Tureng - open the window - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	open the window	pencereyi açmak	v.
	Do you mind opening the window? Pencereyi açabilir misiniz? Tom wants me to open the window, so he can climb in. Tom pencereyi açmamı istiyor, böylece içeri girebilecek. Tom tried to pry open the window with a screwdriver. Tom tornavidayla pencereyi açmaya çalıştı. Tom asked me to open the window. Tom benden pencereyi açmamı istedi. Tom opened the window. Tom pencereyi açtı. Would you open the window, please? Pencereyi açar mısınız lütfen? Someone opened the window. Birisi pencereyi açtı. Excuse me, but would you please open the window? Affedersiniz ama lütfen pencereyi açar mısınız? It was warm, so I opened the window. Hava sıcaktı, ben de pencereyi açtım. Tom opened the window to get some fresh air. Tom biraz temiz hava almak için pencereyi açtı. Will you open the window, please? Pencereyi açar mısınız lütfen? He opens the window. Pencereyi açtı. I can open the window. Pencereyi açabilirim. I tried to open the window, but it seems to be stuck. Pencereyi açmaya çalıştım ama sıkışmış gibi görünüyor. Tom told me to open the window. Tom pencereyi açmamı söyledi. Will you open the window, please? Lütfen pencereyi açar mısın? Please don't open the window. Lütfen pencereyi açmayın. The little girl opened the window. Küçük kız pencereyi açtı. She opens the window. Pencereyi açtı. Tom opened the window to let in some fresh air. Tom biraz temiz hava almak için pencereyi açtı. She opened the window, though I told her not to. Açmamasını söylememe rağmen pencereyi açtı. Do you mind opening the window? Pencereyi açar mısın? She asked him to open the window. Ondan pencereyi açmasını istedi. Don't forget to open the window in your room. Odandaki pencereyi açmayı unutma. I must open the window. Pencereyi açmalıyım. The boy opened the window, although his mother told him not to. Çocuk, annesi ona açmamasını söylemesine rağmen pencereyi açtı. Excuse me but, would you mind if I opened the window? Affedersiniz, ama pencereyi açabilir miyim? Can I open the window? Pencereyi açabilir miyim? It was warm, so I opened the window. Hava sıcaktı, bu yüzden pencereyi açtım. You can open the window. Pencereyi açabilirsin. Open the window, will you? Pencereyi açar mısın? She asked me to open the window. O, pencereyi açmamı istedi. Tom asked Mary to open the window, but she wouldn't. Tom, Mary'den pencereyi açmasını istedi ama o açmadı. The boy opened the window, although his mother told him not to. Annesi açmamasını söylemesine rağmen çocuk pencereyi açtı. Do you want me to open the window? Pencereyi açmamı ister misin? Would you mind if I open the window? Pencereyi açmamın sizce bir sakıncası var mı? Let's open the window to have a little air. Biraz hava almak için pencereyi açalım. Tom asked me to open the window. Tom pencereyi açmamı rica etti. He tried to open the window. O, pencereyi açmaya çalıştı. He opened the window to get some fresh air. Biraz temiz hava almak için pencereyi açtı. Open the window and you'll have fresh air. Pencereyi açarsan temiz hava alırsın. Tom couldn't open the window. Tom pencereyi açamadı. She opened the window to let in fresh air. İçeriye temiz hava girmesi için pencereyi açtı. She is opening the window. O pencereyi açıyor. The child is opening the window even though his mother forbade him to. Annesi yasakladığı halde çocuk pencereyi açıyor. Excuse me for interrupting you, but would you mind opening the window? Böldüğüm için özür dilerim ama pencereyi açabilir misiniz? My father asked me to open the window. Babam benden pencereyi açmamı istedi. Will you open the window and air out this stuffy room? Pencereyi açıp bu havasız odayı havalandırır mısın? Can you open the window? Pencereyi açabilir misin? Excuse me, may I open the window? Afedersiniz, pencereyi açabilir miyim? Do I have to open the window? Ben pencereyi açmak zorunda mıyım? I tried to open the window, but it seems to be stuck. Pencereyi açmaya çalıştım ama sıkışmış gibiydi. Somebody had opened the window. Biri pencereyi açmış. She opened the window, even though I told her not to. Yapmamasını söylememe rağmen pencereyi açtı. Tom slid open the window. Tom pencereyi açtı. She opens the window. O pencereyi açar. Would you mind my opening the window? Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı? Would you mind if I open the window? Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı? Would you mind my opening the window? Pencereyi açmamın sakıncası var mı? I asked him to open the window. Ona pencereyi açmasını rica ettim. Tom asked Mary several times to open the window. Tom Mary'den birkaç kez pencereyi açmasını istedi. Must I open the window? Pencereyi açmam gerekiyor mu? I have opened the window. Pencereyi açtım. Would you please open the window? Lütfen pencereyi açar mısın? Somebody had opened the window. Biri pencereyi açmıştı. She told me to open the window. Bana pencereyi açmamı söyledi. Would you open the window, please? Lütfen pencereyi açar mısın? Would you like me to open the window? Pencereyi açmamı ister misiniz? She opened the window, though I told her not to. Ona pencereyi açma dememe rağmen açmış. I want you to open the window. Pencereyi açmanı istiyorum. Tom asked Mary several times to open the window. Tom Mary'den birkaç kez pencereyi açmasını rica etti. I had trouble opening the window. Pencereyi açmakta zorlandım. He is opening the window. O pencereyi açıyor. Can I open the window? Ben pencereyi