|
- Why does the Commission continue to ignore this evil and keep running away from its political responsibility?
- Komisyon neden bu kötülüğü görmezden gelmeye ve siyasi sorumluluğundan kaçmaya devam ediyor?
- He runs away from the debate and he runs away from the reality.
- Tartışmadan kaçıyor ve gerçeklikten kaçıyor.
- One often sees a presidency looking at a problem firmly in the eye, and then running away.
- Çoğu zaman bir başkanlığın bir meseleyle adeta burun buruna gelip sonrasında kaçtığı görülmektedir.
- One often sees a presidency looking at a problem firmly in the eye, and then running away.
- Bir cumhurbaşkanının bir sorunun gözünün içine baka baka kaçması sıkça görülen bir durumdur.
- Cristina ran away from home, and she is a drug addict, and has a 2-year-old girl who lives in an orphanage.
- Cristina evden kaçtı, ve bir uyuşturucu bağımlısı ve yetimhanede yaşayan 2 yaşında bir kızı var.
- When Tom saw me, he ran away.
- Tom beni görünce kaçtı.
- I ran away in a hurry.
- Aceleyle kaçtım.
- The instant he saw the policeman, he ran away.
- O, polisi gördüğü an kaçtı.
- As soon as he saw the policeman, he ran away.
- Polisi görür görmez kaçtı.
- I never run away.
- Asla kaçmayacağım.
- My friend always runs away from spiders.
- Arkadaşım örümceklerden hep kaçar.
- You're just running away from life's problems.
- Sadece hayat sorunlarından kaçıyorsun.
- He ran away from home.
- O evden kaçtı.
- I can't run away from myself.
- Ben kendimden kaçamıyorum.
- I ran away from home when I was thirteen.
- On üç yaşımdayken evden kaçtım.
- Tom ran away to Boston.
- Tom, Boston'a kaçtı.
- Layla ran away from the orphanage to take her chances on the streets.
- Layla sokaklarda şansını denemek için yetimhaneden kaçtı.
- I ran away from home.
- Evden kaçtım.
- My friend always runs away from spiders.
- Arkadaşım her zaman örümceklerden kaçar.
- Laura pretended to get closer, only to turn around and run away at the last minute.
- Laura yaklaşıyormuş gibi yaptı ama son anda arkasını dönüp kaçtı.
- Why did Fadil run away?
- Fadıl neden kaçtı?
- The boy ran away when he saw me.
- Çocuk beni gördüğünde kaçtı.
- Tom jumped out of his car and ran away.
- Tom arabasından atladı ve kaçtı.
- The dog ran away from us.
- Köpek bizden kaçtı.
- I didn't run away from home.
- Evden kaçmadım.
- Our dog ran away.
- Bizim köpeğimiz kaçtı.
- The collar broke off and the dog ran away.
- Tasma koptu ve köpek kaçtı.
- Laura pretended to get closer, only to turn around and run away at the last minute.
- Laura son dakikada sadece arkasını dönmek ve kaçmak için yaklaşıyor numarası yaptı.
- We're running away.
- Kaçıyoruz.
- The attacker ran away.
- Saldırgan kaçtı.
- If Layla ran away, where could she go?
- Leyla kaçtıysa nereye gitmiş olabilir?
- The man ran away.
- Adam kaçtı.
- Tom ran away from home.
- Tom evden kaçtı.
- Tom has probably run away again.
- Tom muhtemelen yine kaçmış.
- I saw some small animals running away in all directions.
- Her yöne kaçışan bazı küçük hayvanlar gördüm.
- Tom was shot trying to run away.
- Tom kaçmaya çalışırken vuruldu.
- I think Tom might have run away.
- Bence Tom kaçmış olabilir.
- Is Tom running away?
- Tom kaçıyor mu?
- I was told Tom ran away.
- Tom'un kaçtığı söylendi.
- Seeing the police officers, he immediately ran away.
- Polis memurlarını görünce hemen kaçtı.
- I never run away.
- Ben asla kaçmam.
- He ran away so he wouldn't be caught.
- Yakalanmamak için kaçtı.
- Don't ask me why but, he ran away when he saw me.
- Nedenini bana sormayın ama o beni görünce kaçtı.
- When they are in danger, they run away.
- Tehlikede olduklarında kaçarlar.
