Tureng - letters - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	letters	mektuplar	n.
	The Commission did not send those letters of formal notice for nothing, there were reasons for doing so. Komisyon bu resmi bildirim mektuplarını boşuna göndermedi, bunu yapmak için nedenleri vardı. The hundreds of angry letters and e-mails were signals of the human and institutional tragedy. Yüzlerce öfkeli mektup ve e-posta, insani ve kurumsal trajedinin işaretleriydi. Much of the criticism in the letters boils down to that. Mektuplarda yer alan eleştirilerin çoğu da bundan kaynaklanıyor. Much of the criticism in the letters boils down to that. Mektuplarda yer alan eleştirilerin büyük bir kısmı bundan kaynaklanıyor. The hundreds of angry letters and angry e-mails were the signs of a human but also an interinstitutional tragedy. Yüzlerce kızgın mektup ve öfkeli e-posta, hem insani hem de kurumlar arası bir trajedinin işaretleriydi. Letters of formal notice, which constitute the first stage, ran into large numbers. İlk aşamayı oluşturan resmi bildirim mektupları çok sayıda geldi. The Belgian First Minister has been sent two letters, but has not replied. Belçika Birinci Bakanı'na iki mektup gönderildi ancak cevap vermedi. I have seen letters from small companies across Europe which are supportive of this directive. Avrupa genelindeki küçük şirketlerden bu yönergeyi destekleyen mektuplar aldım. The Commission received 18 successive letters from the plaintiff in relation to the project. Komisyon, proje ile ilgili olarak davacıdan art arda 18 mektup almıştır. These letters have still not been made public. Bu mektuplar hala kamuoyuna açıklanmadı. She forges sick notes and intercepts letters, although she says not. Öyle olmadığını söylemesine rağmen sahte hastalık notları yazıyor ve mektuplara el koyuyor. We used to write one another quite long letters. Eskiden birbirimize oldukça uzun mektuplar yazardık. She forges sick notes and intercepts letters, although she says not. Hasta notlarında sahtecilik yapıyor ve mektuplara el koyuyor, her ne kadar yapmadığını söylese de. I wrote three letters last night. Dün gece üç mektup yazdım. Please remember to mail the letters. Lütfen mektupları postalamayı unutmayın. I'll mail these letters on the way to school. Okula giderken bu mektupları postalayacağım. Tom wrote a lot of letters to Mary. Tom, Mary'ye bir sürü mektup yazdı. Letters are delivered here about noon. Mektuplar öğlen saatlerinde buraya teslim edilir. I'll have some letters to write. Yazacak bazı mektuplarım olacak. Does he write letters in English? İngilizce mektup yazıyor mu? The letters were delivered. Mektuplar teslim edildi. I will ask Mary to type the letters tomorrow. Yarın mektupları daktiloyla yazmasını Mary'den isteyeceğim. The sending of these letters won't take long. Bu mektupların gönderilmesi uzun sürmeyecek. Many letters of encouragement refreshed my sad heart. Çok sayıda destek mektubu üzgün kalbimi rahatlattı. Sami sent Layla really bizarre letters. Sami Layla'ya gerçekten tuhaf mektuplar gönderdi. Tom appreciated all the letters Mary sent him while he was in prison. Tom, Mary hapisteyken ona gönderdiği tüm mektupları takdir etti. These letters look ugly. Bu mektuplar çirkin görünüyor. I often receive letters from Tom. Sık sık Tom'dan mektuplar alıyorum. Dan wrote many letters to Linda's mother. Dan, Linda'nın annesine birçok mektup yazdı. Who wrote these letters? Bu mektupları kim yazdı? My work at the TV station is handling letters written in by viewers. TV kanalındaki işim izleyicilerin yazdığı mektuplarla ilgilenmek. I want to send these letters by airmail. Bu mektupları hava yoluyla göndermek istiyorum. Mary always greatly enjoyed reading Tom's poetic letters. Mary, Tom'un şiirsel mektuplarını okumaktan her