manhandle - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
manhandle var gücüyle sırtlamak v.
  • They had to manhandle the large furniture up the stairs.
  • Büyük mobilyaları merdivenlerden yukarı var güçleriyle sırtlamak zorunda kaldılar.
Show More (-2)
manhandle tartaklamak v.
  • The unruly crowd tried to manhandle the security guard.
  • Taşkın kalabalık güvenlik görevlisini tartaklamaya çalıştı.
Show More (-2)