ludicrous - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
ludicrous gülünç adj.
  • A ludicrous cult of personality is designed to give the Head of State a quasi-divine status.
  • Gülünç bir kişilik kültü, Devlet Başkanına yarı-ilahi bir statü vermek için tasarlanmıştır.
  • Some of those amendments were absolutely ludicrous.
  • Bu değişikliklerden bazıları kesinlikle gülünçtü.
  • It is ludicrous that somebody always cries out to the Commission for help when the Austrians close the Alps.
  • Avusturyalılar Alpleri kapattığında birilerinin Komisyon'dan yardım istemesi gülünçtür.
Show More (6)
ludicrous saçma adj.
  • This is ludicrous.
  • Bu çok saçma.
Show More (-2)