|
- I am quite certain that mixing up the instruments would not benefit either policy.
- Enstrümanları karıştırmanın her iki politikaya da fayda sağlamayacağından oldukça eminim.
- Let us not mix up things which cannot be mixed up.
- Karıştırılmaması gereken şeyleri karıştırmayalım.
- To mix up the financial perspectives with enlargement is a mistake, in my opinion.
- Mali perspektifleri genişleme ile karıştırmak bence bir hatadır.
- And to mix up policy reforms with enlargement is another mistake.
- Politika reformları ile genişlemeyi birbirine karıştırmak da bir başka hatadır.
- And to mix up policy reforms with enlargement is another mistake.
- Politika reformlarını genişleme ile karıştırmak da bir başka hatadır.
- Have you ever got in your car after a long absence and got the brake mixed up with the accelerator?
- Hiç uzun bir aradan sonra arabanıza binip frenle gazı karıştırdınız mı?
- I'm getting all mixed up.
- Her şeyi karıştırıyorum.
- He is mixed up with something shabby.
- Eski püskü bazı şeylerle karıştırdı.
- She sometimes mixes up fancies with realities.
- Bazen hayalleri gerçeklerle karıştırır.
- Have you ever got in your car after a long absence and got the brake mixed up with the accelerator?
- Sen hiç uzun bir aradan sonra arabana binip frenle gazın yerini karıştırdın mı?
- The teacher mixed up our names.
- Öğretmen isimlerimizi karıştırdı.
- She frequently gets sugar and salt mixed up.
- O sık sık şekeri ve tuzu karıştırır.
- She sometimes mixes up fancies with realities.
- O bazen hayal ve gerçeği karıştırır.
- Don't mix up comets and asteroids.
- Kuyrukluyıldız ve asteroitleri karıştırmayın.
- The teacher mixed up our names.
- Öğretmen bizim adlarımızı karıştırdı.
- I'm sorry I got you mixed up in this.
- Sizi buna karıştırdığım için üzgünüm.
- Don't mix up comets and asteroids.
- Kuyruklu yıldızlarla asteroitleri karıştırma.
- She frequently gets sugar and salt mixed up.
- Sık sık şeker ve tuzu karıştırıyor.
Show More (15)
|