zaman büyük keyif alırdı. She seems to know the art of writing letters. Mektup yazma sanatını biliyor gibi görünüyor. Father is busy writing letters. Baba mektupları yazmakla meşgul. She is constantly writing letters. Sürekli mektup yazar. I still prefer to write letters by hand. Hala mektupları elle yazmayı tercih ediyorum. Sami sent Layla a lot of letters. Sami, Layla'ya çok sayıda mektup gönderiyordu. I have to write some letters. Mektup yazmam lazım. Do you often write letters in French? Sık sık Fransızca mektuplar yazıyor musun? She is engaged in writing letters. Mektup yazmakla meşgul. Letters were carried by riders on fast horses. Mektuplar hızlı atların üzerindeki biniciler tarafından taşınıyordu. Yesterday, I wrote three letters. Dün üç mektup yazdım. Sami sent Layla letters. Sami, Leyla'ya mektuplar gönderdi. They wrote letters to each other frequently. Birbirlerine sık sık mektup yazdılar. I got letters from a person I've never met. Hiç tanımadığım birinden mektup aldım. Don't forget to mail the letters. Mektupları postalamayı unutma. I need to send some letters. Birkaç mektup göndermem gerekiyor. Can you mail these letters for me? Benim için bu mektupları postalayabilir misin? Tom wrote three letters. Tom üç mektup yazdı. I want to send these letters by airmail. Bu mektupları havayolu ile göndermek istiyorum. Do you think these letters are worth saving? Sence bu mektuplar saklamaya değer mi? Jack will not answer my letters. Jack mektuplarıma cevap vermez. I'm looking forward to receiving letters from you. Senden mektup almak için sabırsızlanıyorum. Have any letters arrived for me? Bana mektup geldi mi? Who wrote all these letters? Bütün bu mektupları kim yazdı? Who did write the two letters? O iki mektubu kim yazdı? Father is busy writing letters. Babam mektup yazmakla meşgul. Do you still write letters to your grandparents? Hâlâ büyük ebeveynlerine mektup yazıyor musun? Sami sent Layla letters but they were unanswered. Sami, Layla'ya mektuplar gönderdi ama cevapsız kaldılar. I have one of your letters. Mektuplarından biri bende. Please don't write letters to me anymore. Lütfen, artık bana mektup yazma. He ripped up all her letters and photos. Bütün mektuplarını ve fotoğraflarını yırttı. Please don't write letters to me anymore. Lütfen, artık bana mektup yazmayın. Thank you for your letters. Mektupların için teşekkür ederim. Layla wrote the letters to a close friend. Leyla mektubu yakın arkadaşına yazdı. Have I any letters or messages? Mektup ya da mesaj var mı? You send us letters. Bize mektup gönderiyorsun. Is it really necessary to save these letters? Bu mektupları saklamak gerçekten gerekli mi? I still prefer to write letters by hand. Ben mektupları hala elle yazmayı tercih ediyorum. How many times a month do you write letters? Ayda kaç kez mektup yazıyorsunuz? Who translates letters now? Artık mektupları kim çeviriyor? Make sure you don't forget to mail these letters. Bu mektupları postalamayı unutmadığından emin ol. Please remember to mail the letters. Lütfen mektupları postalamayı unutma. I will respond to both of your letters. Mektuplarının ikisine de cevap vereceğim. He wrote letters and read before going to sleep again. Tekrar uyumadan önce mektuplar yazdı ve okudu. I'll mail these letters on the way to school. Bu mektupları okula giderken postalayacağım. With respect to these letters, I think the best thing is to burn them. Bu mektuplarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları yakmaktır. In the Internet age, people who write letters are regarded as being odd. İnternet çağında, mektup yazan insanlar tuhaf olarak görülüyor. I don't accept to write this kind of letters. Bu tür mektupları yazmayı kabul etmiyorum. I like to receive letters from friends. Arkadaşlarımdan mektup almayı