Tureng - right away - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	right away	hemen	adv.
	I feel it would be discourteous to say no, but it would also be too hasty on my part to give an answer right away. Hayır demenin nezaketsizlik olacağını düşünüyorum ancak hemen bir cevap vermek de benim açımdan çok aceleci olur. It will be important right away as far as air quality in Europe is concerned. Avrupa'daki hava kalitesi söz konusu olduğunda hemen önemli olacaktır. Allow me to reassure you right away. İzin verin sizi hemen rahatlatayım. For this more money is needed right away. Bunun için hemen daha fazla paraya ihtiyaç vardır. I should like to say right away that the vote taking place in this House today is without precedent. Hemen belirtmek isterim ki bugün bu Mecliste yapılan oylamanın emsali yoktur. But let me make it clear right away that we also thought that a change in title was needed to make this clear. Ancak hemen belirteyim ki bunu açıklığa kavuşturmak için başlıkta bir değişiklik yapılması gerektiğini de düşündük. When somebody threatens you, you give in right away. Biri sizi tehdit ettiğinde, hemen pes edersiniz. I suggest doing that right away. Bunu hemen yapmayı öneriyorum. Does he need to go right away? Hemen gitmesi gerekiyor mu? Tom answered Mary's letter right away. Tom hemen Mary'nin mektubunu yanıtladı. You should begin right away. Hemen başlamalısın. You need to stop this kind of behavior right away. Bu tür davranışları hemen bırakmalısınız. Tom wants to start doing that right away. Tom bunu hemen yapmaya başlamak istiyor. We need to address the problem right away. Sorunu hemen ele almamız gerekiyor. I'm sorry I didn't return your call right away. Çağrına hemen cevap vermediğim için üzgünüm. They carried out the plan right away. Planı hemen gerçekleştirdiler. I'll check on that right away. Bunu hemen kontrol edeceğim. The tea will cool down if you do not drink it right away. Çayı hemen içmezseniz soğuyacaktır. Call up him right away. Onu hemen ara. Tom should come right away. Tom hemen gelmeli. I'll check on that right away. Hemen kontrol edeceğim. Sami didn't answer right away. Sami hemen cevap vermedi. I did that right away. Hemen yaptım. I want all of the furniture taken to our house right away. Bütün mobilyaların hemen evimize götürülmesini istiyorum. You'd better get down here right away. Hemen aşağıya gelsen iyi olur. You'd better come down here right away. Hemen buraya gelsen iyi olur. Tom did what I asked right away. Tom istediğimi hemen yaptı. We must get rid of this foul garbage right away. Bu pis çöplerden hemen kurtulmalıyız. We need to find him right away. Onu hemen bulmalıyız. I'll get her right away. Onu hemen getireceğim. We have to do that right away. Onu hemen yapmak zorundayız. Eat this right away before it gets cold. Soğumadan bunu hemen ye. We can get started right away. Hemen başlayabiliriz. Tom called an ambulance right away. Tom hemen bir ambulans çağırdı. Let's leave right away. Hemen gidelim. I would do that right away if I were you. Yerinde olsam onu hemen yaparım. He'll be here right away. Hemen burada olacak. I need to speak with you right away. Seninle hemen konuşmam lazım. Tell me everything right away. Bana hemen her şeyi anlat. I am going to go right away. Hemen gidiyorum. Tom fell asleep right away. Tom hemen uyuyakaldı. Tell Tom to meet me here right away. Tom'a benimle hemen burada buluşmasını söyle. You'll understand it right away. Hemen anlayacaksın. You don't have to answer right away. Hemen cevap vermek zorunda değilsiniz. Please do that right away. Lütfen bunu hemen yap. You must send the answer to the letter right away. Mektubun cevabını hemen göndermelisiniz. We must leave right away. Biz hemen terk etmeliyiz. Tom is going to do that right away. Tom onu hemen yapacak. I want you to take this paper to her right away. Bu kağıdı hemen ona götürmeni istiyorum. I'll bring it right away. Onu hemen getireceğim. I started a fire right away. Hemen ateş yaktım. I should do that right