Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
cennetvari
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
probate
(vasiyeti) onaylamak
v.
The lawyers worked to
probate
the will and distribute the assets.
Avukatlar vasiyeti
onaylamak
ve mal varlığını dağıtmak için uğraşıyorlardı.
Show More (-2)
2
probate
vasiyetnamenin onaylanması
n.
After her father passed away, she had to go through the
probate
process to settle his estate.
Babası vefat ettikten sonra onun mirasını düzenlemek için
vasiyetnamenin onay
süreciyle uğraşması gerekti.
Show More (-2)