| 1 |
handle |
sap |
n. |
|
- The handle of the pitcher was broken.
- Sürahinin sapı kırılmış.
- A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
- Kazma, sert zeminleri kırmak için kullanılan uzun saplı bir alettir.
- The handle is shaped like a duck's head.
- Sapına ördek kafası şekli verilmiştir.
- Small pots have long handles.
- Küçük tencerelerin uzun sapları vardır.
- The handle of the pitcher was broken.
- Sürahinin sapı kırıldı.
- The handle of the cup is broken.
- Fincanın sapı kırılmış.
- A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
- Bir kazma, sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
- The handle of the cup has broken off.
- Bardağın sapı kırıldı.
- I want a jump rope with wooden handles.
- Tahta saplı bir atlama ipi istiyorum.
- The handle of the cup is broken.
- Fincanın sapı kırık.
- I want a jump rope with wooden handles.
- Ahşap saplı bir atlama ipi istiyorum.
Show More (8)
|
| 2 |
stem |
sap |
n. |
|
- She took the glass by the stem and sipped the wine in peace.
- Kadehi sapından tutarak huzur içinde şarabını yudumladı.
- His pipe broke from the stem.
- Piposu sapından kırılmıştı.
- Be careful; there are thorns on the stem.
- Dikkatli olun, bitkinin sapında dikenler var.
Show More (0)
|
| 3 |
grip |
sap |
n. |
|
- That is not my tennis racket; mine has a blue grip.
- Bu tenis raketi benim değil; benimkinin mavi sapı var.
Show More (-2)
|
| 4 |
lug |
sap |
n. |
|
- Don't tighten the lugs too hard.
- Sapları fazla sıkma.
Show More (-2)
|
