|
- I feel that we should emulate Orlando in Ludovico Ariosto's opera 'Orlando Furioso'.
- Ludovico Ariosto'nun 'Orlando Furioso' operasındaki Orlando'yu örnek almamız gerektiğini düşünüyorum.
- I went to the Verona Arena to see a wonderful opera by Giuseppe Verdi, La Traviata.
- Giuseppe Verdi'nin harika operası La Traviata'yı izlemek için Verona Arena'ya gittim.
- Vivaldi is a new web browser from the original creators of the Opera browser.
- Vivaldi, Opera tarayıcısının orijinal yaratıcılarından yeni bir web tarayıcısıdır.
- I'll just prepare your suit for the opera tonight.
- Bu akşamki opera için takımını hazırlayacağım.
- I'll just prepare your suit for the opera tonight.
- Ben bu geceki opera için kostümünüzü hazırlayayım.
- Opera is a powerful web browser designed to work with fewer resources devices.
- Opera, daha az kaynak kullanan cihazlarla çalışmak üzere tasarlanmış güçlü bir web tarayıcısıdır.
- Opera is a secure web browser that is both fast and rich in options.
- Opera hem hızlı hem de zengin seçeneklere sahip güvenli bir web tarayıcısıdır.
- I'll just prepare your suit for the opera tonight.
- Bu geceki opera için kostümünü hazırlayacağım.
- Opera introduces the looks and the performance of an exceptional new web browser.
- Opera, olağanüstü yeni bir web tarayıcısının görünümünü ve performansını sunar.
- Do you like the opera?
- Operadan hoşlanır mısın?
- This opera has three acts.
- Bu opera üç perdeden oluşuyor.
- They are often together, and go to the opera or visit art galleries.
- Sık sık birlikte oluyorlar, operaya gidiyorlar ya da sanat galerilerini ziyaret ediyorlar.
- Have you ever heard this opera sung in Italian?
- Bu operanın İtalyanca söylendiğini hiç duydun mu?
- Yesterday I went to the opera.
- Dün operaya gittim.
- Do you like French opera?
- Fransız operasını sever misin?
- Tom only finds inner peace when he listens to opera.
- Tom sadece opera dinlediğinde iç huzur bulur.
- The opera starts at seven.
- Opera saat yedide başlıyor.
- She's an opera fan.
- O bir opera hayranıdır.
- Have you ever been to an opera?
- Hiç operaya gittiniz mi?
- Do you want to go to the opera with me?
- Benimle operaya gitmek ister misin?
- This is an opera in five acts.
- Bu beş perdelik bir opera.
- Have you ever listened to the French version of this opera?
- Bu operanın Fransızca versiyonunu hiç dinledin mi?
- Tom is an opera lover.
- Tom bir opera aşığı.
- Do you by any chance like opera?
- Operayı sevme ihtimaliniz var mı?
- I am at the theater watching the opera.
- Ben operayı izlemek için tiyatrodayım.
- He's a fan of Klingon opera.
- Klingon operası hayranı.
- This opera is awful.
- Bu opera berbat.
- Have you ever been to an opera?
- Hiç operaya gittin mi?
- Tom doesn't know anything about opera.
- Tom opera hakkında hiçbir şey bilmiyor.
- I adore the opera.
- Ben operayı çok seviyorum.
- He's a fan of Klingon opera.
- O, Klingon operasının bir hayranıdır.
- She hates opera.
- Operadan nefret eder.
- Tom thought Mary knew how much he hated opera.
- Tom, Mary'nin operadan ne kadar nefret ettiğini bildiğini sanıyordu.
- Tom asked Mary if she enjoyed opera.
- Tom Mary'ye operayı sevip sevmediğini sordu.
- Tom hates opera.
- Tom operadan nefret eder.
- Mary hates opera.
- Mary operadan nefret ediyor.
- I hate opera.
- Operadan nefret ederim.
- Tom asked Mary if she enjoyed opera.
- Tom, Mary'ye operadan hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.
- Do you like the opera?
- Operayı sever misin?
- My boyfriend didn't want to go to the opera, but he finally gave in.
- Erkek arkadaşım operaya gitmek istemiyordu ama sonunda pes etti.
- Tom is an opera lover.
- Tom bir opera aşığıdır.
- Tom thought Mary knew how much he hated opera.
- Tom Mary'nin operadan ne kadar nefret ettiğini bildiğini düşündü.
- She hates opera.
- O, operadan nefret ediyor.
- Tom hates opera.
- Tom operadan nefret ediyor.
- I don't have any friends who like opera.
- Operadan hoşlanan hiç arkadaşım yok.
- Tom doesn't know anything about opera.
