|
- The signals sent out from Brussels put me in a thoughtful frame of mind.
- Brüksel'den gelen sinyaller beni düşünceli bir ruh haline soktu.
- Also, his comments here this evening were thoughtful and informative.
- Ayrıca bu akşam burada yaptığı yorumlar da düşünceli ve bilgilendiriciydi.
- The report is thoughtful and well-considered.
- Rapor düşünceli ve iyi düşünülmüştür.
- Everyone can tell she is thoughtful.
- Herkes onun düşünceli olduğunu söyleyebilir.
- Tom is a patient and thoughtful man.
- Tom sabırlı ve düşünceli bir adamdır.
- Tom's ideas were thoughtful.
- Tom'un fikirleri düşünceliydi.
- Tom looks thoughtful.
- Tom düşünceli görünüyor.
- He is a creative, intelligent and thoughtful individual.
- O yaratıcı, akıllı ve düşünceli bir bireydir.
- Tom was thoughtful.
- Tom düşünceliydi.
- Tom looked thoughtful.
- Tom düşünceli görünüyordu.
- He is a very thoughtful person.
- Çok düşünceli bir insandır.
- Tom is thoughtful, isn't he?
- Tom düşünceli, değil mi?
- You're looking very thoughtful.
- Çok düşünceli görünüyorsun.
- That's so thoughtful.
- Bu çok düşünceli.
- That was very thoughtful of Tom.
- Tom çok düşünceliydi.
- That's so thoughtful.
- O çok düşünceli.
- She had a thoughtful look on her face.
- Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.
- It was very thoughtful of you to send her some flowers.
- Ona çiçek göndererek çok düşünceli davrandınız.
- Tom was very thoughtful.
- Tom çok düşünceliydi.
- Tom is thoughtful.
- Tom düşünceli.
- Tom is a thoughtful young man.
- Tom düşünceli bir genç adam.
- They said Reagan seemed calm and thoughtful.
- Reagan'ın sakin ve düşünceli göründüğünü söylediler.
- She is very thoughtful and patient.
- Çok düşünceli ve sabırlı.
- Tom is a patient and thoughtful man.
- Tom sabırlı ve düşünceli bir adam.
- That's very thoughtful.
- Çok düşünceli.
- He's only a boy, but he is very thoughtful.
- O sadece bir çocuk, ama çok düşünceli.
- Tom had a thoughtful look on his face.
- Tom'un yüzünde düşünceli bir ifade vardı.
- He's only a boy, but he is very thoughtful.
- O sadece bir çocuk ama çok düşünceli.
- Tom is a very thoughtful person.
- Tom çok düşünceli bir insandır.
- She had a thoughtful look on her face.
- Yüzünde düşünceli bir ifade vardı.
- They said Reagan seemed calm and thoughtful.
- Onlar Reagan'ın sakin ve düşünceli göründüğünü söyledi.
- It was very thoughtful of you to send her some flowers.
- Ona çiçek göndermen çok düşünceliydi.
- That's very thoughtful.
- O çok düşünceli.
- She is very thoughtful and patient.
- O çok düşünceli ve sabırlı.
- Tom's ideas were thoughtful.
- Tom'un fikirleri çok düşünceliydi.
- That's thoughtful.
- Bu düşünceli.
- That's thoughtful.
- O düşünceli.
- He is a creative, intelligent and thoughtful individual.
- Yaratıcı, zeki ve düşünceli bir bireydir.
- Tom is a very thoughtful person.
- Tom çok düşünceli bir kişi.
- That's very thoughtful of you.
- Çok düşüncelisin.
Show More (37)
|