1 |
refreshed |
yenilenmiş |
adj. |
|
- If we would rest a little we would feel surely very much refreshed.
- Eğer biraz dinlenirsek, kendimizi kesinlikle çok yenilenmiş hissedeceğiz.
- I feel refreshed after taking a walk.
- Yürüyüş yaptıktan sonra kendimi yenilenmiş hissediyorum.
- I feel completely refreshed after spending a week in the country.
- Kırsalda bir hafta geçirdikten sonra kendimi tamamen yenilenmiş hissediyorum.
- When I woke up I felt rested and refreshed.
- Uyandığımda kendimi dinlenmiş ve yenilenmiş hissettim.
- He looked refreshed after a good night's sleep.
- İyi bir gece uykusundan sonra yenilenmiş görünüyordu.
- I feel refreshed.
- Yenilenmiş hissediyorum.
- I feel refreshed.
- Kendimi yenilenmiş hissediyorum.
- I feel quite refreshed after taking a bath.
- Banyo yaptıktan sonra kendimi yenilenmiş hissediyorum.
- I felt refreshed after showering.
- Duştan sonra kendimi yenilenmiş hissettim.
Show More (6)
|
2 |
refreshed |
tazelenmiş |
adj. |
|
- I feel quite refreshed after taking a bath.
- Banyo yaptıktan sonra oldukça tazelenmiş hissediyorum.
Show More (-2)
|
3 |
refreshed |
canlanmış |
adj. |
|
- When I woke up I felt rested and refreshed.
- Uyandığımda dinlenmiş ve canlanmış hissettim.
Show More (-2)
|
4 |
refreshed |
ferahlamış |
adj. |
|
- If we would rest a little we would feel surely very much refreshed.
- Biraz dinlenirsek kesinlikle çok fazla ferahlamış hissederiz.
Show More (-2)
|