Tom, Mary'den mutfaktan bardak getirmesini istedi. Tom and Mary are in the kitchen, preparing dinner. Tom ve Mary mutfakta akşam yemeği hazırlıyorlar. Tom is in the kitchen making tea. Tom mutfakta çay yapıyor. She woke up in the middle of the night and heard a strange noise coming from the kitchen. O, gecenin ortasında uyandı ve mutfaktan gelen garip bir ses duydu. She noticed a strange smell in the kitchen. Mutfakta garip bir koku fark etti. Tom is in the kitchen washing dishes. Tom mutfakta bulaşıkları yıkıyor. Tom was in the kitchen drinking alone. Tom mutfakta tek başına içiyordu. Tom is in the kitchen cooking us something to eat. Tom mutfakta bize yiyecek bir şeyler pişiriyor. Mary is in the kitchen making Christmas cookies. Mary mutfakta Noel kurabiyeleri yapıyor. The aroma of coffee wafted in from the kitchen alluringly. Kahvenin kokusu mutfaktan içeri çekici bir şekilde yayıldı. I thought there was nobody in the kitchen. Mutfakta kimse yok sanıyordum. My wife prepares very good meals in this kitchen. Eşim bu mutfakta çok güzel yemekler hazırlıyor. Chase the cat from the kitchen. Mutfaktan kediyi çıkart. We often eat breakfast in the kitchen. Kahvaltımızı genellikle mutfakta yaparız. Flour is one of those products that should always be in the kitchen. Un mutfakta her zaman olması gereken ürünlerden biridir. She is now making coffee in the kitchen. Şu anda mutfakta kahve yapıyor. Mary threw me out of the kitchen. Mary beni mutfaktan dışarı attı. Come, eat the fruits in the kitchen. Gel, mutfaktaki meyveleri ye. Mother is cooking in the kitchen. Annem mutfakta yemek pişiriyor. The kitchen lacks a dishwasher. Mutfakta bir bulaşık makinesi yok. Tom beat Mary in the kitchen. Tom, Mary'yi mutfakta dövdü. The cake is in the kitchen. Pasta mutfakta. There was water all over the kitchen floor. Mutfakta her yer su içindeydi. This evening I will give my friend a hand in the kitchen. Bu akşam mutfakta arkadaşıma yardım edeceğim. Dan was sitting in the kitchen, talking to himself. Dan kendi kendine konuşurken, mutfakta oturuyordu. We have a small table in the kitchen. Mutfakta küçük bir masamız var. Tom is in the kitchen with Mary cooking dinner. Tom mutfakta Mary ile birlikte yemek pişiriyor. Is there any coffee in the kitchen? Mutfakta kahve var mı? Kate did her homework in the kitchen. Kate ev ödevini mutfakta yapardı. Who's responsible for this mess in the kitchen? Mutfaktaki bu dağınıklıktan kim sorumlu? Tom is in the kitchen, peeling potatoes. Tom mutfakta, patatesleri soyuyor. Tom wondered what Mary was making in the kitchen. Tom Mary'nin mutfakta ne yaptığını merak etti. Tom never helps Mary in the kitchen. Tom mutfakta Mary'ye hiç yardım etmez. Tom is in the kitchen cooking. Tom mutfakta yemek pişiriyor. American kitchens are much bigger than Japanese ones. Amerikan mutfakları Japon mutfaklarından çok daha büyüktür. She woke up in the middle of the night and heard a strange noise coming from the kitchen. Gecenin bir yarısı uyandı ve mutfaktan gelen garip bir ses duydu. Tom helped Mary in the kitchen. Tom Mary'ye mutfakta yardım etti. Tom and Mary are in the kitchen. Tom ve Mary mutfakta. Someone is in the kitchen with Tom. Mutfakta Tom'la birlikte biri var. Tom is in the kitchen cooking dinner. Tom mutfakta akşam yemeğini pişiriyor. Who's in the kitchen? Mutfaktaki kim? Tom couldn't see Mary, but he could hear her washing dishes in the kitchen. Tom Mary'yi göremiyordu ama mutfakta bulaşık yıkamasını duyabiliyordu. Tom is eating breakfast alone in the kitchen. Tom mutfakta tek başına kahvaltı ediyor. What is cooking in the kitchen? Mutfakta ne pişiyor? Please get out of the kitchen. Lütfen mutfaktan çıkın. It's in the kitchen. Mutfakta. Tom is in the kitchen with Mary. Tom, Mary ile birlikte mutfaktadır. Tom is in the kitchen making us something to eat. Tom mutfakta bize yiyecek bir şey hazırlıyor. She is in the kitchen right now. Şu anda mutfakta. My sister is cooking in the kitchen. Kız kardeşim mutfakta yemek pişiriyor. Tom and Mary's little boy loves sitting on the kitchen floor banging pots and pans. Tom ve Mary'nin küçük oğlu mutfakta oturup tencere ve tavalara vurmaya bayılıyor. Tom is in the kitchen making sandwiches. Tom mutfakta sandviç yapıyor. He will have to help his mother in the kitchen tomorrow. O yarın mutfakta annesine yardım etmek zorunda olacak. Tom did his homework in the kitchen. Tom ev ödevini mutfakta yaptı. Paula has to help her father in the kitchen. Paula mutfakta babasına yardım etmek zorunda. Tom is cooking in the kitchen. Tom mutfakta yemek pişiriyor. Lucy should be in the kitchen now. Lucy, şu an mutfakta olmalı. Tom and Mary were talking quietly in the kitchen a few minutes ago. Tom ve Mary birkaç dakika önce mutfakta sessizce konuşuyorlardı. While in prison, Tom worked in the kitchen. Hapisteyken Tom mutfakta çalışıyordu. Stay out of the kitchen. Mutfaktan uzak dur. He boiled some eggs in the kitchen. Mutfakta biraz yumurta haşladı. Is Father in the kitchen? Babam mutfakta mı? Tom wondered what Mary was making in the kitchen. Tom, Mary'nin mutfakta ne yaptığını merak etti. Tom is washing the windows in the kitchen right now. Tom şu anda mutfaktaki camları yıkıyor. Ever since she fell in the kitchen, she hasn't been all there. O mutfakta düştüğünden beri aklı başında değil. Something else was cooking in the kitchen. Mutfakta başka bir şey pişiyordu. My mother is in the kitchen. Annem mutfakta. The tap in the kitchen is dripping. Mutfaktaki musluk damlatıyor. He's in the kitchen. Mutfakta. If I heard a noise in the kitchen but was home alone, I would go to see what happened. Mutfakta