wet - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
wet ıslak adj.
  • Tom's hair is wet.
  • Tom'un saçı ıslak.
  • Your feet feel good when they are wet.
  • Islak olduklarında, ayaklarınız iyi hisseder.
  • Tom removed his wet socks.
  • Tom ıslak çoraplarını çıkardı.
Show More (160)
wet ıslatmak v.
  • Where did you wet them?
  • Onları nerede ıslattın?
  • She wetted a towel.
  • O bir havluyu ıslattı.
  • I am wetting my handkerchief.
  • Ben mendilimi ıslatıyorum.
Show More (12)
wet yağışlı adj.
  • In the afternoon the weather became wet and foggy.
  • Öğleden sonra hava yağışlı ve sisli oldu.
  • I am fed up with this wet weather.
  • Bu yağışlı havadan bıktım.
  • The weather was not only cold, but also wet.
  • Hava sadece soğuk değil, aynı zamanda yağışlıydı.
Show More (8)
wet yaş adj.
  • The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
  • Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
  • This grass is too wet to sit on.
  • Bu çim üstüne oturmak için çok yaş.
  • The paint is still wet.
  • Boya hâlâ yaş.
Show More (0)
wet yağmurlu adj.
  • Will there be wet weather today?
  • Bugün yağmurlu olacak mı?
Show More (-2)
wet ıslanmak v.
  • No one can dry another's tears without wetting his own hands.
  • Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz.
Show More (-2)
wet nemli adj.
  • Tropical rainforests are located near the equator, where it's almost always warm and wet.
  • Tropikal yağmur ormanları hemen hemen her zaman sıcak ve nemli olan ekvator yakınında yer alırlar.
Show More (-2)