Tureng - video - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	video	video	n.
	Could I ask that we check the audio or video tapes of that voting procedure to establish the actual position? Gerçek durumu tespit etmek için bu oylama prosedürünün ses veya video kayıtlarını kontrol etmemizi isteyebilir miyim? Radiohead has released a new video for an old song. Radiohead eski bir şarkı için yeni bir video klip yayınladı. Amazing device, even gets video. Muhteşem araç, video kaydı bile alıyor. Check out the video for more fascinating facts. Daha fazla büyüleyici gerçek için videoya göz atın. Amazing device, even gets video. Harika bir araç, hatta video bile çekiyor. Video gives you an opportunity to create an emotional connection with your potential clients. Video size potansiyel müşterilerinizle duygusal bir bağ kurma fırsatı verir. Creative Cloud comes with hundreds of video tutorials to help students get up to speed fast. Creative Cloud, öğrencilerin hız kazanmalarına yardımcı olmak için yüzlerce eğitim videosu ile birlikte gelir. Check out the video and decide for yourself who's right. Videoyu izleyin ve kim haklı kim haksız siz karar verin. I have to finish the tribute video by tonight. Anma videosunu bu geceye kadar bitirmem lazım. In reality, the effectiveness of video marketing is not surprising. Gerçekte video pazarlamanın etkinliği şaşırtıcı değildir. Stop everything and check out this video. Her şeyi bırakın ve şu videoya bakın. And you actually have no idea why she made that video. Ve aslında o videoyu neden çektiği hakkında hiçbir fikrin yok. And you actually have no idea why she made that video. Ve aslında o videoyu neden yaptığına dair hiçbir fikrin yok. If you have any questions, check out the video below. Sorunuz varsa aşağıdaki videoya bakın. Mozilla published a short demo video showing an early version of the web browser. Mozilla, web tarayıcısının ilk sürümünü gösteren kısa bir demo video yayınladı. Check out the video below for examples of character creation and combat. Karakter yaratma ve savaş örnekleri için aşağıdaki videoya göz atın. Creative Cloud comes with hundreds of video tutorials to help students get up to speed fast. Creative Cloud, öğrencilerin hızla gelişmelerine yardımcı olmak için yüzlerce eğitim videosuyla birlikte gelir. Check out the video and decide for yourself who's right. Videoyu izleyin ve kimin haklı olduğuna kendiniz karar verin. In reality, the effectiveness of video marketing is not surprising. Gerçekte, video yoluyla pazarlamanın etkinliği şaşırtıcı değildir. If you would like to know more about the factors influencing motor efficiency, check out the video above. Motor verimliliğini etkileyen faktörler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz yukarıdaki videoya göz atın. Check out this video to find the answers you're looking for. Aradığınız cevapları bulmak için bu videoyu izleyin. Check out Gary's excellent video and post on clock speeds to discover what this does. Bunun gerçekten ne yaptığını öğrenmek için Gary'nin mükemmel videosunu görün ve saat hızlarında yayınlayın. Regardless, this video compilation must have taken forever, and you can check out the finished result below. Ne olursa olsun, bu video derlemesi oldukça uzun sürmüş olmalı ve bitmiş haline aşağıdan göz atabilirsiniz. Video gives you an opportunity to create an emotional connection with your potential clients. Video size potansiyel müşterilerinizle duygusal bir bağ kurma olanağı verir. Video gives you an opportunity to create an emotional connection with your potential clients. Video size potansiyel müşteriniz ile duygusal bağ kurabilmeniz için olanak sağlar. Amazing device, even gets video. Harika bir aygıt, video bile alıyor. I have to finish the tribute video by tonight. Bu geceye kadar anma videosunu bitirmem gerekiyor. If you would like to know more about the factors influencing motor efficiency, check out the video above. Motorun verimliliğini etkileyen faktörler hakkında daha fazlasını öğrenmek isterseniz, yukarıdaki videoya göz atın. And you actually have no idea why she made that video. Ve aslında bu videoyu neden çektiği hakkında hiçbir fikriniz yok. In this way, you will not waste time copying the video link as proposed by other sites. Bu sayede diğer sitelerin önerdiği gibi video linkini kopyalayarak zaman kaybetmemiş olursunuz. I have to finish the tribute video by tonight. Anma videosunu bu geceye kadar bitirmeliyim. I watched a movie on video. Videoda bir film izledim. Tom decided to upload the video he took to YouTube. Tom çektiği videoyu YouTube'a yüklemeye karar verdi. Sami was literally disgusted by Layla's video. Sami, Leyla'nın videosundan tam anlamıyla tiksindi. When did you buy this video? Bu videoyu ne zaman aldın? This video is magnificent! Bu video muhteşem! The video that you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğiniz video viral oldu. Sami was shocked and disgusted by Layla's video. Sami Layla'nın videosu karşısında şok oldu ve iğrendi. The video went viral. Video viral oldu. I will make a video for you. Senin için bir video yapacağım. Sami uploaded the video on YouTube. Sami videoyu YouTube'a yükledi. Who wants to watch a video? Kim video izlemek ister? The video quality is amazing. Video kalitesi inanılmaz. Here is a new video for them to watch. İşte izlemeleri için yeni bir video. There were multiple disclaimers at the start of the video. Videonun başında birden fazla feragatname vardı. He took the video to a local TV station. Videoyu yerel bir televizyon kanalına götürdü. I am watching this video. Ben bu videoyu izliyorum. We've remade this video three times. Bu videoyu üç kez yeniden yaptık. Sami was shocked and disgusted by Layla's video. Sami, Leyla'nın videosundan şok oldu ve tiksindi. Sami downloaded Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu indirdi. I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs. Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim. Sami paused the video. Sami videoyu duraklattı. Sami has a video of what happened. Sami'nin olanlar hakkında bir videosu var. The video isn't working because you haven't switched it on. Video onu açmadığın için çalışmıyor. Tom tries to upload a video to YouTube at least once a week. Tom en az haftada bir kez YouTube'a bir video yüklemeye çalışıyor. We're sorry but this video is no longer available. Üzgünüz ama bu videoya artık ulaşılamıyor. How would you describe what the man in the video is doing? Videodaki adamın ne yaptığını nasıl tarif edersiniz? The kid is watching some lustful Miley Cyrus video. Çocuk şehvetli bir Miley Cyrus videosu izliyor. Your software should be up-to-date to play the video. Videoyu oynatmak için yazılımınızın güncel olması gerekir. Why don't you invite Tom over to watch a video with us? Neden Tom'u bizimle video izlemeye davet etmiyorsun? Tom clicked the remote to stop the video. Tom videoyu durdurmak için kumandaya bastı. Sami liked Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu beğendi. Tom posted the video on YouTube. Tom videoyu YouTube'da yayınladı. Tom stopped the video. Tom videoyu durdurdu. He has a video. Bir videosu var. Can you pause the video for a moment? Videoyu biraz durdurabilir misin? I am watching this video. Bu videoyu izliyorum. Sami's video was uploaded. Sami'nin videosu yüklendi. Sami put the video online. Sami videoyu internete koydu. Sami missed the first part of the video. Sami, videonun ilk bölümünü kaçırdı. I saw the video. Videoyu gördüm. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Görüşme videoya kaydedilip tüm internette paylaşılmıştı. Sami uploaded a new video. Sami yeni bir video yükledi. Sami made a new video. Sami yeni bir video yaptı. Sami enjoyed Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu beğendi. Who wants to watch a video? Kim bir video izlemek istiyor? Did you like my video? Videomu beğendin mi? Watching this type of video requires a strong stomach. Bu tür bir video izlemek güçlü bir mide gerektirir. There were multiple disclaimers at the start of the video. Videonun başında birkaç feragatname vardı. The video has been removed. Video kaldırıldı. I really like this video. Bu videoyu gerçekten seviyorum. His family showed a video of his life at his funeral. Ailesi cenazesinde onun hayatından bir video gösterdi. Sami enjoyed Layla's video. Sami, Leyla'nın videosundan hoşlandı. The attack was shown on video. Saldırı videoda gösterildi. This is my new video. Bu benim yeni videom. No pictures or video, please. Fotoğraf ya da video yok, lütfen. If you're watching this video, I'm dead. Bu videoyu izliyorsan ben ölmüşümdür. Sami showed the cops this video. Sami bu videoyu polislere gösterdi. Your software should be up-to-date to play the video. Videoyu oynatabilmeniz için yazılımınız güncel olmalı. Sami downloaded Layla's video. Sami Layla'nın videosunu indirdi. This video cracks me up every time. Bu video beni her seferinde gülmekten kırıp geçiriyor. Use the video to declare your love! Aşkınızı ilan etmek için videoyu kullanın! The video you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğiniz video viral oldu. We've remade this video three times. Bu videoyu üç kez yeniden hazırladık. This is the very video I've been looking for. Bu tam da aradığım video. Sami didn't film a video. Sami video çekmedi. Watching this type of video requires a strong stomach. Bu tarz bir video izlemek sağlam mide gerektirir. You can't show this video to anyone. Bu videoyu kimseye gösteremezsin. She was absorbed in the video. O, videoya daldı. Tom showed me an interesting video. Tom bana ilginç bir video gösterdi. Sami missed the first part of the video. Sami videonun ilk bölümünü kaçırdı. Sami's video got a million views. Sami'nin videosu bir milyon izlenmeye ulaştı. Sami will delete the video. Sami videoyu silecek. How many hours of video do you think you watched last week? Geçen hafta kaç saat video izledin sence? This is the very video I have been looking for. Bu, tam da aradığım video. I'll make a video of you. Senin bir videonu yapacağım. If everyone watched at least one cat video a day, the world would be a better place. Herkes günde en az bir tane kedi videosu izleseydi, dünya daha iyi bir yer olurdu. Tom liked Mary's video. Tom, Mary'nin videosunu beğendi. Have you ever uploaded a video to YouTube? Hiç YouTube'a bir video yükledin mi? She was absorbed in the video. Videoya daldı. Tom clicked the remote to stop the video. Tom videoyu durdurmak için uzaktan kumandaya tıkladı. Tom's family showed a video of his life at his funeral. Tom'un ailesi cenazesinde Tom'un hayatından bir video gösterdi. Does this video remind you of something? Bu video sana bir şey hatırlattı mı? Fadil uploaded another video on YouTube. Fadıl YouTube'a başka bir video daha yükledi. Sami really liked Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu gerçekten beğendi. When will a new video come out? Ne zaman yeni bir video çıkacak? This video is not available in your region. Bu video bölgenizde mevcut değil. I want to watch the video. Videoyu izlemek istiyorum. Tom uploaded a video on YouTube. Tom YouTube'a bir video yükledi. This video is very amusing. Bu video çok eğlenceli. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Röportaj videoya kaydedildi ve tüm internette paylaşıldı. Sami's video got a million views. Sami'nin videosu bir milyon izleme aldı. Sami liked the video. Sami videoyu beğendi. Three out of ten persons have a video. On kişiden üçünün bir videosu var. When will a new video come out? Yeni video ne zaman çıkacak? This is a video that Tom sent me. Bu Tom'un bana gönderdiği bir video. Sami never saw Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu hiç izlemedi. Have you seen this video? Bu videoyu gördün mü? Tom liked Mary's video. Tom Maria'nın videosunu sevdi. We looked at the video. Biz videoya baktık. Sami is making a video. Sami bir video yapıyor. Fadil uploaded another video on YouTube. Fadıl, Youtube'a bir video daha yükledi. A WMV file is a video file. WMV dosyası bir video dosyasıdır. Sami watched the video. Sami videoyu seyretti. Sami's video got a million views. Sami'nin videosu bir milyon kez izlendi. The kids will love this video. Çocuklar bu videoyu sevecekler. Sami's most viewed video was viewed 6 million times. Sami'nin en çok izlenen videosu 6 milyon kez izlendi. Do not blame me, I do not have anything to do with that video. Beni suçlamayın, o videoyla hiçbir ilgim yok. Sami deleted the video. Sami videoyu sildi. The video you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğin video internette yayıldı. Can you pause the video for a moment? Bir an için videoyu duraklatabilir misin? The kids will love this video. Çocuklar bu videoya bayılacak. Sami did a video about this. Sami bunun hakkında bir video yaptı. My friend sent me a link to this video. Arkadaşım bana bu videonun linkini gönderdi. Here is a new video for them to watch. İşte onların izlemesi için yeni bir video. Tom is watching a video. Tom bir video izliyor. Sami was making a video. Sami bir video yapıyordu. Sami has a video of what happened. Sami'de olanları gösteren bir video var. I saw the movie on video. Filmi videoda izledim. Don't tell me you sent me another cat video. Sakın bana başka bir kedi videosu gönderdiğini söyleme. If everyone watched at least one cat video a day, the world would be a better place. Herkes günde en az bir kedi videosu izlese dünya daha güzel bir yer olur. We looked at the video. Videoya baktık. Have you seen Tom's latest music video? Tom'un son müzik videosunu gördün mü? Tom's family showed a video of his life at his funeral. Tom'un ailesi onun cenazesinde hayatıyla ilgili bir video gösterdi. Sami's video got six million views. Sami'nin videosu altı milyon kez izlendi. The video shop is open until 3 o'clock. Video dükkanı saat 3'e kadar açık. I really like this video. Bu videoyu gerçekten beğeniyorum. Sami never saw Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu hiç görmedi. Tom posted the video on YouTube. Tom videoyu YouTube'a attı. This video gave me a great laugh. Bu video beni gülmekten kopardı. I don't want to watch this video. Bu videoyu izlemek istemiyorum. Three out of ten persons have a video. Her on kişiden üçünde video var. Have you seen Taylor Swift's latest music video? Taylor Swift'in son müzik videosunu gördün mü? We've remade this video three times. Bu videoyu üç kez yeniden çektik. Don't tell me you sent me another cat video. Sakın bana bir kedi videosu daha gönderdiğini söyleme. Tom took this video. Tom bu videoyu çekti. As with all things, take from this video any wisdom that is useful, and discard the bullshit. Her şeyde olduğu gibi, bu videodan da işinize yarayacak her türlü bilgeliği alın ve saçmalıkları atın. Do not blame me, I do not have anything to do with that video. Beni suçlama, benim o video ile bir ilgim yok. Why don't you invite Tom over to watch a video with us? Bizimle bir video izlemesi için niçin Tom'u eve davet etmiyorsun? Fadil uploaded another video on YouTube. Fadıl, Youtube'a başka bir video yükledi. How many hours of video do you think you watched last week? Geçen hafta kaç saat video izlediğini düşünüyorsun? My friend sent me a link to this video. Arkadaşım bu video için bana bir link gönderdi. This video gave me a great laugh. Bu video beni çok güldürdü. This shop is a rental video shop. Bu mağaza kiralık video dükkanıdır. I've watched that video three times. O videoyu üç kez izledim. Sami showed the cops this video. Sami polislere bu videoyu gösterdi. Tom tries to upload a video to YouTube at least once a week. Tom haftada en az bir kez YouTube'a