bir gürültü duysam fakat evde yalnız olsam, ne olduğunu görmek için giderim. There are many cockroaches in the kitchen. Mutfakta çok hamam böceği var. We don't have much in the kitchen. Mutfakta çok şeyimiz yok. Just stay in the kitchen until Tom goes home. Tom eve gidene kadar mutfakta kal. She is not in the kitchen, nor is she in the living room. Ne mutfakta ne de oturma odasında. There's some coffee in the kitchen. Mutfakta biraz kahve var. I think I hear someone else in the kitchen with Tom. Mutfakta Tom ile başka birini duyduğumu düşünüyorum. What did you see in the kitchen? Mutfakta ne gördün? When I get up in the morning, I usually have breakfast in the kitchen. Sabahları kalktığımda, genellikle mutfakta kahvaltı ederim. The police found Dan dead on the kitchen floor. Polis Dan'i mutfakta yerde ölü buldu. The husband is helping his wife in the kitchen. Koca, mutfakta karısına yardım ediyor. Tom emerged from the kitchen. Tom mutfaktan çıktı. She's sitting in the kitchen and drinking tea. Mutfakta oturmuş çay içiyor. Abs are made in the kitchen. Karın kasları mutfakta yapılır. Why is my father in the kitchen? Babam neden mutfakta? Dan was sitting in the kitchen, talking to himself. Dan mutfakta oturmuş kendi kendine konuşuyordu. I helped Mommy in the kitchen. Mutfakta anneme yardım ettim. I'm right here in the kitchen. Tam burada, mutfaktayım. Tom is in the kitchen helping Mary cook dinner. Tom mutfakta Mary'nin akşam yemeği pişirmesine yardım ediyor. We have breakfast in the kitchen. Biz mutfakta kahvaltı yaparız. The guests are in the kitchen. Misafirler mutfakta. If I heard a noise in the kitchen but was home alone, I would go to see what happened. Mutfakta bir ses duysam ve evde yalnız olsam, ne olduğuna bakmaya giderdim. Does Tom help you in the kitchen? Tom mutfakta sana yardım ediyor mu? Put the box on the table in the kitchen. Kutuyu mutfaktaki masanın üzerine koy. He is in the kitchen. O mutfakta. When she returned home from school, she began to help her mother in the kitchen. Okuldan eve döndüğünde mutfakta annesine yardım etmeye başladı. Tom is in the kitchen, washing dishes. Tom mutfakta bulaşık yıkıyor. Tom helps out in the kitchen. Tom mutfakta yardım ediyor. She is in the kitchen because she's making dinner. Kız mutfakta, çünkü akşam yemeği yapıyor. She is now making coffee in the kitchen. Şimdi mutfakta kahve yapıyor. Where can I find a frying pan in the kitchen? Mutfakta nerede bir kızartma tavası bulabilirim? Mary is in the kitchen making Christmas cookies. Mary mutfakta Noel kurabiyeleri pişiriyor. Mary often hums a tune as she works in the kitchen. Mary, mutfakta çalışırken, genellikle bir melodi mırıldanır. Mary often hums a tune as she works in the kitchen. Mary, mutfakta çalışırken, sık sık bir melodi mırıldanır. Tom and Mary are in the kitchen, preparing dinner. Tom ve Mary mutfakta yemek hazırlıyorlar. We don't have much in the kitchen. Mutfakta pek bir şeyimiz yok. I heard her calling from the kitchen. Onun mutfaktan seslendiğini duydum. Tom is in the kitchen helping his mother. Tom mutfakta annesine yardımcı oluyor. Ever since she fell in the kitchen, she hasn't been all there. Mutfakta düştüğünden beri, hiç yerinde durmuyor. Tom is in the kitchen cooking something. Tom mutfakta bir şey pişiriyor. She is in the kitchen. O, mutfaktadır. How many hours a day do you spend in the kitchen? Günde kaç saatini mutfakta geçirirsin? Dora was playing with her doll in the kitchen. Dora mutfakta bebeğiyle oynuyordu. There was a strange smell coming from the kitchen. Mutfaktan gelen tuhaf bir koku vardı. There's hardly any food in the kitchen. Mutfakta neredeyse hiç yemek yok. Tom is in the kitchen helping Mary. Tom mutfakta Mary'ye yardım ediyor. Did I tell you I saw a big rat in the kitchen? Sana mutfakta büyük bir fare gördüğümü söyledim mi? What's that strange smell coming from the kitchen? Mutfaktan gelen o garip koku nedir? Tom is alone in the kitchen. Tom mutfakta yalnız. Tom, Mary and John are in the kitchen. Tom, Mary ve John mutfakta. Who is in the kitchen? Kim var mutfakta? I'll help you in the kitchen. Mutfakta sana yardım edeceğim. Tom sometimes helps his mother in the kitchen. Tom bazen annesine mutfakta yardım eder. Mary disappeared into the kitchen. Mary mutfakta kayboldu. In spite of all the cooking shows I've watched, I'm still no good in the kitchen. İzlediğim tüm yemek programlarına rağmen, mutfakta hala iyi değilim. Tom is still in the kitchen, isn't he? Tom hala mutfakta, değil mi? They are talking in the kitchen. Onlar mutfakta konuşuyorlar. Tom could be in the kitchen, but I don't know. Tom mutfakta olabilir, ama bilmiyorum. Tom is eating breakfast alone in the kitchen. Tom mutfakta tek başına kahvaltı yapıyordu. The husband is helping his wife in the kitchen. Kocası mutfakta karısına yardım ediyor. Everything smells good in the kitchen! Mutfaktaki her şey güzel kokuyor. I helped my mother in the kitchen. Mutfakta anneme yardım ettim. Tom was alone in the kitchen. Tom mutfakta yalnızdı. They are sitting in the kitchen and drinking tea. Mutfakta oturuyorlar ve çay içiyorlar. Why is my dad in the kitchen? Babam neden mutfakta? Please help me in the kitchen. Lütfen mutfakta bana yardım edin. She is in the kitchen right now. O şu anda mutfakta. Tom helped Mary in the kitchen. Tom mutfakta Mary'ye yardım etti. We have breakfast in the kitchen. Kahvaltıyı mutfakta yapıyoruz. The cat made off with a piece of fish from the kitchen. Kedi mutfaktan bir parça balık alıp kaçtı. Is there a knife in the kitchen? Mutfakta bıçak var mı? Every morning she helps her mother to prepare