| 1 |
pitcher |
atıcı (top) |
n. |
|
- I was the pitcher.
- Ben atıcıydım.
- Tom is the pitcher.
- Tom atıcı.
- Everyone considers Nomo a great pitcher.
- Herkes Nomo'un müthiş bir atıcı olduğunu düşünüyor.
- Tom is a pitcher.
- Tom bir top atıcı.
- You're a good pitcher.
- Sen iyi bir atıcısın.
- Tom wasn't the pitcher.
- Atıcı Tom değildi.
- Tom is a very good pitcher.
- Tom çok iyi bir atıcıdır.
- Everyone considers Nomo a great pitcher.
- Herkes Nomo'nun harika bir atıcı olduğunu düşünüyor.
- In baseball, the pitcher is the player who throws the ball.
- Beyzbolda atıcı topu fırlatan oyuncudur.
- Tom is a pitcher.
- Tom bir atıcı.
- Tom used to be the pitcher on our team.
- Tom eskiden takımımızın atıcısıydı.
- His boast that he is the best pitcher is true.
- En iyi atıcı olmasıyla övündüğü doğrudur.
- Tom was the pitcher.
- Tom atıcıydı.
- Tom is a good pitcher.
- Tom iyi bir atıcıdır.
- If he were a good pitcher, we would win this game.
- Eğer iyi bir atıcı olsaydı, bu maçı kazanırdık.
- The pitcher was Tom.
- Atıcı Tom'du.
- I was the pitcher.
- Atıcı bendim.
- Tom is a really good pitcher.
- Tom gerçekten iyi bir atıcıdır.
- Tom isn't the pitcher.
- Tom atıcı değil.
Show More (16)
|
| 2 |
pitcher |
sürahi |
n. |
|
- This is the first time I've ever filled my pitcher with honey.
- İlk defa sürahimi balla dolduruyorum.
- I dropped the pitcher and it broke.
- Sürahiyi düşürdüm ve o kırıldı.
- Tom and I split a pitcher of beer.
- Tom ve ben bir sürahi birayı paylaştık.
- Tom has a pitcher plant.
- Tom'un bir sürahi bitkisi var.
- I want a pitcher of beer and a portion of chips.
- Bir sürahi bira ve bir porsiyon patates kızartması istiyorum.
- I dropped the pitcher and it broke.
- Sürahiyi düşürdüm ve kırıldı.
- Tom and Mary drank three pitchers of beer.
- Tom ve Mary üç sürahi bira içtiler.
- Please put a pitcher of water in my room.
- Lütfen odama bir sürahi su koyun.
- Tom went to the refrigerator and took out a pitcher of the orange juice.
- Tom buzdolabına gitti ve bir sürahi portakal suyu çıkardı.
- The handle of the pitcher was broken.
- Sürahinin sapı kırıldı.
- The handle of the pitcher was broken.
- Sürahinin sapı kırılmış.
- Tom has a pitcher plant.
- Tom'un bir sürahi fabrikası var.
- Tom filled the pitcher with water.
- Tom sürahiyi suyla doldurdu.
- I want a pitcher of beer and a portion of chips.
- Bir sürahi bira ve bir porsiyon cips istiyorum.
Show More (11)
|
| 3 |
pitcher |
topu atan oyuncu |
n. |
|
- In baseball, the pitcher is the player who throws the ball.
- Beyzbolda, atıcı topu atan oyuncudur.
Show More (-2)
|
| 4 |
pitcher |
aktif eşcinsel |
n. |
|
- Tom is the pitcher.
- Tom aktif eşcinseldir.
Show More (-2)
|