video yüklemeye çalışır. This is the video I wanted to see. Görmek istediğim video buydu. Did you like my video? Videomu beğendiniz mi? Sami liked Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu beğendi. If you're watching this video, I'm dead. Eğer bu videoyu izliyorsanız, ben ölmüşüm demektir. Did you shoot this video? Bu videoyu sen mi çektin? Sami was literally disgusted by Layla's video. Sami, Layla'nın videosundan tam anlamıyla iğrenmişti. I love this video. Bu videoyu seviyorum. Sami enjoyed this video. Sami bu videodan keyif aldı. Click on the link below this video. Bu videonun altındaki bağlantıya tıklayın. This video makes me so happy! Bu video beni çok mutlu ediyor! No pictures or video, please. Fotoğraf veya video yok, lütfen. Sami didn't film a video. Sami bir video çekmedi. This is the very video I've been looking for. Aradığım video bu işte. Tom disabled Mary's video surveillance system. Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı. Sami created this video. Sami bu videoyu yarattı. The video shop is open until 3 o'clock. Video mağazası saat 3'e kadar açık. Will you record this program on video for me? Bu programı benim için videoya kaydeder misin? Please lend me the video when you have seen it. Lütfen videoyu izlediğinizde bana ödünç verin. I stopped the video. Videoyu durdurdum. This video is boring. Bu video sıkıcı. We're sorry but this video is no longer available. Maalesef bu video artık mevcut değil. This video is simply about the second World War in Europe. Bu video sadece Avrupa'daki İkinci Dünya Savaşı hakkında. Sami never saw Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu hiç görmedi. This is the video I wanted to see. Bu, izlemek istediğim video. The video isn't working because you haven't switched it on. Video çalışmıyor, çünkü onu açmadın ki. This video is very amusing. Bu video çok eğlendiriyor. He saw her video. Onun videosunu izledi. This shop is a rental video shop. Bu dükkân kiralık video dükkânıdır. Click on the link below this video. Bu videonun altındaki linke tıklayın. Adobe and Apple both have top-notch video editing programs. Adobe ve Apple'ın her ikisinin de birinci sınıf video düzenleme programları var. Sami really liked Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu çok beğendi. This video cracks me up every time. Bu video beni her seferinde gülme krizine sokuyor. Check out this video on YouTube. YouTube'taki bu videoya bir göz at. This video is not available in your country. Bu video ülkenizde mevcut değil. This is the very video I have been looking for. Bu, tam aradığım video. Tom made this video. Bu videoyu Tom yaptı. Sami commented on Layla's video. Sami, Leyla'nın videosuna yorumda bulundu. A WMV file is a video file. Bir WMV dosyası bir video dosyası. Tom posted the video on YouTube. Tom videoyu YouTube'a yükledi. Sami watched the video. Sami videoyu izledi. Use the video to declare your love! Aşkını ilan etmek için video kullan! I hope that you will enjoy this video. Umarım bu videoyu beğenirsiniz. Tom hoped the video he just uploaded to YouTube would go viral. Tom YouTube'a yüklediği videonun viral olmasını umuyordu. Tom uploaded a video on YouTube. Tom, YouTube'a bir video yükledi. He took the video to a local TV station. Bir yerel televizyon kanalı için video çekti. Sami commented on Layla's video. Sami, Layla'nın videosu hakkında yorum yaptı. Tom saw the video. Tom videoyu gördü. Tom hasn't seen the video yet. Tom henüz videoyu izlemedi. Sami did a video about this. Sami bununla ilgili bir video hazırladı. I saw the video. Videoyu izledim. This video will interest everyone who likes classical music, especially those who like the cello. Bu video klasik müzik seven herkesin ilgisini çekecek, özellikle de çello sevenlerin. Will you record this program on video for me? Bu programı benim için videoya kaydeder misiniz? I want you to watch this video. Bu videoyu izlemeni istiyorum. Tom was hired to supervise the production of Mary's music video. Tom, Mary'nin müzik videosunun yapımını denetlemek için işe alındı. This video will interest everyone who likes classical music, especially those who like the cello. Bu video klasik müzik seven herkesi, özellikle viyolonselden hoşlananları ilgilendirir. Check out this video on YouTube. YouTube'daki bu videoya göz atın. How would you describe what the man in the video is doing? Videodaki adamın ne yaptığını nasıl açıklardınız? Sami enjoyed this video. Sami bu videoyu beğendi. The video quality is amazing. Video kalitesi şaşırtıcı. The video that you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğin video internette yayıldı. Have you ever uploaded a video to YouTube? YouTube'a hiç video yüklediniz mi? Does this video remind you of something? Bu video sana bir şey hatırlatıyor mu? I hope that you will enjoy this video. Bu videoyu seveceğini umuyorum. This video is not available in your region. Bu video sizin bölgenizde erişime açık değildir. Show More (238)
2	video	video kaset	n.
	I bought two video tapes for the new VCR. Yeni video kaset kaydedici için iki tane video kasedi satın aldım. I bought two video tapes for the new VCR. Yeni VCR için iki video kaset aldım. Show More (-1)
3	video	görüntü	n.
