run away - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
run away kaçmak v.
  • Why does the Commission continue to ignore this evil and keep running away from its political responsibility?
  • Komisyon neden bu kötülüğü görmezden gelmeye ve siyasi sorumluluğundan kaçmaya devam ediyor?
  • He runs away from the debate and he runs away from the reality.
  • Tartışmadan kaçıyor ve gerçeklikten kaçıyor.
  • One often sees a presidency looking at a problem firmly in the eye, and then running away.
  • Çoğu zaman bir başkanlığın bir meseleyle adeta burun buruna gelip sonrasında kaçtığı görülmektedir.
Show More (95)
run away firar etmek v.
  • Tom could've run away.
  • Tom firar edebilirdi.
Show More (-2)
run away kaçıp gitmek v.
  • She had no sooner seen me than she ran away.
  • Beni görür görmez kaçıp gitti.
Show More (-2)