|
- The real problem is the unscrupulous behaviour of the transport operator concerned.
- Asıl sorun, ilgili taşıma operatörünün vicdansız davranışlarıdır.
- There are unscrupulous doctors and other individuals who earn between DM 1000 and 3000 per case.
- Vaka başına 1000 ila 3000 DM arasında kazanan vicdansız doktorlar ve diğer kişiler vardır.
- It will mean more unscrupulous players and, therefore, more Dover-style accidents.
- Bu da daha fazla vicdansız oyuncu ve dolayısıyla daha fazla Dover tarzı kaza anlamına gelecektir.
- All too often unscrupulous traders are being tempted to exploit shortcomings in the field of European cooperation.
- Çoğu zaman vicdansız tüccarlar, Avrupa işbirliği alanındaki eksikliklerden faydalanma yoluna gitmektedir.
- Bodies are washed up on the coasts of Europe every day as a result of completely unscrupulous Mafia methods.
- Tamamen vicdansız mafya yöntemlerinin bir sonucu olarak her gün Avrupa kıyılarına cesetler vurmaktadır.
- This is the way to create and perpetuate the dramatic situations in which unscrupulous smugglers prosper.
- Bu, vicdansız kaçakçıların başarılı olduğu dramatik durumları yaratmanın ve sürdürmenin yoludur.
- New entrants to a multi-choice free-for-all will always be demonised as too rich or too unscrupulous.
- Çok seçenekli bir serbest piyasaya yeni girenler her zaman çok zengin ya da çok vicdansız olarak şeytanlaştırılacaktır.
- Unscrupulous traffickers in human beings must not be protected by the EU's asylum policy.
- Vicdansız insan tacirleri AB'nin sığınma politikası tarafından korunmamalıdır.
- Tom's unscrupulous.
- Tom vicdansız.
- Tom is unscrupulous, isn't he?
- Tom vicdansız, değil mi?
- Tom was unscrupulous.
- Tom vicdansızdı.
- Tom is quite unscrupulous.
- Tom oldukça vicdansız.
- Tom is unscrupulous.
- Tom vicdansız.
- A lot of people think this politician is an unscrupulous careerist.
- Birçok insan bu politikacının vicdansız bir kariyerist olduğunu düşünüyor.
- Tom is unscrupulous.
- Tom vicdansızdır.
- Tom is very unscrupulous.
- Tom çok vicdansız.
- Tom is quite unscrupulous.
- Tom oldukça vicdansızdır.
- Do you think Tom is unscrupulous?
- Sence Tom vicdansız mıdır?
- I think Tom is unscrupulous.
- Tom vicdansız olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is unscrupulous.
- Bence Tom vicdansız.
- You're unscrupulous.
- Sen vicdansızsın.
- Tom is very unscrupulous.
- Tom çok vicdansızdır.
- Some people are completely unscrupulous.
- Bazı insanlar tamamen vicdansız.
Show More (20)
|