	I want to watch the video. Görüntüyü izlemek istiyorum. Show More (-2)

	İngilizce	Türkçe
1	video	video	n.
	Could I ask that we check the audio or video tapes of that voting procedure to establish the actual position? Gerçek durumu tespit etmek için bu oylama prosedürünün ses veya video kayıtlarını kontrol etmemizi isteyebilir miyim? And you actually have no idea why she made that video. Ve aslında o videoyu neden yaptığına dair hiçbir fikrin yok. If you have any questions, check out the video below. Sorunuz varsa aşağıdaki videoya bakın. Check out the video for more fascinating facts. Daha fazla büyüleyici gerçek için videoya göz atın. Regardless, this video compilation must have taken forever, and you can check out the finished result below. Ne olursa olsun, bu video derlemesi oldukça uzun sürmüş olmalı ve bitmiş haline aşağıdan göz atabilirsiniz. Check out Gary's excellent video and post on clock speeds to discover what this does. Bunun gerçekten ne yaptığını öğrenmek için Gary'nin mükemmel videosunu görün ve saat hızlarında yayınlayın. In reality, the effectiveness of video marketing is not surprising. Gerçekte video pazarlamanın etkinliği şaşırtıcı değildir. And you actually have no idea why she made that video. Ve aslında bu videoyu neden çektiği hakkında hiçbir fikriniz yok. Stop everything and check out this video. Her şeyi bırakın ve şu videoya bakın. In this way, you will not waste time copying the video link as proposed by other sites. Bu sayede diğer sitelerin önerdiği gibi video linkini kopyalayarak zaman kaybetmemiş olursunuz. If you would like to know more about the factors influencing motor efficiency, check out the video above. Motorun verimliliğini etkileyen faktörler hakkında daha fazlasını öğrenmek isterseniz, yukarıdaki videoya göz atın. Video gives you an opportunity to create an emotional connection with your potential clients. Video size potansiyel müşteriniz ile duygusal bağ kurabilmeniz için olanak sağlar. Amazing device, even gets video. Harika bir aygıt, video bile alıyor. Check out the video below for examples of character creation and combat. Karakter yaratma ve savaş örnekleri için aşağıdaki videoya göz atın. Creative Cloud comes with hundreds of video tutorials to help students get up to speed fast. Creative Cloud, öğrencilerin hızla gelişmelerine yardımcı olmak için yüzlerce eğitim videosuyla birlikte gelir. Check out the video and decide for yourself who's right. Videoyu izleyin ve kimin haklı olduğuna kendiniz karar verin. If you would like to know more about the factors influencing motor efficiency, check out the video above. Motor verimliliğini etkileyen faktörler hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz yukarıdaki videoya göz atın. Check out this video to find the answers you're looking for. Aradığınız cevapları bulmak için bu videoyu izleyin. Video gives you an opportunity to create an emotional connection with your potential clients. Video size potansiyel müşterilerinizle duygusal bir bağ kurma olanağı verir. In reality, the effectiveness of video marketing is not surprising. Gerçekte, video yoluyla pazarlamanın etkinliği şaşırtıcı değildir. Creative Cloud comes with hundreds of video tutorials to help students get up to speed fast. Creative Cloud, öğrencilerin hız kazanmalarına yardımcı olmak için yüzlerce eğitim videosu ile birlikte gelir. Check out the video and decide for yourself who's right. Videoyu izleyin ve kim haklı kim haksız siz karar verin. I have to finish the tribute video by tonight. Anma videosunu bu geceye kadar bitirmeliyim. And you actually have no idea why she made that video. Ve aslında o videoyu neden çektiği hakkında hiçbir fikrin yok. I have to finish the tribute video by tonight. Anma videosunu bu geceye kadar bitirmem lazım. Video gives you an opportunity to create an emotional connection with your potential clients. Video size potansiyel müşterilerinizle duygusal bir bağ kurma fırsatı verir. Mozilla published a short demo video showing an early version of the web browser. Mozilla, web tarayıcısının ilk sürümünü gösteren kısa bir demo video yayınladı. I have to finish the tribute video by tonight. Bu geceye kadar anma videosunu bitirmem gerekiyor. Radiohead has released a new video for an old song. Radiohead eski bir şarkı için yeni bir video klip yayınladı. Amazing device, even gets video. Harika bir araç, hatta video bile çekiyor. Amazing device, even gets video. Muhteşem araç, video kaydı bile alıyor. The video that you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğin video internette yayıldı. This video is not available in your region. Bu video sizin bölgenizde erişime açık değildir. The video isn't working because you haven't switched it on. Video onu açmadığın için çalışmıyor. Tom tries to upload a video to YouTube at least once a week. Tom en az haftada bir kez YouTube'a bir video yüklemeye çalışıyor. There were multiple disclaimers at the start of the video. Videonun başında birden fazla feragatname vardı. He took the video to a local TV station. Videoyu yerel bir televizyon kanalına götürdü. Why don't you invite Tom over to watch a video with us? Bizimle bir