solo - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
solo solo n.
  • What's your favorite Paul Gilbert solo?
  • En sevdiğin Paul Gilbert solosu hangisi?
  • She played the piano accompaniment for a violin solo.
  • O bir keman solosu için piyano eşliğinde çaldı.
  • The concert began with a piano solo.
  • Konser bir piyano solosuyla başladı.
Show More (5)
solo tek başına adv.
  • You'll work solo.
  • Tek başına çalışacaksın.
  • Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.
  • Lindbergh'in tek başına, durmaksızın gerçekleştirdiği transatlantik uçuşu, olağanüstü bir başarıydı.
  • Nancy set out on a solo journey.
  • Nancy, tek başına bir yolculuğa çıktı.
Show More (0)
solo yalnız adj.
  • Nancy set out on a solo journey.
  • Nancy, yalnız bir yolculuğa çıktı.
  • Now that my only colleague has retired, I'm flying solo.
  • Benim tek meslektaşım emekliye ayrıldığından, ben yalnız uçuyorum.
Show More (-1)
solo solo uçuş yapmak v.
  • Charles Lindbergh made the first solo flight across the Atlantic Ocean in 1927.
  • Charles Lindbergh, 1927'de Atlantik Okyanusu'nu geçen ilk solo uçuşu yaptı.
Show More (-2)
İngilizce Türkçe
solo solo n.
  • What's your favorite Paul Gilbert solo?
  • En sevdiğin Paul Gilbert solosu hangisi?
  • She played the piano accompaniment for a violin solo.
  • O bir keman solosu için piyano eşliğinde çaldı.
  • The concert began with a piano solo.
  • Konser bir piyano solosuyla başladı.
Show More (5)