scour - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
scour taramak v.
  • We take out millions of tonnes of sand eels and scour the sea beds, and the cod eat sand eels.
  • Milyonlarca ton kum yılan balığı çıkarıp deniz yataklarını tarıyoruz ve morinalar kum yılan balıklarını yiyor.
  • Tom scoured the room looking for Mary, but couldn't pick her out in the crowd.
  • Tom odayı tarayarak Mary'yi aradı ama kalabalığın içinde onu seçemedi.
  • Sami scoured the Internet to find more information about that.
  • Sami bu konuda daha fazla bilgi bulmak için interneti taradı.
Show More (1)
scour didik didik aramak v.
  • Tom scoured the room looking for Mary, but couldn't pick her out in the crowd.
  • Tom Mary'yi ararken odayı didik didik aradı ama kalabalıkta onu göremedi.
Show More (-2)