Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
blindfoldedly
vérification avant départ
on commission
hair in coils
key levers
quality manuel
répertoires de forums
dernier entré premier sorti (deps)
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
shoplifter
hırsız (dükkan)
n.
Fed-up citizens tackled a
shoplifter
and took back what he stole.
Bıkkın vatandaşlar bir
hırsızı
etkisiz hale getirdi ve hırsızın çaldıklarını geri aldı.
Show More (-2)