|
- Today, thank God, fear of enlargement is clearly beginning to recede.
- Bugün, Tanrı'ya şükür, genişleme korkusu açıkça azalmaya başlıyor.
- That it has not been a success has been, thank God, the work of our group.
- Başarıya ulaşmamış olması, Tanrı'ya şükür, grubumuzun eseridir.
- Israel does, thank God, also have some very credible representatives.
- İsrail'in, Tanrı'ya şükür, çok güvenilir temsilcileri de var.
- Accidents of this sort have occurred in the past; thank God we have managed to avoid them in the past ten years.
- Geçmişte bu tür kazalar yaşandı; Tanrı'ya şükür son on yılda bunlardan kaçınmayı başardık.
- That, thank God is a point on which we can agree.
- Bu, Tanrı'ya şükür, üzerinde mutabık kalabileceğimiz bir nokta.
- Thank God, however, this liberal and proactive policy has borne fruit.
- Ancak Tanrı'ya şükür, bu liberal ve proaktif politika meyvelerini verdi.
- Today, thank God, fear of enlargement is clearly beginning to recede.
- Bugün, Tanrı'ya şükür, genişleme korkusu açıkça azalmaya başlamıştır.
- Thank God we do not have to discuss Turkey's accession today.
- Tanrıya şükür bugün Türkiye'nin üyeliğini tartışmak zorunda değiliz.
- These were enshrined in the Treaty and cannot therefore be altered by Parliament, thank God!
- Bunlar Antlaşmada yer almaktadır ve bu nedenle Parlamento tarafından değiştirilemez, Tanrıya şükür!
- Developments in the livestock sector have turned out, thank God, to be less dramatic than had at first been feared.
- Hayvancılık sektöründeki gelişmeler, Tanrı'ya şükür, ilk başta korkulandan daha az dramatik olmuştur.
- Thank God that was not the case.
- Tanrı'ya şükürler olsun ki durum böyle değildi.
- Thank God for that.
- Onun için Tanrı'ya şükür.
- Thank God Tom wasn't killed.
- Tanrı'ya şükür Tom öldürülmedi.
- Thank God I didn't hurt Tom.
- Tanrıya şükür Tom'u incitmedim.
- Thank God they finally arrived.
- Tanrıya şükür sonunda geldiler.
- Thank God you found me.
- Tanrıya şükür beni buldun.
- Thank God I survived.
- Tanrıya şükür hayatta kaldım.
- Thank God, it is finally raining.
- Tanrıya şükür, sonunda yağmur yağıyor.
- Thank God the storm is over.
- Tanrı'ya şükür fırtına dinmiş.
- Thank God.
- Tanrı'ya şükürler olsun.
- Thank God for that.
- Bunun için Tanrı'ya şükürler olsun.
- Thank God you found me.
- Tanrı'ya şükür beni buldun.
- Thank God everyone was OK.
- Tanrı'ya şükür herkes iyiydi.
- Thank God that day's over.
- Tanrı'ya şükür, gün sona erdi.
- Thank God you're here.
- Tanrı'ya şükür buradasın.
- Thank God that nobody was hurt.
- Tanrıya şükür kimse yaralanmadı.
- Thank God nobody died.
- Tanrıya şükür kimse ölmedi.
- Thank God nobody got hurt in this accident.
- Tanrıya şükür bu kazada kimse yaralanmadı.
- Thank God the storm is over.
- Tanrıya şükür fırtına bitti.
- Thank God the worst is behind us.
- Tanrıya şükür en kötüsü geride kaldı.
- Thank God I didn't hurt Tom.
- Tanrı'ya şükür Tom'a zarar vermedim.
- Thank God that day's over.
- Tanrı'ya şükür o gün bitti.
- Thank God it's over.
- Tanrı'ya şükür bitti.
- Thank God it's Friday.
- Tanrı'ya şükür bugün Cuma.
Show More (31)
|