|
- We have made friends with him.
- Onunla arkadaş olduk.
- They have made friends with their new neighbors across the street.
- Sokağın karşısındaki yeni komşularıyla arkadaş oldular.
- I made friends with a student from abroad.
- Yurt dışından bir öğrenciyle arkadaş oldum.
- I made friends with Tom.
- Tom'la arkadaş oldum.
- She made friends with him in Boston.
- Onunla Boston'da arkadaş oldu.
- Making friends with foreigners is interesting.
- Yabancılarla arkadaş olmak ilginçtir.
- I did my best to make friends with him.
- Onunla arkadaş olmak için elimden geleni yaptım.
- He made friends with Tom.
- Tom'la arkadaş oldu.
- Totoro makes friends with everyone.
- Totoro herkesle arkadaş olur.
- While I was in Taiwan, I made friends with him.
- Tayvan'dayken onunla arkadaş oldum.
- Making friends with people doesn't have anything to do with how long you know them.
- İnsanlarla arkadaş olmak, onları ne kadar süredir tanıdığınızla ilgili değildir.
- Tom made friends with everybody.
- Tom herkesle arkadaş oldu.
- He made friends with her in America.
- Amerika'da onunla arkadaş oldu.
- Sami made friends with many physicians.
- Sami birçok doktorla arkadaş oldu.
- We made friends with at least ten Americans.
- En az on Amerikalıyla arkadaş olduk.
- He is very slow at making friends with anybody.
- Herhangi biriyle arkadaş olmakta çok tutuk.
- Jiro finds it difficult to make friends with Ken.
- Jiro Ken'le arkadaş olmayı zor buluyor.
- We have made friends with Tom.
- Biz Tom'la arkadaş olduk.
- She made friends with Tom at the party.
- O, partide Tom'la arkadaş oldu.
- Making friends with people from other countries is interesting.
- Başka ülkelerden insanlarla arkadaş olmak ilginçtir.
- Jim seems to know the art of making friends with girls.
- Jim, kızlarla arkadaş olma sanatını biliyor gibi görünüyor.
- Tom tried to make friends with Mary.
- Tom, Mary'yle arkadaş olmaya çalıştı.
- I want to make friends with your sister.
- Kardeşinle arkadaş olmak istiyorum.
- He quickly made friends with the new boy on the block.
- O, bloktaki yeni bir çocukla çabucak arkadaş oldu.
- I want to make friends with your sister.
- Kız kardeşinle arkadaş olmak istiyorum.
- I tried to make friends with the classmates.
- Sınıf arkadaşlarımla arkadaş olmaya çalıştım.
- She made friends with him at the party.
- Partide onunla arkadaş oldu.
- It took John only one day to make friends with his classmates at the school.
- Okuldaki sınıf arkadaşlarıyla arkadaş olması, John'un sadece bir gününü aldı.
- Making friends with people doesn't have anything to do with how long you know them.
- İnsanlarla arkadaş olmanın onları ne kadar süredir tanıdığınla bir ilgisi yoktur.
- It took John only one day to make friends with his classmates at the school.
- John'un okuldaki sınıf arkadaşlarıyla arkadaş olması, sadece bir gününü aldı.
- A party is a good place to make friends with other people.
- Parti, diğer insanlarla arkadaş olmak için iyi bir yerdir.
- She made friends with them at the school festival.
- Okul festivalinde onlarla arkadaş oldu.
- He makes friends with everybody he meets.
- Tanıştığı herkesle arkadaş olur.
- I did my best to make friends with Tom.
- Tom'la arkadaş olmak için elimden geleni yaptım.
- While I was in Taiwan, I made friends with him.
- Ben Tayvan'dayken onunla arkadaş oldum.
- I did my best to make friends with him.
- Onunla arkadaş olmak için elimden gelenin en iyisini yaptım.
- She tried to make friends with him.
- Onunla arkadaş olmaya çalıştı.
- He quickly made friends with the new boy on the block.
- Mahalledeki yeni çocukla çabucak arkadaş oldu.
- We made friends with them.
- Onlarla arkadaş olduk.
- He is very slow at making friends with anybody.
- Herhangi biriyle arkadaş olma konusunda çok yavaş.
- He is very slow at making friends with anybody.
- Birisiyle arkadaş olmada çok yavaş.
- It is interesting to make friends with a foreigner.
- Bir yabancıyla arkadaş olmak ilginçtir.
- She made friends with them at the school festival.
- O, okul festivalinde onlarla arkadaş oldu.
- A party is a good place to make friends with other people.
- Parti, başka insanlarla arkadaş olmak için elverişli bir yerdir.
- I hear it takes time to make friends with the English people.
- İngilizlerle arkadaş olmanın zaman aldığını duydum.
- She made friends with him at the party.
- Onunla partide arkadaş oldu.
Show More (43)
|