video izlemesi için niçin Tom'u eve davet etmiyorsun? I've watched that video three times. O videoyu üç kez izledim. Sami showed the cops this video. Sami polislere bu videoyu gösterdi. Did you like my video? Videomu beğendiniz mi? If you're watching this video, I'm dead. Eğer bu videoyu izliyorsanız, ben ölmüşüm demektir. Sami was literally disgusted by Layla's video. Sami, Layla'nın videosundan tam anlamıyla iğrenmişti. Click on the link below this video. Bu videonun altındaki bağlantıya tıklayın. This video makes me so happy! Bu video beni çok mutlu ediyor! Sami didn't film a video. Sami bir video çekmedi. This is the very video I've been looking for. Aradığım video bu işte. Tom uploaded a video on YouTube. Tom, YouTube'a bir video yükledi. He took the video to a local TV station. Bir yerel televizyon kanalı için video çekti. Tom saw the video. Tom videoyu gördü. Tom hasn't seen the video yet. Tom henüz videoyu izlemedi. Sami did a video about this. Sami bununla ilgili bir video hazırladı. Will you record this program on video for me? Bu programı benim için videoya kaydeder misiniz? I want you to watch this video. Bu videoyu izlemeni istiyorum. Tom was hired to supervise the production of Mary's music video. Tom, Mary'nin müzik videosunun yapımını denetlemek için işe alındı. This video will interest everyone who likes classical music, especially those who like the cello. Bu video klasik müzik seven herkesi, özellikle viyolonselden hoşlananları ilgilendirir. This is the very video I have been looking for. Bu, tam aradığım video. Check out this video on YouTube. YouTube'taki bu videoya bir göz at. This video is simply about the second World War in Europe. Bu video sadece Avrupa'daki İkinci Dünya Savaşı hakkında. Sami never saw Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu hiç görmedi. This is the video I wanted to see. Bu, izlemek istediğim video. The video isn't working because you haven't switched it on. Video çalışmıyor, çünkü onu açmadın ki. This video is very amusing. Bu video çok eğlendiriyor. He saw her video. Onun videosunu izledi. This shop is a rental video shop. Bu dükkân kiralık video dükkânıdır. Adobe and Apple both have top-notch video editing programs. Adobe ve Apple'ın her ikisinin de birinci sınıf video düzenleme programları var. Tom disabled Mary's video surveillance system. Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı. Sami created this video. Sami bu videoyu yarattı. Will you record this program on video for me? Bu programı benim için videoya kaydeder misin? Please lend me the video when you have seen it. Lütfen videoyu izlediğinizde bana ödünç verin. I stopped the video. Videoyu durdurdum. I hope that you will enjoy this video. Bu videoyu seveceğini umuyorum. I watched a movie on video. Videoda bir film izledim. Tom decided to upload the video he took to YouTube. Tom çektiği videoyu YouTube'a yüklemeye karar verdi. Sami was literally disgusted by Layla's video. Sami, Leyla'nın videosundan tam anlamıyla tiksindi. When did you buy this video? Bu videoyu ne zaman aldın? Have you ever uploaded a video to YouTube? YouTube'a hiç video yüklediniz mi? Does this video remind you of something? Bu video sana bir şey hatırlatıyor mu? This video is magnificent! Bu video muhteşem! The video that you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğiniz video viral oldu. Sami was shocked and disgusted by Layla's video. Sami Layla'nın videosu karşısında şok oldu ve iğrendi. This shop is a rental video shop. Bu mağaza kiralık video dükkanıdır. Sami watched the video. Sami videoyu izledi. Use the video to declare your love! Aşkını ilan etmek için video kullan! Tom tries to upload a video to YouTube at least once a week. Tom haftada en az bir kez YouTube'a video yüklemeye çalışır. This is the video I wanted to see. Görmek istediğim video buydu. Sami liked Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu beğendi. I hope that you will enjoy this video. Umarım bu videoyu beğenirsiniz. Did you shoot this video? Bu videoyu sen mi çektin? I love this video. Bu videoyu seviyorum. Sami enjoyed this video. Sami bu videodan keyif aldı. No pictures or video, please. Fotoğraf veya video yok, lütfen. Tom hoped the video he just uploaded to YouTube would go viral. Tom YouTube'a yüklediği videonun viral olmasını umuyordu. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Röportaj videoya kaydedildi ve tüm internette paylaşıldı. Sami liked the video. Sami videoyu beğendi. Three out of ten persons have a video. On kişiden üçünün bir videosu var. This is a video that Tom sent me. Bu Tom'un bana gönderdiği bir video. Sami never saw Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu hiç izlemedi. Tom liked Mary's video. Tom Maria'nın videosunu sevdi. We looked at the video. Biz videoya baktık. Sami is making a video. Sami bir video yapıyor. Fadil uploaded another video on YouTube. Fadıl, Youtube'a bir video daha yükledi. Does this video remind you of something? Bu video sana bir şey hatırlattı mı? Fadil uploaded another video on YouTube. Fadıl YouTube'a başka bir video daha yükledi. Sami really liked Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu gerçekten beğendi. Sami commented on Layla's video. Sami, Leyla'nın videosuna yorumda bulundu. I want to watch the video. Videoyu izlemek istiyorum. A WMV file is a video file. Bir WMV dosyası bir video dosyası. Tom uploaded a video on YouTube. Tom YouTube'a bir video yükledi. Tom posted the video on YouTube. Tom videoyu YouTube'a yükledi. This video is very amusing. Bu video çok eğlenceli. When will a new video come out? Ne zaman yeni bir video çıkacak? I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs. Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim. Have you seen this video? Bu videoyu gördün mü? If you're watching this video, I'm dead. Bu videoyu izliyorsan ben ölmüşümdür. Sami's video got a million views. Sami'nin videosu bir milyon izleme aldı. This video is not available in your region. Bu video bölgenizde mevcut değil. Sami will delete the video. Sami videoyu silecek. How many hours of video do you think you watched last week? Geçen hafta kaç saat video izledin sence? This is the very video I have been looking for. Bu, tam da aradığım video. I'll make a video of you. Senin bir videonu yapacağım. If everyone watched at least one cat video a day, the world would be a better place. Herkes günde en az bir tane kedi videosu izleseydi, dünya daha iyi bir yer olurdu. Tom liked Mary's video. Tom, Mary'nin videosunu beğendi. Have you ever uploaded a video to YouTube? Hiç YouTube'a bir video yükledin mi? She was absorbed in the video. Videoya daldı. Tom clicked the remote to stop the video. Tom videoyu durdurmak için uzaktan kumandaya tıkladı. Tom's family showed a video of his life at his funeral. Tom'un ailesi cenazesinde Tom'un hayatından bir video gösterdi. A WMV file is a video file. WMV dosyası bir video dosyasıdır. Sami watched the video. Sami videoyu seyretti. Sami's video got a million views. Sami'nin videosu bir milyon kez izlendi. The kids will love this video. Çocuklar bu videoyu sevecekler. Sami's most viewed video was viewed 6 million times. Sami'nin en çok izlenen videosu 6 milyon kez izlendi. Do not blame me, I do not have anything to do with that video. Beni suçlamayın, o videoyla hiçbir ilgim yok. Sami deleted the video. Sami videoyu sildi. The video you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğin video internette yayıldı. Can you pause the video for a moment? Bir an için videoyu duraklatabilir misin? The kids will love this video. Çocuklar bu videoya bayılacak. Sami did a video about this. Sami bunun hakkında bir video yaptı. My friend sent me a link to this video. Arkadaşım bana bu videonun linkini gönderdi. Here is a new video for them to watch. İşte onların izlemesi için yeni bir video. Tom is watching a video. Tom bir video izliyor. Sami was making a video. Sami bir video yapıyordu. Sami has a video of what happened. Sami'de olanları gösteren bir video var. Tom clicked the remote to stop the video. Tom videoyu durdurmak için kumandaya bastı. When will a new video come out? Yeni video ne zaman çıkacak? Your software should be up-to-date to play the video. Videoyu oynatmak için yazılımınızın güncel olması gerekir. The attack was shown on video. Saldırı videoda gösterildi. Who wants to watch a video? Kim bir video izlemek istiyor? She was absorbed in the video. O, videoya daldı. This is the very video I've been looking for. Bu tam da aradığım video. There were multiple disclaimers at the start of the video. Videonun başında birkaç feragatname vardı. I saw the movie on video. Filmi videoda izledim. Don't tell me you sent me another cat video. Sakın bana başka bir kedi videosu gönderdiğini söyleme. If everyone watched at least one cat video a day, the world would be a better place. Herkes günde en az bir kedi videosu izlese dünya daha güzel bir yer olur. We looked at the video. Videoya baktık. Have you seen Tom's latest music video? Tom'un son müzik videosunu gördün mü? Tom's family showed a video of his life at his funeral. Tom'un ailesi onun cenazesinde hayatıyla ilgili bir video gösterdi. Sami's video got six million views. Sami'nin videosu altı milyon kez izlendi. The video shop is open until 3 o'clock. Video dükkanı saat 3'e kadar açık. I really like this video. Bu videoyu gerçekten beğeniyorum. Sami never saw Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu hiç görmedi. Tom posted the video on YouTube. Tom videoyu YouTube'a attı. This video gave me a great laugh. Bu video beni gülmekten kopardı. I don't want to watch this video. Bu videoyu izlemek istemiyorum. Three out of ten persons have a video. Her on kişiden üçünde video var. Have you seen Taylor Swift's latest music video? Taylor Swift'in son müzik videosunu gördün mü? We've remade this video three times. Bu videoyu üç kez yeniden çektik. Don't tell me you sent me another cat video. Sakın bana bir kedi videosu daha gönderdiğini söyleme. Tom took this video. Tom bu videoyu çekti. As with all things, take from this video any wisdom that is useful, and discard the bullshit. Her şeyde olduğu gibi, bu videodan da işinize yarayacak her türlü bilgeliği alın ve saçmalıkları atın. Do not blame me, I do not have anything to do with that video. Beni