breakfast in the kitchen. O her sabah annesinin mutfakta kahvaltı hazırlamasına yardım eder. My mother is still working in the kitchen. Annem mutfakta hâlâ çalışıyor. Tom is in the kitchen, peeling potatoes. Tom mutfakta patates soyuyor. Everyone ate breakfast in the kitchen. Herkes kahvaltısını mutfakta yaptı. She emerged from the kitchen. Mutfaktan çıkarak belirmişti. Tom and Mary are still in the kitchen. Tom ve Mary hâlâ mutfaktalar. Tom is in the kitchen, isn't he? Tom mutfakta, değil mi? Flour is one of those products that should always be in the kitchen. Un, her zaman mutfakta olması gereken ürünlerden biridir. Tom is in the kitchen making dinner. Tom mutfakta akşam yemeğini hazırlıyor. She is in the kitchen because she's making dinner. O mutfakta, çünkü yemek yapıyor. Tom is in the kitchen preparing lunch. Tom mutfakta öğle yemeği hazırlıyor. Tom thought he heard a mouse in the kitchen. Tom mutfakta bir fare sesi duyduğunu sandı. There are rats in the kitchen. Mutfakta fareler var. I helped Mommy in the kitchen. Anneme mutfakta yardımcı oldum. Don't you smell something burning in the kitchen? Mutfakta yanan bir şeyin kokusunu almıyor musun? Does she work in the kitchen? Mutfakta mı çalışıyor? Is Tom in the kitchen? Tom mutfakta mı? He found his father lying in the kitchen. Babasını mutfakta yatarken bulmuş. He is in the kitchen. O, mutfakta. They sat in the kitchen. Onlar mutfakta oturdular. She is bustling about in the kitchen. Mutfakta koşuşturuyor. Someone is in the kitchen with Tom. Tom'la birlikte mutfakta biri var. Tony ate his meals in the kitchen and he slept in a little room at the top of the farmhouse. Tony yemeklerini mutfakta yiyordu ve çiftlik evinin tepesindeki küçük bir odada uyuyordu. Tom took a knife out of a drawer in the kitchen. Tom mutfaktaki çekmeceden bir bıçak aldı. Tom is now in the kitchen. Tom şu anda mutfakta. He's successfully caught the big rat in the kitchen. Mutfaktaki büyük fareyi başarıyla yakaladı. Tom is in the kitchen, standing in front of the refrigerator. Tom mutfakta, buzdolabının önünde duruyor. Susan hates doing housework, but this morning she's helping her mother in the kitchen. Susan ev işi yapmaktan nefret eder ama bu sabah annesine mutfakta yardım ediyor. Did I tell you I saw a big rat in the kitchen? Mutfakta büyük bir fare gördüğümü sana söyledim mi? I was in the kitchen, cooking dinner. Mutfaktaydım, yemek pişiriyordum. We always eat breakfast in the kitchen. Kahvaltıyı hep mutfakta yaparız. Is Father in the kitchen? Baba mutfakta mı? Tom and I are in the kitchen. Tom ve ben mutfaktayız. The kitchen lacks a dishwasher. Mutfakta bulaşık makinesi yok. Tom is in the kitchen right now. Tom şu anda mutfakta. Will you help me in the kitchen, please? Mutfakta bana yardım eder misin, lütfen? Our cat is in the kitchen. Kedimiz mutfakta. I found this in the kitchen. Bunu mutfakta buldum. This evening I will give my friend a hand in the kitchen. Bu akşam arkadaşıma mutfakta yardım edeceğim. Mary threw me out of the kitchen. Mary beni mutfaktan attı. The cook is sitting in the kitchen. Aşçı mutfakta oturuyor. Tom never helps Mary in the kitchen. Tom asla mutfakta Mary'ye yardım etmez. She emerged from the kitchen. O, mutfaktan çıktı. We often eat breakfast in the kitchen. Genellikle mutfakta kahvaltı ederiz. Will you help me in the kitchen, please? Lütfen bana mutfakta yardım eder misin? How many hours a day does she spend in the kitchen? O, mutfakta günde kaç saat geçirir? What's that strange smell coming from the kitchen? Mutfaktan gelen bu garip koku da ne? Bring me some food from the kitchen. Bana mutfaktan biraz yiyecek getir. Tom is still in the kitchen, washing dishes. Tom hâlâ mutfakta bulaşıkları yıkıyor. She is neither in the kitchen nor in the living room. Ne mutfaktadır ne de oturma odasında. Tom is in the kitchen helping Mary cook dinner. Tom mutfakta Mary'nin akşam yemeği hazırlamasına yardım ediyor. Tom is preparing dinner in the kitchen. Tom mutfakta akşam yemeği hazırlıyor. I can hear Tom in the kitchen washing dishes. Tom'un mutfakta bulaşıkları yıkadığını duyabiliyorum. How many hours a day does she spend in the kitchen? O günde kaç saatini mutfakta geçiriyor? Tom is in the kitchen cooking something. Tom mutfakta bir şeyler pişiriyor. Where do you put the garbage in this kitchen? Bu mutfakta çöpü nereye koyuyorsunuz? There's nothing to eat in the kitchen. Mutfakta yiyecek hiçbir şey yok. From now on, let's eat lunch in the kitchen. Şu andan itibaren, öğle yemeğini mutfakta yiyelim. They are sitting in the kitchen and drinking tea. Mutfakta oturmuş çay içiyorlar. We'll be dining in the kitchen. Biz mutfakta yemek yiyor olacağız. The fire started in the kitchen. Yangın mutfakta başladı. She has assisted us in the kitchen. O bize mutfakta yardımcı oldu. Tom, Mary and John are in the kitchen. Tom, Mary ve John mutfaktalar. I'm eating soup in the kitchen. Mutfakta çorba içiyorum. They are talking in the kitchen. Mutfakta konuşuyorlar. Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables. Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor. Tom is in the kitchen microwaving popcorn. Tom mutfakta mikrodalgada mısır patlatıyor. I was in the kitchen, cooking dinner. Mutfakta yemek pişiriyordum. They are sitting in the kitchen and drinking tea. Onlar mutfakta oturup çay içiyorlar. Tom is in the kitchen making dinner. Tom mutfakta akşam yemeği hazırlıyor. Tom is in the kitchen washing dishes. Tom mutfakta bulaşık yıkıyor. There are many cockroaches in the kitchen. Mutfakta bir sürü hamamböceği var. Tom got up and walked out of the kitchen. Tom kalktı ve mutfaktan çıktı. Tom and Mary are in the kitchen. Tom ve Mary mutfaktalar. They are in the kitchen. Mutfaktalar. The aroma of coffee wafted in from the kitchen alluringly. Mutfaktan yayılan kahvenin kokusu cezbediciydi. Men should keep out of the kitchen. Erkekler mutfaktan uzak durmalı. I swept the floor in the kitchen. Mutfakta zemini süpürdüm. Please help me in the kitchen. Lütfen bana mutfakta yardım et. They are in the kitchen. Onlar mutfaktalar. I heard Tom in the kitchen. Tom'un mutfakta olduğunu duydum. He's in the kitchen. O, mutfaktadır. Tom is in the kitchen making coffee. Tom mutfakta kahve yapıyor. Where can I find a frying pan in the kitchen? Mutfakta kızartma tavasını nerede bulabilirim? Tom dropped his coffee cup on the kitchen floor. Tom kahve fincanını mutfakta yere düşürdü. Tony ate his meals in the kitchen and he slept in a little room at the top of the farmhouse. Tony mutfakta yemeğini yedi ve çiftliğin üstündeki küçük bir odada uyudu. Mennad was in the kitchen. Mennad mutfaktaydı. We have ants in the kitchen. Mutfakta karıncalar var. Tom is in the kitchen cooking us something to eat. Tom mutfakta bize yiyecek bir şey pişiriyor. Just stay in the kitchen until Tom goes home. Tom eve gelinceye kadar sadece mutfakta kal. Tom walked out of the kitchen. Tom mutfaktan çıktı. He found his father lying in the kitchen. Babasını mutfakta yatarken buldu. Where do you put the garbage in this kitchen? Bu mutfakta çöpü nereye koyuyorsun? My mother is busy in the kitchen. Annem mutfakta meşgul. I found her in the kitchen crying. Onu mutfakta ağlarken buldum. Tom often does his homework in the kitchen while his mother cooks dinner. Tom genellikle annesi yemek pişirirken mutfakta ev ödevini yapar. Tom is in the kitchen, having a late-night snack. Tom mutfakta, gece geç saatte bir şeyler atıştırıyor. There is a cat in the kitchen. Mutfakta bir kedi var. There's a phone in the kitchen. Mutfakta bir telefon var. Mary was in the kitchen helping her mother. Mary mutfakta annesine yardım ediyordu. It sounds like the faucet in the kitchen is dripping. Mutfaktaki musluk damlatıyor gibi. He was found lying unconscious on the kitchen floor. Mutfakta yerde baygın yatarken bulundu. Who's in the kitchen? Mutfakta kim var? Tom is washing the windows in the kitchen right now. Tom şu an mutfaktaki camları yıkıyor. Tom is still in the kitchen. Tom hâlâ mutfakta. Tom is boiling eggs in the kitchen. Tom mutfakta yumurta kaynatıyor. From now on, let's eat lunch in the kitchen. Bundan sonra öğle yemeğini mutfakta yiyelim. Why is dad in the kitchen? Babam neden mutfakta? Tom heard Mary singing in the kitchen. Tom Mary'nin mutfakta şarkı söylediğini duydu. The police found Tom's body on the kitchen floor. Polis Tom'un cesedini mutfakta yerde buldu. Paula has to help her father in the kitchen. Paula mutfakta babasına yardımcı olmak zorunda. I'm drinking water in the kitchen. Mutfakta su içiyorum. I'm sure we can find something in the kitchen to eat. Eminim mutfakta yiyecek bir şeyler bulabiliriz. Tom is still in the kitchen. Tom hala mutfakta. Tom was in the kitchen helping his mother. Tom mutfakta annesine yardım ediyordu. Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables. Tom mutfakta sebze doğruyor. There was a strange smell coming from the kitchen. Mutfaktan garip bir koku geliyordu. There's nobody in the kitchen. Mutfakta kimse yok. Is dad in the kitchen? Babam mutfakta mı? Tom is in the kitchen making us something to eat. Tom mutfakta bize yiyecek bir şeyler hazırlıyor. Tom sometimes helps his mother in the kitchen. Tom bazen mutfakta annesine yardım eder. Tom is in the kitchen. Tom mutfakta. She is in the kitchen. Şu anda mutfakta. Is there any coffee in the kitchen? Mutfakta hiç kahve var mı? Mary often hums songs under her breath while she works in the kitchen. Mary mutfakta çalışırken çoğunlukla alçak sesle şarkılar mırıldanır. Tom heard Mary singing in the kitchen. Tom, Mary'nin mutfakta şarkı söylediğini duydu. Is there a telephone in the kitchen? Mutfakta telefon var mı? If you can't stand the heat, get out of the kitchen. Sıcağa dayanamıyorsan, mutfaktan çık. I didn't say he had taken it; I just said I had seen him in the kitchen. Onun aldığını söylemedim; sadece onu mutfakta gördüğümü söyledim. Show More (360)
2	kitchen	mutfak	n., adj.
	I'm just trying to trade a kitchen range for some drugs. Bir mutfak ocağını bazı ilaçlarla takas etmeye çalışıyorum işte. I'm just trying to trade a kitchen range for some drugs. İşte bu mutfak aletini uyuşturucuyla takas etmeye çalışıyorum. Before shopping, check out what is already in your kitchen. Alışverişe çıkmadan önce mutfağınızda neler olduğunu kontrol edin. I'm just trying to trade a kitchen range for some drugs. Ben de bu mutfak aletini bazı ilaçlarla takas etmeye çalışıyorum. I swept the kitchen floor. Ben mutfak zeminini süpürdüm. Dan didn't even clean the kitchen. Dan mutfağı bile temizlemedi. The kitchen is a little bit too small. Mutfak biraz fazla küçük. Tom walked into the kitchen with a fly swatter in his right hand. Tom sağ elinde bir sineklikle mutfağa girdi. When he heard the noise, Tom ran to the kitchen. Sesi duyunca Tom mutfağa koştu. Tom's house has a tiny kitchen. Tom'un evinin küçük bir mutfağı var. Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen. Tom, Mary'ye mutfağının tavanını boyamasına yardım edeceğine dair güvence verdi. Tom went into the kitchen. Tom mutfağa gitti. Tom went down to the kitchen. Tom mutfağa gitti. This is the kitchen. Burası mutfak. She immediately went to the kitchen. O hemen mutfağa gitti. Get out of my kitchen! Çık mutfağımdan! The kitchen is spic and span. Mutfak pırıl pırıl. Tom turned on the kitchen faucet. Tom mutfak musluğunu açtı. There was a half-eaten apple near the kitchen sink. Mutfak lavabosunun yanında yarısı yenmiş bir elma vardı. Where's the kitchen? Mutfak nerede? The farmer's wife threw moldy bread out of kitchen window and the hungry farm cat ran out of the barn to eat it. Çiftçinin karısı küflenmiş ekmeği mutfak penceresinden dışarı attı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu. Have you ever cleaned your kitchen? Hiç mutfağını temizledin mi? There's a fire in my kitchen. Mutfağımda bir yangın var. Tom got up and walked into the kitchen to get a cup of coffee. Tom kalktı ve bir fincan kahve almak için mutfağa gitti. She immediately went to the kitchen. Hemen mutfağa gitti. Don't go in the kitchen. Mutfağa girme. This house has an open plan kitchen. Bu evin açık plan bir mutfağı var. The kitchen is in the basement. Mutfak bodrumda. The kitchen of this house is very large. Bu evin mutfağı çok büyük. Tom found Mary lying unconscious on the kitchen floor. Tom Mary'yi mutfak zemininde bilinçsizce yatarken buldu. They broke in through the kitchen window. Mutfak penceresinden girmişler. When Mary entered the kitchen, the floor was covered in water. Mary mutfağa girdiğinde yerler suyla kaplıydı. Tom slipped quietly out of bed and went into the kitchen. Tom sessizce yataktan kalktı ve mutfağa gitti. When she entered the kitchen, no one was there. O, mutfağa girdiğinde, orada kimse yoktu. Tom and Mary went into the kitchen. Tom ve Mary mutfağa girdiler. This house has an open plan kitchen. Bu evin açık mutfağı var. We're going to the kitchen. Mutfağa gidiyoruz. Tom and Mary went into the kitchen. Tom ve Mary mutfağa girdi. I went into the kitchen to make myself something to eat. Kendime yiyecek bir şey yapmak için mutfağa gittim. This room is used as a kitchen. Bu oda, mutfak olarak kullanılır. How much would a new kitchen cost? Yeni bir mutfak ne kadara mal olurdu? I'll show you where the kitchen is. Size mutfağın yerini göstereyim. Everyone in the apartment house shares the kitchen. Apartmandaki herkes mutfağı paylaşıyor. Sami found a container of antifreeze in the kitchen garbage. Sami mutfak çöpünde bir antifriz kabı buldu. Tom pulled Mary into the kitchen. Tom, Mary'yi mutfağa çekti. Mary went down to the kitchen. Mary, mutfağa indi. Tom followed Mary into the kitchen. Tom Mary'yi mutfağa kadar takip etti. Mary wants to remodel her kitchen. Mary mutfağını yenilemek istiyor. We have ants in the kitchen. Mutfağımızı karınca basmış. Tom walked into the kitchen to get himself some coffee. Tom kendine biraz kahve almak için mutfağa yürüdü. I didn't want to spend any more time cleaning the kitchen floor. Mutfak zeminini temizlemek için daha fazla zaman harcamak istemedim. Sami's kitchen was loaded with food. Sami'nin mutfağı yiyecekle doluydu. Tom went into the kitchen to help his mother make dinner. Tom annesinin akşam yemeği yapmasına yardım etmek için mutfağa gitti. I followed him into the kitchen. Onu mutfağa kadar takip ettim. Tom walked into the kitchen, carrying a bag of groceries. Tom elinde bir torba yiyecekle mutfağa girdi. Lopez went into the kitchen for a carton of milk. Lopez bir kutu süt için mutfağa gitti. The police found Dan dead on the kitchen floor. Polis, Dan'i mutfak zemininde ölü buldu. Tom keeps the garbage bags under the kitchen sink. Tom çöp torbalarını mutfak lavabosunun altında tutar. Anne dashed into the kitchen. Anne mutfağa daldı. Tom stabbed Mary with a kitchen knife. Tom bir mutfak bıçağıyla Mary'yi bıçakladı. Who's in charge of the school kitchen? Okul mutfağından kim sorumlu? What color will you paint the kitchen? Mutfağı ne renge boyayacaksın? She wants a bigger kitchen. O daha büyük bir mutfak istiyor. We must clean up the kitchen. Mutfağı temizlemeliyiz. This kitchen is very functional. Bu mutfak çok işlevsel. Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume. Birçok Avrupa mutfağında terazi vardır çünkü orada kuru malzemeler ağırlıkla ölçülür, Amerika'dakinin aksine hacimle ölçülür. Look guys, the window and even the kitchen door have both been left open! Bakın çocuklar, pencere ve mutfak kapısı bile açık bırakılmış! There is a kitchen garden behind my house. Evimin arkasında bir mutfak bahçesi var. Sami put the plates in the kitchen. Sami tabakları mutfağa koydu. Her kitchen is equipped with labor-saving devices. Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı. The kitchen chairs aren't stackable. Mutfak sandalyeleri istiflenebilir değil. You shouldn't let children play with the kitchen knife. Çocukların mutfak bıçağıyla oynamasına izin vermemelisin. Don't bring that dirty dog through the kitchen. O kirli köpeği mutfağa getirme. Stay out of my kitchen. Mutfağımdan uzak dur. You must not come into the kitchen. Mutfağa girmemelisin. Mary burst into the kitchen. Mary, aceleyle mutfağa girdi. Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen. Tom Mary'ye mutfağının tavanını boyamasına yardım edeceğine dair güvence verdi. The kitchen is in the basement. Mutfak zemin kattadır. I'll show you where the kitchen is. Mutfağın nerede olduğunu sana göstereceğim. Tom took the pizzas and carried them into the kitchen. Tom pizzaları aldı ve mutfağa taşıdı. I'm behind the kitchen. Ben mutfağın arkasındayım. It's a kitchen knife. Bu bir mutfak bıçağı. Tom seems to have packed everything but the kitchen sink. Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor. Tom carried the dirty dishes into the kitchen. Tom kirli bulaşıkları mutfağa taşıdı. This door leads into the kitchen. Bu kapı mutfağa götürür. Tom scrubbed the kitchen floor. Tom mutfak zeminini fırçaladı. The hungry cat scattered the trash all over the kitchen. Aç kedi çöpleri mutfağın her yerine dağıttı. They broke in through the kitchen window. Mutfak penceresinden zorla girdiler. Tom walked towards the kitchen. Tom mutfağa doğru yürüdü. Tom searched the kitchen drawers. Tom mutfak çekmecelerini aradı. While my wife was shopping in town, I tidied up in the kitchen. Karım şehirde alışveriş yaparken ben de mutfağı toparladım. Tom is mopping the kitchen floor. Tom mutfak zeminini paspaslıyor. I mop the kitchen almost every day. Neredeyse her gün mutfağı paspaslıyorum. Tom took the pizzas and carried them into the kitchen. Tom pizzalar aldı ve onları mutfağa taşıdı. No, the Chinese kitchen is the best. Hayır, Çin mutfağı en iyisi. He was found lying unconscious on the kitchen floor. O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu. The kitchen was clean. Mutfak temizdi. When using the kitchen knife, my wife cut her finger. Mutfak bıçağını kullanırken, karım parmağını kesti. Have you ever cleaned your kitchen? Hiç mutfağınızı temizlediniz mi? It's hot in the kitchen. Mutfak çok sıcak. It is very hot in the kitchen. Mutfak çok sıcak. Don't come into the kitchen. Mutfağa gelme. Please carry your dishes to the kitchen. Lütfen bulaşıklarınızı mutfağa taşıyın. Tom went into the kitchen to get a drink of water. Tom su içmek için mutfağa gitti. I want a kitchen like this. Böyle bir mutfak istiyorum. The kitchen was lined with pale yellow tiles. Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı. Sami chopped off his father's penis with a kitchen knife. Sami babasının penisini mutfak bıçağıyla kesti. I want a kitchen like this. Bunun gibi bir mutfak istiyorum. Tom came into the kitchen. Tom mutfağa geldi. Let's go to the kitchen. Mutfağa gidelim. Kitchen door opened. Mutfak kapısı açıldı. Tom carried the box into the kitchen and put it on the table. Tom kutuyu mutfağa taşıdı ve masanın üzerine koydu. She went into the kitchen to see who was there, but there was nobody there. Kim olduğunu görmek için mutfağa girmiş ama kimse yokmuş. He was discovered unconscious on the floor of the kitchen. O, mutfak zemininde baygın bulundu. Tom walked into the kitchen holding a small box. Tom elinde küçük bir kutuyla mutfağa girdi. Tom keeps the garbage bags under the kitchen sink. Tom çöp torbalarını mutfak lavabosunun altında tutuyor. She scrubbed the floor of the kitchen with a brush. Mutfağın zeminini fırçayla ovdu. Tom bought a new cutting board for Mary's kitchen. Tom, Mary'nin mutfağı için yeni bir kesme tahtası aldı. Tom went into the kitchen to get something. Tom bir şeyler almak için mutfağa gitti. We're in the process of remodelling our kitchen. Mutfağımızı yeniden şekillendirme sürecindeyiz. Tom seems to have packed everything but the kitchen sink. Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi toplamış gibi görünüyor. We're going to the kitchen. Biz mutfağa gidiyoruz. Tom went into the kitchen to get something. Tom bir şey almak için mutfağa gitti. The kitchen knife wasn't sharp enough to cut the meat, so I used my pocket knife. Mutfak bıçağı eti kesecek kadar keskin değildi, ben de çakımı kullandım. Mary burst into the kitchen. Mary, mutfağa daldı. Tom entered the kitchen. Tom mutfağa girdi. Tom went into the kitchen to see what Mary was cooking. Tom, Mary'nin ne pişirdiğini görmek için mutfağa gitti. Tom went into the kitchen and poured himself a cup of coffee. Tom mutfağa gitti ve kendine bir fincan kahve doldurdu. How much would a new kitchen cost? Yeni bir mutfak ne kadara mal olur? Besides a living room in the house, there were also two bedrooms and, of course, a kitchen and a bathroom. Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve banyo da vardı. In her home, kitchen garbage was fed to the pigs. Evinde, mutfak çöpleri domuzlara yediriliyordu. The house was so flooded that I had to swim to the kitchen. Evi o kadar çok su bastı ki mutfağa yüzmek zorunda kaldım. Tom walked into the kitchen. Tom mutfağa yürüdü. I went into the kitchen to make myself something to eat. Kendime yiyecek bir şeyler hazırlamak için mutfağa gittim. Many people drink water from the kitchen tap. Birçok kişi mutfak musluğundan su içiyor. Tom followed Mary into the kitchen, picked up a knife and threatened her with it. Tom Mary'yi mutfağa kadar izledi, bir bıçak aldı ve onunla onu tehdit etti. What color will you paint the kitchen? Mutfağı hangi renge boyayacaksın? You sweep the kitchen floor while I clean the bathroom. Ben banyoyu temizlerken sen de mutfağı süpür. When I entered the kitchen, she was making chicken curry with rice. Mutfağa girdiğimde, pilav ve körili tavuk yapıyordu. Anne dashed into the kitchen. Anne mutfağa koştu. I'll clean up the kitchen later. Mutfağı daha sonra temizleyeceğim. Clean up the kitchen. Mutfağı temizle. Mary went down to the kitchen. Mary, mutfağa gitti. Tom is cleaning up the kitchen. Tom mutfağı temizliyor. The kitchen is on the second floor. Mutfak ikinci katta. Tom wants to remodel his kitchen. Tom mutfağını yenilemek istiyor. The kitchen is spic and span. Mutfak tertemiz. The kitchen in that house is very nice. O evin mutfağı çok güzel. Tom stabbed Mary with a kitchen knife. Tom, Mary'yi mutfak bıçağıyla bıçakladı. Tom hasn't cleaned the kitchen yet. Tom mutfağı henüz temizlemedi. My apartment has a living room, a bedroom, a kitchen and a bathroom. Dairemde oturma odası, yatak odası, mutfak ve banyo bulunmaktadır. The kitchen knife wasn't sharp enough to cut the meat, so I used my pocket knife. Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım. Tom went into the kitchen to get some coffee. Tom biraz kahve almak için mutfağa gitti. Tom came into the kitchen carrying two grocery bags. Tom elinde iki poşetle mutfağa geldi. The kitchen is in the cellar. Mutfak bodrum katta. I must rid my kitchen of cockroaches. Mutfağımı hamamböceklerinden kurtarmalıyım. Besides a living room in the house, there were also two bedrooms and, of course, a kitchen and a bathroom. Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve bir banyo vardı. That toilet brush belongs in the bathroom, not in the kitchen. O tuvalet fırçası banyoya ait, mutfağa değil. Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen. Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi. She went into the kitchen to see who was there, but there was nobody there. Orada kim olduğunu görmek için mutfağa girdi ama orada hiç kimse yoktu. After Tom had eaten all the popcorn in the bowl, he went back into the kitchen to pop some more. Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra biraz daha patlatmak için mutfağa geri gitti. It is in a kitchen. O bir mutfağın içindedir. After Tom had eaten all the popcorn in the bowl, he went back into the kitchen to pop some more. Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra, biraz daha patlatmak için mutfağa geri döndü. Tom hired a local contractor to remodel his kitchen. Tom mutfağını yenilemesi için yerel bir müteahhit tuttu. Tom walked through the kitchen. Tom mutfağa yürüdü. Take all this to the kitchen. Bunların hepsini mutfağa götür. Tom slipped quietly out of bed and went into the kitchen. Tom sessizce yataktan çıktı ve mutfağa gitti. Don't bring that dirty dog through the kitchen. O pis köpeği mutfağa sokma. Tom was stabbed with a kitchen knife, but he's going to be OK. Tom mutfak bıçağıyla bıçaklandı ama iyileşecek. Tom went into the kitchen to see what Mary was cooking. Tom Mary'nin ne pişirdiğini görmek için mutfağa gitti. Lopez went into the kitchen for a carton of milk. Lopez bir kutu süt almak için mutfağa gitti. The door gives access to the kitchen. Kapı, mutfağa geçiş sağlıyor. Mary disappeared into the kitchen. Mary mutfağa girdi. Tom was stabbed with a kitchen knife, but he's going to be OK. Tom bir mutfak bıçağı ile bıçaklandı ama iyi olacak. I swept the kitchen floor. Mutfağın zeminini süpürdüm. You can access the kitchen through this door. Bu kapıdan mutfağa erişebilirsin. Sami went back to the kitchen. Sami mutfağa geri döndü. Tom and Mary's little boy loves sitting on the kitchen floor banging pots and pans. Tom ve Mary'nin küçük oğlu mutfak zemininde oturmayı ve kap kacağa vurmayı seviyor. Tom walked into the kitchen to get himself some coffee. Tom kendine kahve almak için mutfağa doğru yürüdü. Tom was making a sandwich when Mary came into the kitchen. Mary mutfağa girdiğinde Tom sandviç yapıyordu. Lock the dog in the kitchen. Köpeği mutfağa kilitleyin. Most kitchen sinks are made of stainless steel. Çoğu mutfak lavabosu paslanmaz çelikten yapılır. Tom shut the kitchen door. Tom mutfak kapısını kapadı. The kitchen in that house is very nice. O evdeki mutfak çok güzel. This is my kitchen. Bu benim mutfağım. When Mary entered the kitchen, the floor was covered in water. Mary mutfağa girdiğinde, zemin suyla kaplıydı. This room is used as a kitchen. Bu oda mutfak olarak kullanılıyor. Tom was mopping the kitchen. Tom mutfağı paspaslıyordu. Dan saw blood on the kitchen floor. Dan mutfak zemininde kan gördü. Everyone in the apartment block shares a kitchen. Apartmandaki herkes aynı mutfağı paylaşıyor. Yanni went into the kitchen. Yanni mutfağa girdi. Take all this to the kitchen. Bunları mutfağa götür. I want a new kitchen. Yeni bir mutfak istiyorum. Tom swept the kitchen floor while Mary washed the dishes. Mary bulaşıkları yıkarken Tom mutfağın zeminini süpürdü. My apartment has a living room, a bedroom, a kitchen and a bathroom. Dairemde bir oturma odası, bir yatak odası, bir mutfak ve bir banyo var. This door leads into the kitchen. Bu kapı mutfağa açılıyor. I mop the kitchen almost every day. Mutfağa hemen hemen her gün paspas yaparım. Tom pulled Mary into the kitchen. Tom Mary'yi mutfağa çekti. The door gives access to the kitchen. Kapı mutfağa erişim sağlamaktadır. There are three bedrooms, a kitchen, a dining room, a living room, and a bathroom. Üç yatak odası, bir mutfak, bir yemek odası, bir oturma odası ve bir banyo var. The kitchen door opened. Mutfak kapısı açıldı. Tom went down to the kitchen. Tom aşağıya mutfağa gitti. I mop the kitchen almost every day. Mutfağa hemen her gün paspas atarım. The kitchen is clean. Mutfak temiz. Tom came back into the kitchen. Tom mutfağa geri geldi. Clean up the kitchen. Mutfağı temizleyin. The farmer's wife threw moldy bread out of kitchen window and the hungry farm cat ran out of the barn to eat it. Çiftçinin karısı, mutfak penceresinden küflü ekmek fırlattı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu. There's a fire in my kitchen. Mutfağımda yangın var. Tom's house has a tiny kitchen. Tom'un evinin mutfağı küçük. Tom went into the kitchen to get some coffee. Tom kahve almak için mutfağa gitti. When she entered the kitchen, no one was there. Mutfağa girdiğinde kimse yoktu. Get out of my kitchen. Mutfağımdan çık. Tom followed Mary into the kitchen, picked up a knife and threatened her with it. Tom, Mary'yi mutfağa kadar takip etti, bir bıçak aldı ve onu bıçakla tehdit etti. Tom went back into the kitchen. Tom mutfağa geri döndü. Tom hired a local contractor to remodel his kitchen. Tom, mutfağını yenilemek için yerel bir müteahhit