Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
calzado antirresbaladizo
blow upon
determine the pay raises
üçümüz
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
terracotta
kahverengimsi turuncu
n.
The walls of the house were painted in a warm
terracotta.
Evin duvarları
kahverengimsi turuncu
renkte boyandı.
Show More (-2)
2
terracotta
pişmiş toprak
n.
The artist sculpted a beautiful figurine out of
terracotta
clay.
Sanatçı
pişmiş topraktan
güzel bir heykelcik yaptı.
Show More (-2)