- His running away from home is due to his father's severity.
- Evden kaçmasının nedeni babasının sert biri olması.
- I saw some small animals running away in all directions.
- Her yöne kaçışan bazı küçük hayvanlar gördük.
- The moment he saw me he ran away.
- Beni görür görmez kaçtı.
- No sooner had the girl caught sight of the monster than she ran away.
- Kız canavarı görür görmez kaçmaya başladı.
- One of the boys suddenly ran away.
- Çocuklardan biri aniden kaçtı.
- No sooner had he seen me than he ran away.
- Beni görür görmez kaçtı.
- The members of these nomadic tribes were skilled archers and riders; they were able to attack and run away as fast as the wind.
- Bu göçebe kabilelerin üyeleri yetenekli okçu ve biniciydiler; rüzgar gibi hızla saldırıp kaçabiliyorlardı.
- You can't run away from yourself.
- Kendinizden kaçamazsınız.
- He ran away at the sight of a police patrol.
- O, bir polis devriyesi görünce kaçtı.
- My horse ran away.
- Benim atım kaçtı.
- The thief ran away at the sight of a detective.
- Hırsız, dedektifi görünce kaçtı.
- My dog ran away.
- Köpeğim kaçtı.
- I saw Tom running away from Mary.
- Tom'un Mary'den kaçtığını gördüm.
- Why did he run away?
- O, niçin kaçtı?
- When he saw the policeman, he ran away.
- Polisi gördüğünde, o kaçtı.
- I tried to run away, but they caught me.
- Kaçmaya çalıştım ama beni yakaladılar.
- The cat ran away into the room.
- Kedi odanın içine kaçtı.
- As soon as he saw me, he ran away.
- Beni görür görmez, kaçtı.
- When he saw the policeman, he ran away.
- Polisi görür görmez kaçtı.
- Run away, and don't look back.
- Kaç ve arkana bakma.
- Don't try to run away.
- Kaçmaya çalışma.
- I'm not running away.
- Ben kaçmıyorum.
- Don't run away from me now.
- Şimdi benden kaçma.
- The thief ran away and the policeman ran after him.
- Hırsız kaçtı ve polis peşinden koştu.
- Tom has run away.
- Tom kaçtı.
- Tom couldn't run away from me.
- Tom benden kaçamadı.
- I saw the boy jump over the fence and run away.
- Çocuğun çitin üzerinden atlayıp kaçtığını gördüm.
- I think I'll run away.
- Sanırım kaçacağım.
- Some days I just really want to run away.
- Bazı günler gerçekten kaçmak istiyorum.
- No sooner had he seen me than he began to run away.
- Beni görür görmez kaçmaya başladı.
- We ran away from the dog.
- Köpekten kaçtık.
- He ran away when he saw me.
- O, beni gördüğünde kaçtı.
- Tom and Mary ran away together.
- Tom ve Mary birlikte kaçtılar.
- They could've run away.
- Kaçabilirlerdi.
- The dog ran away at the sight of me.
- Köpek beni görünce kaçtı.
- Sami couldn't run away from his assailants.
- Sami saldırganlarından kaçamadı.
- He saw the boy jump over the fence and run away.
- Çocuğun çitin üzerinden atlayıp kaçtığını görmüş.
- I'm not running away.
- Kaçmıyorum.
- Sami couldn't run away from his assailants.
- Sami saldırganlardan kaçamadı.
- I ran away from home when I was thirteen.
- On üç yaşındayken evden kaçtım.
- My cat ran away and never came back.
- Kedim kaçtı ve asla geri dönmedi.
- The moment he saw me he ran away.
- Beni gördüğü anda kaçtı.
- Run away, and don't look back.
- Kaç ve geriye bakma.
- Tom turned and ran away.
- Tom döndü ve kaçtı.
- When he saw me, he ran away.
- Beni görünce kaçtı.
- What are you running away from?
- Neyden kaçıyorsun?
- They ran away from school.
- Onlar okuldan kaçtılar.
- Even the dog ran away.
- Köpek bile kaçtı.
- Tom could've run away.
- Tom kaçabilirdi.
- Youth runs away and never comes back.
- Gençlik kaçar ve asla geri dönmez.
- He was running away in all haste.
- Aceleyle kaçıyordu.
Show More (95)
|