1 |
put aside |
bir kenara bırakmak |
v. |
|
- For us to succeed, we need to put aside our petty squabbles and the interinstitutional rivalries.
- Başarılı olabilmemiz için küçük çekişmelerimizi ve kurumlar arası rekabeti bir kenara bırakmamız gerekiyor.
- They have decided to put aside old wounds.
- Eski yaraları bir kenara bırakmaya karar verdiler.
- Put aside those fears.
- Bu korkuları bir kenara bırak.
- I know that in professional life,personal feelings should be put aside.
- Profesyonel hayatta kişisel duyguların bir kenara bırakılması gerektiğini biliyorum.
- He put aside the book.
- O, kitabı bir kenara bıraktı.
Show More (2)
|
2 |
put aside |
bir kenara koymak |
v. |
|
- He put aside a few dollars each week.
- O, her hafta birkaç dolar bir kenara koydu.
- He put aside the book.
- Kitabı bir kenara koydu.
Show More (-1)
|
3 |
put aside |
biriktirmek |
v. |
|
- She puts aside a lot of money.
- O, çok para biriktirir.
Show More (-2)
|