seviyorum. Do you think she still keeps my letters? Onun hâlâ mektuplarımı sakladığını düşünüyor musun? My mother hates to write letters. Annem mektup yazmaktan nefret eder. Tom wrote Mary many letters. Tom Mary'ye birçok mektup yazdı. Tom saved all of the letters Mary sent him. Tom Mary'nin ona gönderdiği mektupların hepsini sakladı. I like to receive letters from friends. Arkadaşlardan mektup almayı severim. Tom sent Mary a lot of letters. Tom, Mary'ye bir sürü mektup gönderdi. Sami sent Layla letters but they were unanswered. Sami, Leyla'ya mektuplar gönderdi ama yanıtlanmadılar. So you know all the letters he wrote you by heart? Yani sana yazdığı tüm mektupları ezbere biliyorsun? In the age of the Internet, people who write letters are considered odd. İnternet çağında, mektup yazan insanlar tuhaf kabul ediliyor. I write letters that I never send. Hiç göndermediğim mektuplar yazıyorum. Your letters arrive in two days. Mektuplarınız iki gün içinde ulaşır. Compare the style of those letters. O mektupların tarzını karşılaştırın. Tom sent Mary many letters. Tom Mary'ye birçok mektup gönderdi. Don't write me such long letters. Bana böyle uzun mektuplar yazma. Will you remind me to mail these letters? Bu mektupları postalamamı hatırlatır mısınız? Fadil received a number of letters from Layla. Fadıl, Leyla'dan bir dizi mektup aldı. They sent the letters last month. Onlar geçen ay mektup gönderdiler. I didn't send Tom any letters last year. Geçen sene Tom'a hiç mektup göndermedim. Layla's letters revealed the extent of her racism. Leyla'nın mektupları onun ırkçılığının boyutlarını ortaya çıkardı. Why doesn't she send me letters anymore? Neden artık bana mektup göndermiyor? How often are letters delivered here? Burada mektuplar ne sıklıkla teslim ediliyor? Are there any letters for me in today's mail? Bugünkü postada benim için mektup var mı? I write letters that I never send. Ben hiç göndermediğim mektuplar yazarım. I often receive letters from him. Sık sık ondan mektup alırım. Dan wrote many letters to Linda's mother. Dan, Linda'nın annesine pek çok mektup yazdı. He threw away a bunch of old letters. Bir sürü eski mektup attı. Mary always greatly enjoyed reading Tom's poetic letters. Mary her zaman Tom'un şiirsel mektuplarını okumaktan büyük zevk aldı. My mother hates writing letters. Annem mektuplar yazmaktan nefret eder. These letters reveal her to be an honest lady. Bu mektuplar onun dürüst bir kadın olduğunu gösteriyor. Letters are delivered every day. Mektuplar her gün teslim edilir. Have emails replaced letters in today's world? Günümüz dünyasında e-postalar mektupların yerini aldı mı? Tom was going to burn all the letters he had gotten from Mary, but John told him he shouldn't. Tom, Mary'den aldığı tüm mektupları yakacaktı ama John ona yakmaması gerektiğini söyledi. Who wrote the two letters? İki mektubu kim yazdı? Tom enjoyed reading Mary's letters. Tom, Mary'nin mektuplarını okumaktan keyif aldı. I need to send some letters. Bazı mektuplar göndermem gerekiyor. You send us letters. Sen bize mektuplar gönderiyorsun. Last night I wrote three letters. Dün gece üç mektup yazdım. Why do I accept to write letters? Neden mektupları yazmayı kabul ediyorum? I have another two letters to write. Yazacak iki mektubum daha var. I often get letters from Tom. Tom'dan sıklıkla mektup alıyorum. Tom wrote long letters to Mary. Tom, Mary'ye uzun mektuplar yazdı. Tom wrote a lot of letters to Mary while he was away. Tom uzaktayken Mary'ye bir sürü mektup yazdı. My plan is to finish writing all the letters today. Planım bugün bütün mektupları yazıp bitirmek. She showed me some letters that she had received from her fans. Bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi. The sending of these letters won't take long. Bu mektupları