|
- So this means a waterfall is a way of measuring space.
- Yani bu, şelalenin bir alan ölçme yöntemi olduğu anlamına gelir.
- So this means a waterfall is a way of measuring space.
- Bu da şelalenin bir mekan ölçme aracı olduğunu gösteriyor.
- So this means a waterfall is a way of measuring space.
- Yani bu, şelalenin bir mekan ölçme yöntemi olduğu anlamına geliyor.
- Tom and Mary had a picnic by the waterfall.
- Tom ve Mary şelalenin yanında piknik yaptılar.
- Many tourists come to see the waterfall.
- Birçok turist şelaleyi görmek için geliyor.
- That waterfall looks amazing.
- O şelale muhteşem görünüyor.
- I saw a beautiful waterfall there.
- Orada güzel bir şelale gördüm.
- The valley echoes the sound of the waterfall.
- Vadi şelalenin sesini yankılıyor.
- Look at that waterfall!
- Şu şelaleye bak!
- The valley echoes the sound of the waterfall.
- Vadi şelalenin sesini yansıtıyor.
- It's the only waterfall in this mountain range.
- Bu dağ sırasındaki tek şelaledir.
- That waterfall looks amazing.
- Şelale harika görünüyor.
- I saw a beautiful waterfall there.
- Orada çok güzel bir şelale gördüm.
- Many tourists come to see the waterfall.
- Birçok turist şelaleyi görmeye geliyor.
- It's the only waterfall in this mountain range.
- O, bu dağ silsilesinde tek şelaledir.
- There is a waterfall above the bridge.
- Köprünün yukarısında bir şelale var.
- Tom lives alone in a small cabin near a waterfall.
- Tom bir şelalenin yakınındaki küçük bir kulübede yalnız yaşıyor.
- I saw a man standing naked under the waterfall.
- Şelalenin altında çıplak duran bir adam gördüm.
- Tom and Mary had a picnic by the waterfall.
- Tom ve Mary şelâlenin yanında piknik yaptı.
Show More (16)
|