limb - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
limb uzuv n.
  • Therefore, it also includes people who merely have limb impairments, are of small stature, pregnant women etc.
  • Bu nedenle, sadece uzuv bozukluğu olan kişileri, küçük boyluları, hamile kadınları vb. de kapsar.
  • People's limbs, they reported, looked like broken broomsticks.
  • İnsanların uzuvlarının kırık süpürge sopalarına benzediğini bildirdiler.
  • His limbs were nearly frozen.
  • Uzuvları neredeyse donmuştu.
Show More (9)
limb ağaç dalı n.
  • Tom hung the lamp on a tree limb.
  • Tom lambayı bir ağaç dalına astı.
  • Tom was killed when a tree limb fell on him.
  • Tom, üzerine bir ağaç dalı düştüğünde öldü.
  • Tom hung the lamp on a tree limb.
  • Tom lambayı bir ağacın dalına astı.
Show More (0)
limb organ n.
  • Women are still genitally mutilated, human beings stoned to death, their limbs chopped off in the name of law.
  • Kadınların genital organları hala kesiliyor, insanlar taşlanarak öldürülüyor, uzuvları hukuk adına kesiliyor.
  • Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
  • Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
Show More (-1)
limb dal n.
  • In this tree, there is an apple on every limb.
  • Bu ağaçta her dalda bir elma var.
  • In this tree, there is an apple on every limb.
  • Bu ağaçta her dal üzerinde bir elma var.
Show More (-1)
limb bacak n.
  • The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.
  • Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir.
Show More (-2)