Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
impulse converter
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
robin
kızılgerdan
n.
A
robin
sits on a tree branch.
Bir
kızılgerdan
ağaç dalında oturuyor.
In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first
robin
to return from the south.
İlkbaharda günler uzayıp güneş ısındığında, ilk
kızılgerdan
kuşunun güneyden dönmesini bekledi.
A pretty
robin
landed on my room's windowsill.
Odamın penceresine güzel bir
kızılgerdan
kondu.
Show More (0)
2
robin
nar bülbülü
n.
The
robin
is one of the most well-known songbirds living in the United Kingdom.
Nar bülbülü
Birleşik Krallık'ta yaşayan en tanınmış ötücü kuşlardan biridir.
Show More (-2)