away. Bunu hemen yapmalıyım. Does Tom need to go right away? Tom'un hemen gitmesi mi gerekiyor? Tom wants Mary to come here right away. Tom, Mary'nin hemen buraya gelmesini istiyor. We have to do that right away. Bunu hemen yapmalıyız. Would you please let me know what the status is right away? Lütfen durumun ne olduğunu bana hemen bildirir misiniz? I'll look into it right away. Hemen araştıracağım. You need to apologize to her and need to do it right away. Sen ona özür dilemelisin ve bunu hemen yapman gerekiyor. I want to learn how to use my new digital camera right away. Yeni dijital kameramı nasıl kullanacağımı hemen öğrenmek istiyorum. Tom and Mary became friends right away. Tom ve Mary hemen arkadaş oldular. I'll bring your check right away. Çekinizi hemen getiriyorum. Tom told me to leave right away. Tom hemen gitmemi söyledi. We should take Tom to the hospital right away. Tom'u hemen hastaneye götürmeliyiz. People suspected Fadil right away. İnsanlar hemen Fadıl'dan şüphelenmiş. You said it was an emergency, so I came right away. Acil bir durum olduğunu söyledin, ben de hemen geldim. Sami and Layla established a friendship right away. Sami ve Layla hemen bir arkadaşlık kurdular. Tom didn't recognize Mary right away. Tom, Mary'yi hemen tanıyamadı. I'll have them go right away. Hemen gitmelerini sağlayacağım. Tom will do that right away. Tom onu hemen yapacak. We must deal with this problem right away. Bu sorunu hemen halletmeliyiz. I'll leave right away. Ben hemen ayrılacağım. Please send help right away. Lütfen hemen yardım gönderin. Tom told Mary he wanted to get married right away. Tom Mary'ye hemen evlenmek istediğini söyledi. If it happens again, please let me know right away. Eğer tekrar olursa, lütfen hemen bana haber ver. I think we should go home right away. Sanıyorum hemen eve gitmeliyiz. He suggested that we leave right away before it started to rain. Yağmur yağmaya başlamadan hemen gitmemizi önerdi. We'll get that to you right away. Bunu size hemen ulaştıracağız. If he could speak English, I would employ him right away. Eğer o İngilizce konuşabilseydi ona hemen iş verirdim. Show More (75)
2	right away	derhal	adv.
	This is an important objective and our interaction with UNEP must be enhanced right away. Bu önemli bir hedeftir ve UNEP ile etkileşimimiz derhal arttırılmalıdır. Tom said he just had to eat something right away. Tom sadece derhal bir şey yemek zorunda olduğunu söyledi. Do it right away. Onu derhal yapın. Takuya told me to take off right away. Takuya bana derhal yola çıkmamı söyledi. We have to get out of here right away. Buradan derhal gitmeliyiz. Tom said that he would be back right away. Tom derhal geri geleceğini söyledi. Tom answered right away. Tom derhal cevapladı. Please send help right away. Lütfen derhal yardım gönderin. Get her over here right away. Onu derhal buraya getir. I've got to get this fixed right away. Bunu derhal tamir ettirmek zorundayım. I'd like to have your answer right away. Derhal cevabını almak istiyorum. You have to come with me right away. Derhal benimle gelmelisin. You'd better get down here right away. Derhal buraya insen iyi olur. Tom has to do that right away. Tom onu derhal yapmak zorunda. Tell Tom I want to talk to him right away. Tom'a onunla derhal konuşmak istediğimi söyle. Let's finish it right away. Onu derhal bitirelim. Tom should do that right away. Tom bunu derhal yapmalı. We have bigger problems that need to be taken care of right away. Derhal ilgilenilmesi gereken daha büyük sorunlarımız var. I'll begin doing the job right away. İşi derhal yapacağım. Eat this right away before it gets cold. Soğumadan önce bunu derhal ye. Tom made up his mind right away. Tom derhal kararını verdi. Show More (18)
3	right away	bir an önce	adv.
	Finally, I would ask the Council to launch initiatives for an in-depth summit with the US administration right away. Son olarak, Konsey'den ABD yönetimi ile derinlemesine bir zirve için girişimleri bir an önce başlatmasını rica ediyorum. Show More (-2)