Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
rest in something
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
profiteer
vurguncu
n.
On the other hand, secrecy can also protect powerful
profiteers
from popular anger.
Öte yandan gizlilik, güçlü
vurguncuları
halkın öfkesinden de koruyabilir.
It is high time that clear conditions were imposed on these foreign
profiteers.
Bu yabancı
vurgunculara
net koşullar getirilmesinin tam zamanıdır.
Show More (-1)
2
profiteer
fırsatçı
n.
The
profiteer
took advantage of the scarcity of essential goods.
Fırsatçı, temel ürünlerin zor bulunmasından faydalandı.
Show More (-2)