sharpen - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
sharpen bilemek v.
  • Could you sharpen this knife for me, please?
  • Bu bıçağı benim için bileyebilir misiniz, lütfen?
  • Tom sharpened the knives.
  • Tom bıçakları biledi.
  • I just sharpened my knife this morning.
  • Bu sabah bıçağımı biledim.
Show More (34)
sharpen keskinleştirmek v.
  • This would merely give comfort to extremists and sharpen the differences with the United States.
  • Bu sadece aşırılık yanlılarını rahatlatacak ve ABD ile olan farklılıkları keskinleştirecektir.
  • Tom hasn't sharpened the knives yet.
  • Tom henüz bıçakları keskinleştirmedi.
  • Could you please sharpen these knives?
  • Lütfen şu bıçakları keskinleştirir misin?
Show More (18)
sharpen açmak v.
  • Could you please sharpen these pencils?
  • Şu kalemleri açar mısın lütfen?
  • You should sharpen your pencil.
  • Kalemini açmalısın.
  • Your pencils need sharpening.
  • Kalemlerini açman gerek.
Show More (12)
sharpen sivriltmek v.
  • Tom sharpened a pencil.
  • Tom bir kalemi sivriltti.
  • A cat was sharpening its claws against a post.
  • Bir kedi pençelerini bir direğe sürterek sivriltiyordu.
  • I think it's time for me to sharpen my pencil.
  • Sanırım kalemimi sivriltme zamanım geldi.
Show More (0)