kiraladı. You can access the kitchen through this door. Mutfağa bu kapıdan girebilirsiniz. Please carry your dishes to the kitchen. Lütfen tabaklarınızı mutfağa taşıyın. Tom went to the kitchen to get a cup of coffee. Tom bir fincan kahve almak için mutfağa gitti. When using the kitchen knife, my wife cut her finger. Karım mutfak bıçağını kullanırken parmağını kesti. Everyone in the apartment house shares the kitchen. Dairedeki herkes mutfağı paylaşır. It is in a kitchen. Bir mutfağın içinde. Sami found a container of antifreeze in the kitchen garbage. Sami mutfak çöpünde bir kap antifriz buldu. I want to remodel my kitchen. Mutfağımı yeniden şekillendirmek istiyorum. Tom walked into the kitchen. Tom mutfağa girdi. Her kitchen is equipped with labor-saving devices. Mutfağı emek tasarrufu sağlayan cihazlarla donatılmış. Tom was armed with a kitchen knife. Tom mutfak bıçağıyla silahlanmıştı. Lock the dog in the kitchen. Köpeği mutfağa kilitle. The violets adorn my kitchen windows. Menekşeler mutfak pencerelerimi süslüyor. Just go back to the kitchen. Mutfağa geri dön. No, the Chinese kitchen is the best. Hayır, Çin mutfağı en iyisidir. The kitchen and the bedrooms are done. Mutfak ve yatak odaları tamamlandı. The kitchen is downstairs. Mutfak alt katta. She followed me into the kitchen and picked up a knife. Beni mutfağa kadar takip etti ve bir bıçak aldı. The kitchen was lined with pale yellow tiles. Mutfak soluk sarı fayanslarla kaplıydı. Most kitchen sinks are made of stainless steel. Çoğu mutfak lavabosu paslanmaz çelikten imal edilmiştir. You must not come into the kitchen. Mutfağa gelmemelisin. The kitchen is in the cellar. Mutfak bodrumda. The kitchen sink was full of dirty dishes. Mutfak lavabosu kirli bulaşıklarla doluydu. Tom put the dirty dishes in the kitchen sink. Tom kirli bulaşıkları mutfak lavabosuna koydu. Tom carried the box into the kitchen and put it on the table. Tom kutuyu mutfağa taşıdı ve masaya koydu. The lights in the kitchen burned all night. Mutfağın ışıkları bütün gece yandı. You bake in your kitchen. Siz mutfağınızda pişiriyorsunuz. Tom came into the kitchen carrying two grocery bags. Tom iki market torbası taşıyarak mutfağa girdi. I swept the floor in the kitchen. Mutfağın zeminini süpürdüm. In her home, kitchen garbage was fed to the pigs. Onun evinde,domuzlar mutfak çöpüyle beslenirdi. Tom walked through the kitchen. Tom mutfağa doğru yürüdü. Tom carried the dirty dishes into the kitchen. Tom kirli tabakları mutfağa taşıdı. There is milk all over the kitchen floor because my wife broke the bottle. Karım şişeyi kırdığı için mutfağın her yerinde süt var. Tom washes the kitchen curtains twice a year. Tom mutfak perdelerini yılda iki kez yıkar. We would like a kitchen with plenty of storage area. Bolca depolama alanı olan bir mutfak istiyoruz. Don't come into the kitchen. Mutfağa gelmeyin. I need a kitchen knife. Bir mutfak bıçağına ihtiyacım var. Many people drink water from the kitchen tap. Birçok insan mutfak musluğundan su içiyor. Tom went back into the kitchen. Tom mutfağa geri gitti. The kitchen is on the ground floor. Mutfak zemin katta. You left the light on in the kitchen. Mutfağın ışığını açık bırakmışsın. I'm going to go to the kitchen to grab something to eat. Mutfağa gidip yiyecek bir şeyler alacağım. Tom was making a sandwich when Mary came into the kitchen. Mary mutfağa geldiğinde Tom bir sandviç yapıyordu. Tom followed Mary into the kitchen. Tom, Mary'yi mutfağa kadar takip etti. Everyone in the apartment block shares a kitchen. Apartmandaki herkes bir mutfağı paylaşır. Bring your cup to the kitchen. Fincanını mutfağa getir. The violets adorn my kitchen windows. Menekşeler benim mutfak pencerelerini süslüyor. Tom got up from the table and went into the kitchen. Tom masadan kalktı ve mutfağa gitti. Dan saw blood on the kitchen floor. Dan mutfak zemininde kan görmüş. Tom was vacuuming the rug while Mary was mopping the kitchen floor. Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı temizliyordu. She scrubbed the kitchen floor with a brush. O bir fırça ile mutfak zeminini temizledi. Sami was found dead on the kitchen floor of his trailer. Sami karavanın mutfak zemininde ölü bulundu. Yanni went into the kitchen. Yanni mutfağa gitti. Tom bought a new cutting board for Mary's kitchen. Tom, Mary'nin mutfağı için yeni bir kesme tahtası satın aldı. Tom went into the kitchen to get a drink of water. Tom biraz su almak için mutfağa gitti. Tom was standing in front of the kitchen sink. Tom mutfak lavabosunun önünde duruyordu. She scrubbed the kitchen floor with a brush. Mutfak zeminini fırçayla ovdu. I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen. Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim. This is the kitchen. Bu mutfak. This kitchen is very modern and pretty. Bu mutfak çok modern ve güzel. You must not come into the kitchen. Mutfağa gelmemelisiniz. Tom was vacuuming the rug while Mary was mopping the kitchen floor. Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı süpürüyordu. Get out of my kitchen! Mutfağımdan dışarı çıkın! Tom swept the kitchen floor while Mary washed the dishes. Mary bulaşıkları yıkarken, Tom mutfak zeminini süpürdü. Tom shut the kitchen door. Tom mutfak kapısını kapattı. My kitchen help has the intelligence of a spatula. Mutfak yardımcım bir spatula zekasına sahip. Tom went into the kitchen to help his mother make dinner. Tom annesinin akşam yemeği yapmasına yardımcı olmak için mutfağa girdi. The house was so flooded that I had to swim to the kitchen. Evi o kadar su basmıştı ki mutfağa kadar yüzmek zorunda kaldım. Show More (280)