negligible - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
negligible önemsiz adj.
  • The first would be to exaggerate our differences, while the second would be to consider them negligible.
  • Birincisi farklılıklarımızı abartmak, ikincisi ise bunları önemsiz görmek olur.
  • The damage from the flood was negligible.
  • Selin verdiği zarar önemsizdi.
  • The damage from the flood was negligible.
  • Selin verdiği hasar önemsizdi.
Show More (0)
negligible ihmal edilebilir adj.
  • The proposal also has some negative aspects, which are far from negligible.
  • Teklifin ihmal edilebilir olmaktan uzak bazı olumsuz yönleri de bulunmaktadır.
  • The number of illegal crossing attempts in Bulgaria is negligible.
  • Bulgaristan'daki yasadışı geçiş girişimlerinin sayısı ihmal edilebilir düzeydedir.
Show More (-1)