Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
erosión pluvial
fangstoß
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
take notice
dikkate almak
v.
This can be followed up in writing, and I am sure the bank will
take notice.
Bu yazılı olarak takip edilebilir ve eminim banka bunu
dikkate alacaktır.
As we are showing on steel tariffs, if the EU punches its weight, the US
takes notice.
Çelik tarifeleri konusunda da gördüğümüz üzere, AB ağırlığını koyarsa ABD bunu
dikkate alır.
Show More (-1)
2
take notice
farketmek
v.
No one
took notice
of him.
Kimse onu
farketmedi.
Show More (-2)