1 |
vocation |
meslek |
n. |
|
- True to his vocation, he published his Israeli travel experiences.
- Mesleğine sadık kalarak İsrail seyahat deneyimlerini yayınladı.
- Never choose a vocation just because your friends are in it, nor refuse another just because your worst enemy is in it.
- Asla bir mesleği sırf arkadaşlarınız o meslekte diye seçmeyin, bir diğerini de sırf en büyük düşmanınız o meslekte diye reddetmeyin.
- Never choose a vocation just because it looks easy.
- Bir mesleği asla sadece kolay göründüğü için tercih etme.
- To work in medicine, you should have a vocation on it.
- Tıp alanında çalışmak için bu konuda bir mesleğiniz olmalı.
- Never choose a vocation just because it looks easy.
- Asla sadece kolay göründüğü için bir meslek seçmeyin.
Show More (2)
|
2 |
vocation |
misyon |
n. |
|
- We, in this House, look forward to the fulfilment of Romania's European vocation.
- Bizler bu Mecliste Romanya'nın Avrupa misyonunu yerine getirmesini dört gözle bekliyoruz.
- We, in this House, look forward to the fulfilment of Romania's European vocation.
- Bizler bu Meclis'te Romanya'nın Avrupa misyonunu yerine getirmesini dört gözle bekliyoruz.
Show More (-1)
|
3 |
vocation |
görev |
n. |
|
- Above all, we must believe in Europe's vocation in the Mediterranean.
- Her şeyden önce, Avrupa'nın Akdeniz'deki görevine inanmalıyız.
Show More (-2)
|