göndermek uzun sürmeyecek. She doesn't stop writing letters. Mektup yazmayı bırakmıyor. Why did you burn those letters? Neden o mektupları yaktın? Letters from grandchildren are a source of delight. Torunlardan gelen mektuplar bir zevk kaynağıdır. Put these letters in the mail box. Bu mektupları posta kutusuna koyun. Why doesn't he send me letters anymore? O neden artık bana mektup göndermiyor? He writes letters to his mother. O, annesine mektuplar yazar. Have any letters arrived for me? Benim için hiç mektup geldi mi? Tom wanted to burn all the letters he had gotten from Mary, but John told him he shouldn't. Tom, Mary'den aldığı tüm mektupları yakmak istedi, ancak John ona yapmaması gerektiğini söyledi. Layla's letters revealed the extent of her racism. Layla'nın mektupları ırkçılığının boyutunu gözler önüne seriyordu. We received letters this morning. Bu sabah mektuplar aldık. I write letters to my friends. Arkadaşlarıma mektup yazıyorum. He received quite a few letters this morning. O, bu sabah bir hayli mektup aldı. I will ask Mary to type the letters tomorrow. Mary'den mektupları yarın yazmasını isteyeceğim. Do you write letters often? Sık sık mektup yazar mısın? I got letters from a person I've never met. Ben hiç tanımadığım bir kişiden mektuplar aldım. Do you think he still keeps my letters? Onun mektuplarımı hâlâ sakladığını düşünüyor musun? I write letters almost every day. Neredeyse her gün mektup yazarım. There were three letters. Üç mektup vardı. Tom has a drawer full of letters from Mary. Tom'un bir çekmecesi Mary'den gelen mektuplarla dolu. Fadil sent Dania letters. Fadıl Dania'ya mektuplar gönderdi. How often are letters delivered here? Mektuplar ne sıklıkta dağıtılır? All of these letters are addressed to you. Bu mektupların tümü size gönderilmiş. Thank you for your letters. Mektuplarınız için teşekkürler. Tom has gotten a number of letters from Mary. Tom, Mary'den birkaç mektup aldı. Tom has received a lot of letters from Mary. Tom Mary'den bir sürü mektup aldı. Why do I accept to write letters? Neden mektup yazmayı kabul ediyorum? I'll tell you why we haven't answered your letters. Mektuplarınıza neden cevap vermediğimizi söyleyeceğim. Tom has a drawer full of letters from Mary. Tom'un Mary'den gelen mektuplarla dolu bir çekmecesi var. I didn't like to write official letters. Resmi mektup yazmayı sevmiyorum. Are there any letters for me? Bana mektup var mı? You shouldn't read people's private letters without permission. İnsanların özel mektuplarını izin olmadan okumamalısın. Actually, I haven't gotten any letters yet. Aslında, henüz hiç mektup almadım. I have to send these letters. Bu mektupları göndermek zorundayım. I tore up all the letters that you wrote to me. Bana yazdığın bütün mektupları yırtıp attım. Tom wanted to burn all the letters he had gotten from Mary, but John told him he shouldn't. Tom, Mary'den aldığı tüm mektupları yakmak istedi ama John bunu yapmaması gerektiğini söyledi. Tom sent Mary many letters. Tom, Mary'ye birçok mektup gönderdi. Who writes letters nowadays? Günümüzde kim mektup yazıyor? Sami received a number of letters from Layla. Sami, Leyla'dan birkaç mektup aldı. I haven't gotten any letters from Tom yet. Tom'dan henüz mektup almadım. I had been writing letters all that morning. Sabahtan beri mektup yazıyordum. We're eating up a lot of time writing letters by hand. Elle mektup yazarak çok zaman harcıyoruz. I intend to show Tom these letters. Tom'a bu mektupları göstermeye niyetliyim. Our letters probably crossed in the mail. Mektuplarımız muhtemelen postada karıştı. Does Tom ever write letters in French? Tom hiç Fransızca mektup yazdı mı? She bought some paper that she could use for writing letters. Mektup yazmak için kullanabileceği bir kağıt aldı. Tom sent Mary