|
- In practice, that would create a second-class membership of the EU.
- Pratikte bu, AB'nin ikinci sınıf bir üyeliğine yol açacaktır.
- Otherwise, we would be establishing two-speed citizenship with first- and second-class Europeans.
- Aksi takdirde birinci ve ikinci sınıf Avrupalılarla iki vitesli vatandaşlık kurmuş oluruz.
- The Commission's proposal must ensure that non-European personnel do not become second-class personnel.
- Komisyonun teklifi, Avrupalı olmayan personelin ikinci sınıf personel haline gelmemesini sağlamalıdır.
- They must not join as second-class members, but instead have equal rights from day one.
- İkinci sınıf üye olarak değil, ilk günden itibaren eşit haklara sahip olarak katılmalıdırlar.
- Suddenly, you are prepared to make second-class members of these countries.
- Birdenbire bu ülkeleri ikinci sınıf üye yapmaya hazırlandınız.
- In this regard, I would like to stress that we cannot treat seafaring workers as second-class workers.
- Bu bağlamda denizcilik çalışanlarına ikinci sınıf işçi muamelesi yapamayacağımızı vurgulamak isterim.
- We do not want second-class jobs or deskilled casual work, as you are proposing.
- Sizin önerdiğiniz gibi ikinci sınıf işler ya da masa başı gündelik işler istemiyoruz.
- There must not be second-class membership, nor will there be.
- İkinci sınıf üyelik olmamalıdır ve olmayacaktır da.
- Otherwise, we would be establishing two-speed citizenship with first- and second-class Europeans.
- Aksi takdirde bizler, birinci ve ikinci sınıf Avrupalılarla iki vitesli vatandaşlık sistemini kuruyor olurduk.
- I agree that we do not need, as other colleagues have said, first- and second-class fishermen.
- Diğer meslektaşlarımın da söylediği gibi, birinci ve ikinci sınıf balıkçılara ihtiyacımız olmadığına katılıyorum.
- Fears that a first- and second-class EU could come into being have not been dispelled.
- Birinci ve ikinci sınıf bir AB'nin ortaya çıkabileceği yönündeki korkular henüz ortadan kalkmamıştır.
- Otherwise, we would establish two-speed citizenship with first-and second-class Europeans.
- Aksi takdirde birinci ve ikinci sınıf Avrupalılardan oluşan iki vitesli bir vatandaşlık kurmuş oluruz.
- There are no second-class people.
- İkinci sınıf insan yoktur.
- Two second-class tickets to Boston, please.
- Boston'a iki tane ikinci sınıf bilet lütfen.
- Two second-class tickets to Boston, please.
- Boston'a ikinci sınıf iki bilet, lütfen.
Show More (12)
|