açabilir miyim? Tom asked Mary to open the window. Tom, Mary'den pencereyi açmasını istedi. Do I have to open the window? Pencereyi açmak zorunda mıyım? Please don't open the window. Lütfen pencereyi açma. Tom opened the window even though his mother told him not to. Tom, annesi ona yapmamasını söylediği halde pencereyi açtı. Excuse me but, would you mind if I opened the window? Affedersiniz ama pencereyi açmamın bir sakıncası var mı? Will you open the window and air out this stuffy room? Pencereyi açar mısın ve bu havasız odayı havalandırır mısın? Excuse me, but would you please open the window? Affedersiniz fakat pencereyi açar mısınız? He tried to open the window. Pencereyi açmaya çalıştı. I have to open the window. Pencereyi açmak zorundayım. Would you mind opening the window? Pencereyi açar mısın? Must I open the window? Pencereyi açmalı mıyım? You may open the window. Pencereyi açabilirsin. May I open the window? Pencereyi açabilir miyim? We can open the window. Pencereyi açabiliriz. My father asked me to open the window. Babam pencereyi açmamı istedi. Let's open the window. Pencereyi açalım. Don’t open the window! Pencereyi açma! She asked me to open the window. Benden pencereyi açmamı istedi. I have to open the window. Pencereyi açmam lazım. The child is opening the window even though his mother told him not to. Çocuk, annesi ona yapma demesine rağmen pencereyi açıyor. Tom told me to open the window. Tom bana pencereyi açmamı söyledi. Excuse me for interrupting you, but would you mind opening the window? Sözünüzü kestiğim için affedersiniz ama pencereyi açabilir misiniz? Would you mind if I open the window? Pencereyi açsam sorun olur mu? Don't open the window. Pencereyi açmayın. She asked him to open the window. Onun pencereyi açmasını rica etti. Avoid opening the window; I have no great desire to feel air currents on my back. Pencereyi açma; sırtımdan rüzgar almak istemem. She told me to open the window. O, bana pencereyi açmamı söyledi. Would you like me to open the window? Pencereyi açmamı ister misin? Excuse me, may I open the window? Affedersiniz, pencereyi açabilir miyim? Tom asked Mary to open the window, but she wouldn't. Tom Mary'den pencereyi açmasını istedi, ama o açmadı. Tom tried to open the window. Tom pencereyi açmaya çalıştı. Would you mind if I open the window? Pencereyi açabilir miyim? I asked him to open the window. Ondan pencereyi açmasını istedim. I'm opening the window so I can enjoy the fresh air. Pencereyi açıyorum, böylece temiz havanın tadını çıkarabilirim. I opened the window. Pencereyi açtım. Tom is opening the window. Tom pencereyi açıyor. They can open the window. Pencereyi açabilirler. Excuse me, but may I open the window? Affedersiniz, ama pencereyi açabilir miyim? She is opening the window. Pencereyi açıyor. You may open the window. Pencereyi açabilirsiniz. Would you mind my opening the window? Pencereyi açabilir miyim? She opened the window to let in fresh air. Temiz hava girsin diye pencereyi açtı. Tom asked Mary to open the window. Tom Mary'den pencereyi açmasını istedi. I opened the window to let in some fresh air. Biraz temiz hava almak için pencereyi açtım. Do you mind if I open the window? Pencereyi açabilir miyim? I'm going to open the window to get some air. Biraz hava almak için pencereyi açacağım. Do you mind if I open the window? Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı? Show More (118)
2	open the window	pencere açmak	v.
	Don't let anyone open the windows. Kimsenin pencereleri açmasına izin verme. Tom opened the windows to air out the room. Tom odayı havalandırmak için pencereleri açtı. Tom opens the windows every morning as soon as he gets to his office. Tom her sabah ofise varır varmaz pencereleri açar. Should I open the windows? Pencereleri açmalı mıyım? Tom opens the windows every morning as soon as he gets to his office. Tom her sabah ofisine gider gitmez pencereleri açıyor. May I open the windows? Pencereleri açabilir miyim? Don't open the windows. Pencereleri açma. Do you want me to open the windows? Pencereleri açmamı ister misin? We can open the windows. Biz pencereleri açabiliriz. I opened the windows. Pencereleri açtım. Don't forget to open the window in your room. Odanın penceresini açmayı unutma. Should I open the windows? Pencereleri açmam gerekiyor mu? Tom asked Mary to open the windows. Tom, Mary'den pencereleri açmasını istedi. I opened the windows to let in some fresh air. İçeriye temiz hava girmesi için pencereleri açtım. Tom opened the windows. Tom pencereleri açtı. We can open the windows. Pencereleri açabiliriz. Can I open the windows? Pencereleri açabilir miyim? Tom asked Mary to open the windows. Tom Mary'den pencereleri açmasını istedi. Show More (15)
3	open the window	pencereyi aç	expr.
	Open the window and let in some fresh air. Pencereyi aç da içeri biraz temiz hava girsin. Open the window, will you? Pencereyi aç, lütfen. Open the windows to let in some air. Pencereyi aç da içeri biraz hava girsin. Open the window and you'll have fresh air. Pencereyi aç ve temiz hava alacaksın. Open the window! Pencereyi aç! Open the window and let some fresh air into the room, please. Pencereyi aç ve odaya biraz temiz hava girsin, lütfen. Open the window and let in some fresh air. Pencereyi aç ve içeri biraz temiz hava girsin. Please open the window. Lütfen pencereyi aç. Close the door and open the window! Kapıyı kapat ve pencereyi aç! Open the window. Pencereyi aç. Open the window, please. Pencereyi aç, lütfen. Show More (8)