a lot of letters. Tom Mary'ye bir sürü mektup gönderdi. Tom burned all the letters he got from Mary. Tom, Mary'den aldığı bütün mektupları yaktı. Sami and Layla started writing each other letters. Sami ve Layla birbirlerine mektup yazmaya başladılar. Layla wrote the letters to a close friend. Layla mektupları yakın bir arkadaşına yazdı. I write letters almost every day. Neredeyse her gün mektup yazıyorum. Tom threw away all the letters that Mary had sent him. Tom Mary'nin ona gönderdiği bütün mektupları attı. We need to burn all these letters. Bütün bu mektupları yakmalıyız. Do you think he still keeps my letters? Sence hâlâ mektuplarımı saklıyor mudur? How many times a month do you write letters? Ayda kaç kez mektup yazarsın? I have to write some letters. Bazı mektuplar yazmak zorundayım. Have I any letters or messages? Mektubum ya da mesajım var mı? Please don't forget to post the letters. Lütfen mektupları postalamayı unutma. Tom wrote a lot of letters to Mary. Tom Mary'ye bir sürü mektup yazdı. The lovers exchanged numerous letters. Aşıklar çok sayıda mektuplaştı. Tom threw away all the letters that Mary had sent him. Tom, Mary'nin ona gönderdiği bütün mektupları attı. Will you remind me to mail these letters? Bu mektupları postalamamı hatırlatır mısın? My letters haven't been sent yet. Benim mektuplarım henüz gönderilmedi. My plan is to finish writing all the letters today. Planım bugün tüm mektupları yazmayı bitirmek. Are there any letters for me in today's mail? Bugünkü postada benim için hiç mektup var mı? Do you think these letters are worth saving? Bu mektupların saklamaya değdiğini düşünüyor musun? Sami hasn't received any letters. Sami hiç mektup almadı. These letters can be typed by any secretary. Bu mektuplar herhangi bir sekreter tarafından temize çekilebilir. Tom writes Mary letters. Tom Mary'ye mektuplar yazar. I often receive letters from him. Ondan sık sık mektup alıyorum. Tom saved all of the letters Mary sent him. Tom, Mary'nin ona gönderdiği tüm mektupları sakladı. No one I know writes letters anymore. Tanıdığım hiç kimse artık mektup yazmıyor. He ripped up all her letters and photos. Tüm mektuplarını ve fotoğraflarını yırttı. Tom doesn't write letters. Tom mektup yazmaz. All of these letters are addressed to you. Bu mektupların hepsi size gönderilmiş. How dare he open my letters! Mektuplarımı açmaya nasıl cüret eder! Remember to post the letters tomorrow. Yarın mektupları postalamayı unutma. Does he write letters in English? O, İngilizce mektuplar yazar mı? Tom writes letters to Mary. Tom Mary'ye mektuplar yazar. Who did write the two letters? Kim iki mektup yazdı? Sami sent Layla letters. Sami Layla'ya mektuplar gönderdi. I tore up all the letters that you wrote to me. Bana yazdığın tüm mektupları yırttım. I have another two letters to write. Yazmam gereken iki mektup daha var. I didn't like to write official letters. Ben resmi mektup yazmaktan hoşlanmadım. Tom is writing letters. Tom mektup yazıyor. We're eating up a lot of time writing letters by hand. Elle mektup yazarak çok zaman kaybediyoruz. Compare the style of those letters. O mektupların tarzını karşılaştır. These letters are for you. Bu mektuplar senin için. Tom has gotten a number of letters from Mary. Tom, Mary'den bir kaç mektup aldı. Tom has received a lot of letters from Mary. Tom, Mary'den bir sürü mektup aldı. The letters Tom wrote to Mary were returned unopened. Tom'un Mary'ye yazdığı mektuplar açılmadan iade edildi. Did you find your letters? Mektuplarını buldun mu? Tom burned all of the letters that Mary had sent him. Tom, Mary'nin ona gönderdiği tüm mektupları yaktı. She was hard at work writing letters. O, mektup yazma işinde zorlandı. Did you receive my letters? Mektuplarımı aldın mı? Why didn't Tom answer Mary's letters? Tom