|
- It is therefore a good thing that the European Parliament is concerning itself with these wrongs.
- Dolayısıyla Avrupa Parlamentosunun bu yanlışlarla ilgilenmesi iyi bir şeydir.
- It is therefore a good thing that the European Parliament is concerning itself with these wrongs.
- Dolayısıyla Avrupa Parlamentosu'nun bu yanlışlarla ilgilenmesi iyi bir şeydir.
- Two wrongs do not make a right.
- İki yanlış bir doğru etmez.
- Violence does not bring justice, it does not put wrongs right, it does not address the root causes of a problem.
- Şiddet adalet getirmez, yanlışları düzeltmez, bir sorunun temel nedenlerini ele almaz.
- Let us remind ourselves of what those wrongs are.
- Bu yanlışların neler olduğunu kendimize hatırlatalım.
- We are concerned here with power, prejudices and ancient wrongs.
- Biz burada güç, ön yargılar ve eski yanlışlarla ilgileniyoruz.
- Avoiding these wrongs is not always possible.
- Bu yanlışlardan kaçınmak her zaman mümkün olmuyor.
- Two wrongs don't make a right.
- İki yanlış bir doğru yapmaz.
- Two wrongs do make a right.
- İki yanlış bir doğru yapar.
- Two wrongs do make a right.
- İki yanlış bir doğru eder.
- Two wrongs don't make a right.
- İki yanlış bir doğru etmez.
Show More (8)
|
