Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
attaching to
congratulate yourself
argumento sin réplica
aufnahmebunker
migration of the peoples
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
sundown
gün batımı
n.
The sheriff told Tom to be out of town by
sundown.
Şerif Tom'a
gün batımına
kadar şehir dışında olmasını söyledi.
Lincoln arrived at Gettysburg at
sundown.
Lincoln Gettysburg'a
gün batımında
vardı.
Show More (-1)
2
sundown
akşam
n.
Tom worked from sunup to
sundown.
Tom sabahtan
akşama
kadar çalıştı.
Show More (-2)