neden Mary'nin mektuplarına cevap vermedi? I have been writing letters all day long. Bütün gün boyunca mektuplar yazıyorum. She wrote me four letters. O bana dört tane mektup yazdı. These letters can be typed by any secretary. Bu mektuplar herhangi bir sekreter tarafından daktilo edilebilir. Please remember to post the letters. Lütfen mektupları postalamayı unutma. I often get letters from Tom. Tom'dan sık sık mektuplar alıyorum. Do you think he still loves my letters? Onun hâlâ mektuplarımı sevdiğini düşünüyor musun? She is constantly writing letters. O, sürekli mektuplar yazıyor. I will quote you a passage from one of those letters. Size o mektuplardan birinden bir pasaj aktaracağım. Do you think she still loves my letters? Sence hala mektuplarımı seviyor mudur? She was hard at work writing letters. Mektup yazmak için çok çalışıyordu. Tom is looking through the letters. Tom mektuplara bakıyor. Do you think he still loves my letters? Sence o hala mektuplarımı seviyor mudur? Fiona's letters were becoming less and less frequent. Fiona'nın mektupları gittikçe seyrekleşiyor. He wrote me four letters. Bana dört mektup yazdı. Tom was going to burn all the letters he had gotten from Mary, but John told him he shouldn't. Tom, Mary'den aldığı tüm mektupları yakacaktı, ancak John ona yapmaması gerektiğini söyledi. I've written three letters. Üç mektup yazdım. Who wrote all these letters? Tüm bu mektupları kim yazdı? She seems to know the art of writing letters. O, mektup yazma sanatını biliyor gibi görünüyor. Have you ever received letters from Marika? Marika'dan hiç mektup aldın mı? He received a good many letters this morning. Bu sabah bir sürü mektup aldı. Who was it who wrote these two letters? Bu iki mektubu yazan kimdi? Can you mail these letters for me? Bu mektupları benim için postalayabilir misin? Please don't forget to mail the letters. Lütfen mektupları postalamayı unutma. Sami sent Layla really bizarre letters. Sami, Leyla'ya gerçekten tuhaf mektuplar gönderdi. I've been writing letters all day long. Bütün gün mektup yazdım. I often receive letters from Tom. Tom'dan sık sık mektup alıyorum. He threw away a bunch of old letters. Bir sürü eski mektubu çöpe attı. She wrote me four letters. Bana dört mektup yazdı. Please don't forget to put stamps on the letters that I gave you to mail. Lütfen postalaman için sana verdiğim mektuplara pul yapıştırmayı unutma. Fadil received a number of letters from Layla. Fadıl, Layla'dan birkaç mektup aldı. My uncle never writes letters. Dayım hiç mektup yazmaz. I burned all the letters that Tom sent me. Tom'un bana gönderdiği tüm mektupları yaktım. My uncle never writes letters. Amcam asla mektup yazmaz. Do you think she still loves my letters? Onun hâlâ mektuplarımı sevdiğini düşünüyor musun? Jack will not answer my letters. Jack mektuplarıma cevap vermeyecek. The date and address is usually written at the head of letters. Tarih ve adres, genellikle mektupların başına yazılır. With respect to these letters, I think the best thing is to burn them. Bu mektuplarla ilgili olarak, en iyisinin onları yakmak olduğunu düşünüyorum. I'll have some letters to write. Yazmam gereken mektuplar var. My letters haven't been sent yet. Mektuplarım henüz gönderilmedi. Who was it who wrote these two letters? Bu iki mektubu kim yazdı? How dare he open my letters! O benim mektuplarımı açmaya nasıl cüret eder! Do you write letters? Mektup yazıyor musun? They sent the letters last month. Mektupları geçen ay gönderdiler. Why doesn't he send me letters anymore? Neden artık bana mektup göndermiyor? She showed me some letters that she had received from her fans. O bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi. I will respond to both of your letters. Her iki mektubunuza da cevap vereceğim. Sami