totter - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
totter yalpalamak v.
  • The toddler tottered across the room.
  • Yürümeye yeni başlayan çocuk odanın içinde yalpalıyordu.
  • The business world has galloped on ahead, but the EU's citizens are still tottering along behind integration.
  • İş dünyası dörtnala ilerliyor ama AB vatandaşları hala entegrasyonun gerisinde yalpalıyor.
  • The business world has galloped on ahead, but the EU's citizens are still tottering along behind integration.
  • İş dünyası dörtnala ilerliyor, ancak AB vatandaşları hala entegrasyonun gerisinde yalpalıyor.
Show More (0)
totter sarsılmak v.
  • The scandal caused the government to totter.
  • Skandal hükümetin sarsılmasına neden oldu.
Show More (-2)