suçlama, benim o video ile bir ilgim yok. Here is a new video for them to watch. İşte izlemeleri için yeni bir video. The video went viral. Video viral oldu. Tom made this video. Bu videoyu Tom yaptı. I will make a video for you. Senin için bir video yapacağım. Sami uploaded the video on YouTube. Sami videoyu YouTube'a yükledi. Who wants to watch a video? Kim video izlemek ister? The video quality is amazing. Video kalitesi inanılmaz. Sami commented on Layla's video. Sami, Layla'nın videosu hakkında yorum yaptı. Tom showed me an interesting video. Tom bana ilginç bir video gösterdi. Sami missed the first part of the video. Sami videonun ilk bölümünü kaçırdı. Sami's video got a million views. Sami'nin videosu bir milyon izlenmeye ulaştı. This video cracks me up every time. Bu video beni her seferinde gülmekten kırıp geçiriyor. Use the video to declare your love! Aşkınızı ilan etmek için videoyu kullanın! The video you uploaded yesterday has gone viral. Dün yüklediğiniz video viral oldu. We've remade this video three times. Bu videoyu üç kez yeniden hazırladık. Sami didn't film a video. Sami video çekmedi. Watching this type of video requires a strong stomach. Bu tarz bir video izlemek sağlam mide gerektirir. You can't show this video to anyone. Bu videoyu kimseye gösteremezsin. I saw the video. Videoyu izledim. This video will interest everyone who likes classical music, especially those who like the cello. Bu video klasik müzik seven herkesin ilgisini çekecek, özellikle de çello sevenlerin. Sami enjoyed Layla's video. Sami, Leyla'nın videosundan hoşlandı. This is my new video. Bu benim yeni videom. Check out this video on YouTube. YouTube'daki bu videoya göz atın. How would you describe what the man in the video is doing? Videodaki adamın ne yaptığını nasıl açıklardınız? No pictures or video, please. Fotoğraf ya da video yok, lütfen. Sami showed the cops this video. Sami bu videoyu polislere gösterdi. Your software should be up-to-date to play the video. Videoyu oynatabilmeniz için yazılımınız güncel olmalı. Sami downloaded Layla's video. Sami Layla'nın videosunu indirdi. We're sorry but this video is no longer available. Üzgünüz ama bu videoya artık ulaşılamıyor. How would you describe what the man in the video is doing? Videodaki adamın ne yaptığını nasıl tarif edersiniz? The kid is watching some lustful Miley Cyrus video. Çocuk şehvetli bir Miley Cyrus videosu izliyor. Sami enjoyed this video. Sami bu videoyu beğendi. The video quality is amazing. Video kalitesi şaşırtıcı. Fadil uploaded another video on YouTube. Fadıl, Youtube'a başka bir video yükledi. How many hours of video do you think you watched last week? Geçen hafta kaç saat video izlediğini düşünüyorsun? My friend sent me a link to this video. Arkadaşım bu video için bana bir link gönderdi. Why don't you invite Tom over to watch a video with us? Neden Tom'u bizimle video izlemeye davet etmiyorsun? This video gave me a great laugh. Bu video beni çok güldürdü. I am watching this video. Ben bu videoyu izliyorum. We've remade this video three times. Bu videoyu üç kez yeniden yaptık. The video shop is open until 3 o'clock. Video mağazası saat 3'e kadar açık. Sami was shocked and disgusted by Layla's video. Sami, Leyla'nın videosundan şok oldu ve tiksindi. Sami downloaded Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu indirdi. Sami paused the video. Sami videoyu duraklattı. This video is boring. Bu video sıkıcı. Sami has a video of what happened. Sami'nin olanlar hakkında bir videosu var. We're sorry but this video is no longer available. Maalesef bu video artık mevcut değil. Sami uploaded a new video. Sami yeni bir video yükledi. Sami made a new video. Sami yeni bir video yaptı. Sami enjoyed Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu beğendi. Did you like my video? Videomu beğendin mi? Watching this type of video requires a strong stomach. Bu tür bir video izlemek güçlü bir mide gerektirir. The video has been removed. Video kaldırıldı. I really like this video. Bu videoyu gerçekten seviyorum. His family showed a video of his life at his funeral. Ailesi cenazesinde onun hayatından bir video gösterdi. Click on the link below this video. Bu videonun altındaki linke tıklayın. Sami liked Layla's video. Sami, Leyla'nın videosunu beğendi. Sami really liked Layla's video. Sami, Layla'nın videosunu çok beğendi. Tom posted the video on YouTube. Tom videoyu YouTube'da yayınladı. Tom stopped the video. Tom videoyu durdurdu. This video cracks me up every time. Bu video beni her seferinde gülme krizine sokuyor. He has a video. Bir videosu var. Can you pause the video for a moment? Videoyu biraz durdurabilir misin? I am watching this video. Bu videoyu izliyorum. Sami's video was uploaded. Sami'nin videosu yüklendi. This video is not available in your country. Bu video ülkenizde mevcut değil. Sami put the video online. Sami videoyu internete koydu. Sami missed the first part of the video. Sami, videonun ilk bölümünü kaçırdı. I saw the video. Videoyu gördüm. The interview was recorded on video and shared all over the Internet. Görüşme videoya kaydedilip tüm internette paylaşılmıştı. Show More (238)