wrote Layla a lot of letters. Sami, Layla'ya bir sürü mektup yazdı. Do you think she still keeps my letters? Sence hala mektuplarımı saklıyor mudur? I told my son in Canada to write me more letters. Kanada'daki oğluma bana daha çok mektup yazmasını söyledim. Do you still write letters to your grandparents? Büyükannene ve büyükbabana hâlâ mektup yazıyor musun? Letters are delivered every day. Mektuplar her gün dağıtılır. I will quote you a passage from one of those letters. Ben sana o mektupların birinden bir pasaj alıntılayacağım. Did Marika write you letters in Finnish? Marika sana Fince mektuplar yazdı mı? Her job was to type all the letters. Onun görevi bütün mektupları yazmaktı. They wrote letters to each other frequently. Birbirlerine sık sık mektup yazıyorlardı. He dictated several letters to his secretary. Sekreterine birkaç mektup yazdırdı. I didn't send Tom any letters last year. Geçen yıl Tom'a hiç mektup göndermedim. I burned all the letters that you wrote me. Bana yazdığın tüm mektupları yaktım. Tom wrote Mary many letters. Tom, Mary'ye birçok mektup yazdı. Every successful writer has a drawer full of rejection letters. Her başarılı yazarın bir çekmece dolusu ret mektubu vardır. Tom didn't send me any letters. Tom bana hiç mektup göndermedi. I phone often but seldom write letters. Sık sık telefon ederim ama nadiren mektup yazarım. I'm busy with writing letters and giving speeches. Mektup yazmak ve konuşma yapmakla meşgulüm. Were my letters sent? Mektuplarım gönderildi mi? Why did I write all those letters? Bütün o mektupları neden yazdım? Tom burned all the letters he got from Mary. Tom, Mary'den aldığı tüm mektupları yaktı. I've torn up all the letters you've written. Yazdığın tüm mektupları yırtıp attım. Who writes letters nowadays? Bugünlerde mektupları kim yazıyor? Sami received a number of letters from Layla. Sami, Layla'dan birkaç mektup aldı. Tom wrote poison pen letters to most of his neighbors. Tom komşularının çoğuna iftira niteliğinde mektup yazdı. I was rereading the letters you sent to me. Bana gönderdiğin mektupları tekrar okuyordum. I burned all the letters that you wrote to me. Bana yazdığın tüm mektupları yaktım. I don't write letters. Ben mektup yazmam. Tom appreciated all the letters Mary sent him while he was in prison. Tom, Mary'nin hapisteyken ona gönderdiği tüm mektuplara müteşekkir oldu. Sami and Layla were communicating through letters. Sami ve Layla mektuplar aracılığıyla iletişim kuruyorlardı. Tom opened all three letters. Tom üç mektubu da açtı. He writes letters to his mother. Annesine mektuplar yazıyor. In the Internet age, people who write letters are regarded as being odd. İnternet çağında, mektup yazanlar tuhaf sayılırlar. He received quite a few letters this morning. Bu sabah epey mektup aldı. Tom wrote many letters to Mary. Tom, Mary'ye birçok mektup yazdı. Do you write letters? Mektup yazar mısın? Do you often write letters in French? Sık sık Fransızca mektup yazar mısın? Remember to post the letters tomorrow. Mektupları yarın postalamayı unutmayın. Fadil sent Layla letters but they were unanswered. Fadıl Leyla'ya mektuplar gönderdi ama cevapsız kaldılar. Tom writes Mary letters. Tom, Mary'ye mektuplar yazıyor. In the age of the Internet, people who write letters are considered odd. İnternet çağında, mektup yazanlar garip sayılırlar. Tom wrote poison pen letters to most of his neighbors. Tom, komşularının çoğuna zehir zemberek mektuplar yazdı. Here are some letters for you. Burada senin için bazı mektuplar var. Why did you burn those letters? O mektupları neden yaktın? Are there any letters for me? Benim için hiç mektup var mı? Tom's letters stopped coming. Tom'un mektupları gelmemeye başladı. I have to send these letters. Bu mektupları göndermeliyim. He received a good many letters this morning. O, bu sabah bir hayli mektup aldı. Tom writes letters to Mary. Tom, Mary'ye mektuplar yazıyor. They are writing some letters. Birkaç mektup yazıyorlar. My mother hates writing letters. Annem mektup yazmaktan nefret eder. Would you help me post these letters? Bu mektupları postalamama yardım eder misin? Why doesn't she send me letters anymore? Neden bana artık mektup göndermiyor? Show More (316)
