|
- I always knew that Tom was a troublemaker.
- Tom'un baş belası olduğunu hep biliyordum.
- I always knew that Tom was a troublemaker.
- Tom'un bir baş belası olduğunu her zaman biliyordum.
- Tom is a troublemaker.
- Tom bir baş belasıdır.
- You seem to be a troublemaker.
- Bir baş belası gibi görünüyorsun.
- You seem to be a troublemaker.
- Tam bir baş belasına benziyorsun.
- Tom was a big troublemaker in school.
- Tom okulda büyük bir baş belasıydı.
- You're something of a troublemaker, aren't you?
- Sen biraz baş belasısın, değil mi?
- And she is always a troublemaker.
- Ve o her zaman bir baş belasıdır.
- Tom and Mary are both troublemakers, aren't they?
- Tom ve Mary ikisi de baş belası, değil mi?
- Tom was a troublemaker.
- Tom bir baş belasıydı.
- Tom is a troublemaker.
- Tom bir baş belası.
- You're something of a troublemaker, aren't you?
- Tam bir baş belasısın, değil mi?
- Tom is a troublemaker, isn't he?
- Tom bir baş belası, değil mi?
- You are a troublemaker.
- Sen bir baş belasısın.
- And she is always a troublemaker.
- Ve o hep bir baş belası olmuştur.
Show More (12)
|