troublemaker - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
troublemaker baş belası n.
  • I always knew that Tom was a troublemaker.
  • Tom'un baş belası olduğunu hep biliyordum.
  • I always knew that Tom was a troublemaker.
  • Tom'un bir baş belası olduğunu her zaman biliyordum.
  • Tom is a troublemaker.
  • Tom bir baş belasıdır.
Show More (12)
troublemaker sorun çıkaran n.
  • The wireless Internet will be the obvious hunting ground of the troublemaker.
  • Kablosuz İnternet, sorun çıkaranların bariz avlanma alanı olacaktır.
Show More (-2)