2	letters	harfler	n.
	Those two letters of messages changed the way we communicate with one another. Bu iki harflik mesaj birbirimizle iletişim kurma şeklimizi değiştirdi. Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters. Esperanto 28 harften oluşan bir alfabe ile fonetik olarak yazılır. The English alphabet has 26 letters. İngiliz alfabesinde 26 harf vardır. How many letters are there in this alphabet? Alfabede kaç tane harf var? Alpha, beta and gamma are Greek letters. Alfa, beta ve gama, Yunan harfleridir. I can't read cursive, so could you write in block letters, please? El yazısı okuyamıyorum, o yüzden blok harflerle yazabilir misin lütfen? How many letters do you think this book has? Bu kitabın kaç tane harfi olduğunu düşünüyorsunuz? How many letters are there in the English alphabet? İngiliz alfabesinde kaç harf var? My son knows all the letters well. Oğlum bütün harfleri iyi bilir. We tried to make out the letters written on the wall. Duvarda yazan harfleri anlamaya çalıştık. How many letters does the Russian alphabet have? Rus alfabesinde kaç tane harf var? Do you know all the letters? Bütün harfleri biliyor musun? How many letters are there in the English alphabet? İngiliz alfabesinde kaç tane harf var? Compare the style of those letters. O harflerin stilini karşılaştır. How many letters does the Russian alphabet have? Rus alfabesinde kaç harf var? The word Brasilia has four syllables and eight letters. Brasilia kelimesi dört hece ve sekiz harften oluşur. These letters look ugly. Bu harfler çirkin görünüyor. Do you know all the letters? Tüm harfleri biliyor musun? What are the first five letters of your email? E-mailinin ilk beş harfi nedir? How many letters do you think this book has? Sizce bu kitapta kaç harf vardır? Her job was to type all the letters. Onun işi bütün harfleri daktilo etmekti. Alpha, beta and gamma are Greek letters. Alfa, beta ve gama Yunan harfleridir. Boggle is a game that uses dice with letters instead of numbers. Boggle, sayılar yerine harflerle zar kullanılan bir oyundur. What do these parenthesized letters mean? Bu parantez içindeki harfler ne anlama geliyor? In algebra, we often replace numbers with letters. Cebirde, sayıları genellikle harflerle değiştiririz. The English alphabet has 26 letters. İngiliz alfabesinin 26 harfi vardır. How many letters are there in this alphabet? Bu alfabede kaç harf var? Have you learned all the letters in the alphabet? Alfabedeki tüm harfleri öğrendin mi? What do these parenthesized letters mean? Bu parantez içindeki harflerin anlamı ne? Boggle is a game that uses dice with letters instead of numbers. Boggle sayılar yerine harflerle zar kullanan bir oyundur. What are the first five letters of your email? E-postanın ilk beş harfi ne? How many letters are there in the alphabet? Alfabede kaç harf var? The Esperanto alphabet has 28 letters. Esperanto alfabesinde 28 harf vardır. This sentence is composed of forty-five letters. Bu cümle kırk beş harften oluşmaktadır. How many letters are there in the alphabet? Alfabede kaç harf vardır? In the English language many words contain letters which are not pronounced. İngilizce dilinde birçok kelime telaffuz edilmeyen harfleri içerir. In the English language many words contain letters which are not pronounced. İngilizcede birçok kelime telaffuz edilmeyen harfler içerir. Show More (34)