|
- Don't forget to take your toothbrush.
- Diş fırçanı almayı unutma.
- Tom keeps a toothbrush in his office so he can brush his teeth after lunch.
- Tom öğle yemeğinden sonra dişlerini fırçalayabilmek için ofisinde bir diş fırçası bulunduruyor.
- Tom keeps a toothbrush in his office so he can brush after lunch.
- Tom öğle yemeğinden sonra dişlerini fırçalayabilmek için ofisinde bir diş fırçası bulundurur.
- I didn't let Tom use my toothbrush.
- Tom'un diş fırçamı kullanmasına izin vermedim.
- Did you remember to pack your toothbrush?
- Diş fırçanızı almayı hatırladınız mı?
- I need a new toothbrush.
- Yeni bir diş fırçasına ihtiyacım var.
- I use an electric toothbrush.
- Elektrikli bir diş fırçası kullanıyorum.
- How long have you been using this toothbrush?
- Bu diş fırçasını ne kadar süredir kullanıyorsun?
- Tom bought himself a new toothbrush.
- Tom kendine yeni bir diş fırçası aldı.
- Can I have a toothbrush, please?
- Bir diş fırçası alabilir miyim, lütfen?
- I put toothpaste on my toothbrush and brush my teeth.
- Diş fırçama diş macunu koyarım ve dişlerimi fırçalarım.
- How long have you been using this toothbrush?
- Bu diş fırçasını ne zamandır kullanıyorsun?
- The one who uses this toothbrush isn't my mother.
- Bu diş fırçasını kullanan kişi annem değil.
- Which toothbrush is mine?
- Hangi diş fırçası benim?
- I brush my teeth with a toothbrush.
- Ben bir diş fırçası ile dişlerimi fırçalarım.
- Is that my toothbrush?
- O benim diş fırçam mı?
- Did you use my toothbrush?
- Diş fırçamı kullandın mı?
- Can I have a toothbrush, please?
- Bir diş fırçası alabilir miyim lütfen?
- I clean my teeth with a toothbrush.
- Dişlerimi diş fırçasıyla temizliyorum.
- One can buy a toothbrush at the pharmacy.
- Eczaneden diş fırçası alınabilir.
- You shouldn't run around with a toothbrush in your mouth.
- Ağzında diş fırçasıyla dolaşmamalısın.
- She bought a hairbrush and a toothbrush.
- O bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
- Where can I buy a toothbrush?
- Nerede bir diş fırçası satın alabilirim?
- How often do you buy a toothbrush?
- Ne sıklıkla diş fırçası alırsınız?
- How often do you buy a toothbrush?
- Ne sıklıkla bir diş fırçası satın alıyorsun?
- I put toothpaste on my toothbrush and brush my teeth.
- Diş fırçama diş macunu sürüyorum ve dişlerimi fırçalıyorum.
- I need a toothbrush.
- Bir diş fırçasına ihtiyacım var.
- I can't find my toothbrush.
- Diş fırçamı bulamıyorum.
- Did you remember to pack your toothbrush?
- Diş fırçanı almayı unutmadın değil mi?
- That's my toothbrush.
- Bu benim diş fırçam.
- Is that my toothbrush?
- Bu benim diş fırçam mı?
- One can buy a toothbrush at the pharmacy.
- Biri, eczaneden bir diş fırçası satın alabilir.
- I clean my teeth with a toothbrush.
- Ben bir diş fırçası ile dişlerimi temizlerim.
- Don't forget your toothbrush.
- Diş fırçanı unutma.
- Tom keeps a toothbrush in his office so he can brush after lunch.
- Tom öğle yemeğinden sonra dişlerini fırçalayabilmek için ofisinde bir diş fırçası tutuyor.
- Where's the toothbrush?
- Diş fırçası nerede?
- I brush my teeth with a toothbrush.
- Dişlerimi bir diş fırçası ile fırçalıyorum.
- Where can I buy a toothbrush?
- Nereden diş fırçası alabilirim?
- That's probably your toothbrush.
- Bu muhtemelen senin diş fırçan.
- She bought a hairbrush and a toothbrush.
- Bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
- Tom keeps a toothbrush in his office so he can brush his teeth after lunch.
- Tom öğle yemeğinden sonra dişlerini fırçalayabilmek için ofisinde bir diş fırçası bulundurur.
Show More (38)
|