- Tom opera hakkında hiç bir şey bilmiyor.
- She's an opera fan.
- O bir opera hayranı.
- Have you ever heard this opera sung in Italian?
- Bu operanın İtalyanca söylendiğini hiç duydunuz mu?
- Tom asked Mary to go to the opera with him.
- Tom Mary'nin kendisiyle operaya gitmesini istedi.
- Do you like opera?
- Operayı sever misin?
- I have only one friend who likes opera.
- Operadan hoşlanan tek bir arkadaşım var.
- I am at the theater watching the opera.
- Tiyatroda opera izliyorum.
- This opera is awful.
- Bu opera çok kötü.
- I adore the opera.
- Operaya bayılırım.
- Does Tom really like opera?
- Tom gerçekten operayı sever mi?
- He's an opera lover.
- O bir opera aşığı.
- He hates opera.
- O, operadan nefret ediyor.
- How do you feel about opera?
- Opera hakkında ne düşünüyorsun?
- I hate opera.
- Operadan nefret ediyorum.
- I like opera.
- Operayı severim.
- My husband and I will travel to Versailles in the spring to watch an opera.
- Kocam ve ben ilkbaharda Versailles'a opera izlemeye gideceğiz.
- Tom asked Mary to go to the opera with him.
- Tom, Mary'den onunla operaya gitmesini istedi.
- I'm a fan of German opera.
- Alman operasının bir hayranıyım.
- They hate opera.
- Onlar operadan nefret ediyor.
- Tom asked Mary not to wear her red dress to the opera.
- Tom Mary'nin opera için kırmızı elbisesini giymemesini istedi.
- They are often together, and go to the opera or visit art galleries.
- Onlar çoğu zaman birlikteler ve operaya gidiyorlar ya da sanat galerilerini ziyaret ediyorlar.
- Do you like opera?
- Opera sever misin?
- You hate opera, don't you?
- Operadan nefret ediyorsun, değil mi?
- Tom hates opera.
- Tom operadan nefret etmektedir.
- We hate opera.
- Operadan nefret ediyoruz.
- They hate opera.
- Onlar operadan nefret eder.
- I don't understand opera.
- Operadan anlamam.
- Tom hates opera.
- Tom operayı sevmez.
- This opera has three acts.
- Bu operanın üç perdesi vardır.
- Tom asked Mary not to wear her red dress to the opera.
- Tom, Mary'den operaya giderken kırmızı elbisesini giymemesini istedi.
- We hate opera.
- Biz operadan nefret ediyoruz.
- Tom bought opera tickets for tomorrow, but Mary is sick.
- Tom yarın için opera biletleri satın aldı, ancak Mary hasta.
- He hates opera.
- Operadan nefret eder.
- What's your favorite opera?
- En sevdiğiniz opera hangisi?
- My boyfriend didn't want to go to the opera, but he finally gave in.
- Erkek arkadaşım operaya gitmek istememişti ama sonunda pes etti.
- I don't understand opera.
- Ben operadan anlamıyorum.
- The opera starts at seven.
- Opera yedide başlar.
- Does Tom really like opera?
- Tom operayı gerçekten seviyor mu?
- The singer has a good opera voice, but I don't think he'll catch on with young people.
- Şarkıcının iyi bir opera sesi var ama gençlerle anlaşabileceğini sanmıyorum.
- Tom only finds inner peace when he listens to opera.
- Tom sadece opera dinlerken iç huzuru buluyor.
- What are the world's three most frequently performed operas?
- Dünyanın en sık sahnelenmiş üç operası nedir?
- I'm a fan of German opera.
- Ben Alman operası hayranıyım.
- Rossini covered himself with several blankets while he compose his operas.
- Rossini operalarını bestelerken kendini birkaç battaniye ile örttü.
- What are the world's three most frequently performed operas?
- Dünyada en çok sahnelenen üç opera hangileridir?
- Tom bought opera tickets for tomorrow, but Mary is sick.
- Tom yarın için opera bileti aldı ama Mary hasta.
- How do you feel about opera?
- Opera hakkında nasıl hissediyorsun?
- He wrote an opera about a stick insect going through high school.
- Liseye giden bir sopa böceği hakkında bir opera yazdı.
- He's an opera lover.
- O bir opera âşığıdır.
- What's your favorite opera?
- En sevdiğin opera hangisidir?
- I don't have any friends who like opera.
- Operayı seven arkadaşım yok.
- Mary hates opera.
- Mary operadan nefret eder.
- Do you by any chance like opera?
- Bir ihtimal operayı sever misin?
- Tom is the only person Mary knows who enjoys opera.
- Tom, Mary'nin tanıdığı operadan hoşlanan tek kişidir.
Show More (95)
|