|
- I know that you have an extensive personal travel schedule right throughout your country.
- Ülkeniz genelinde yoğun bir kişisel seyahat programınız olduğunu biliyorum.
- Archbishop Kamwenho, your country has been at war for 25 years.
- Başpiskopos Kamwenho, ülkeniz 25 yıldır savaş halinde.
- I have no doubt that your country will be one of our new Member States in 2004.
- Ülkenizin 2004 yılında yeni Üye Devletlerimizden biri olacağından hiç şüphem yok.
- You are a poor representative of your country if you allow this sort of thing to go on'.
- Bu tür şeylerin devam etmesine izin verirseniz ülkenizin kötü bir temsilcisi olursunuz'.
- Tell me something about your country.
- Bana ülkeniz hakkında bir şeyler anlatın.
- Your duty is to save your country from a foreign invasion.
- Göreviniz ülkenizi yabancı bir istiladan kurtarmak.
- Do you eat seaweed in your country?
- Ülkenizde deniz yosunu yenir mi?
- What happens in your country?
- Ülkenizde ne oluyor?
- Are there waterfalls in your country?
- Ülkende şelâleler var mı?
- What's the weather like in the summer in your country?
- Ülkenizde yazın hava nasıl olur?
- How long has your country been independent?
- Ülkeniz ne kadar süredir bağımsız?
- Do you eat rice in your country?
- Ülkende pirinç yer misiniz?
- How long has your country been independent?
- Ülkeniz ne zamandan beri bağımsız?
- I will come to your country some day.
- Bir gün ülkenize gelirim.
- Do you know any foreigners living in your country?
- Ülkenizde yaşayan hiç yabancı tanıyor musunuz?
- What languages are spoken in your country?
- Ülkenizde hangi diller konuşuluyor?
- I will come to your country some day.
- Ben bir gün ülkenize geleceğim.
- What's the minimum wage in your country?
- Ülkenizde asgari ücret ne kadar?
- Are there waterfalls in your country?
- Ülkenizde şelâleler var mı?
- Do people drink tea in your country?
- Ülkende insanlar çay içer mi?
- Do you love your country?
- Ülkeni seviyor musun?
- Do the people of your country eat rice?
- Ülkenizin insanları pirinç yer mi?
- You betrayed your country.
- Sen ülkene ihanet ettin.
- What's the weather in your country now?
- Ülkenizde şu anda hava nasıl?
- You think you are dying for your country; you die for the industrialists.
- Ülkeniz için öldüğünüzü sanıyorsunuz; oysa sanayiciler için ölüyorsunuz.
- You betrayed your country.
- Ülkene ihanet ettin.
- Guys, can you give us some fun facts so that our listeners will never forget your countries?
- Beyler, dinleyicilerimizin ülkelerinizi asla unutmamaları için bize bazı eğlenceli gerçekler verir misiniz?
- What time is it now in your country?
- Şimdi ülkenizde saat kaç?
- I'd like to visit your country someday.
- Bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
- I love your country.
- Ülkenizi seviyorum.
- Your duty is to save your country from a foreign invasion.
- Senin görevin ülkeni bir yabancı işgalinden kurtarmak.
- I'm looking forward to visiting your country this winter.
- Bu kış ülkenizi ziyaret etmeyi dört gözle bekliyorum.
- Do you have much snow in your country?
- Ülkende çok kar var mı?
- Is Tom a common name in your country?
- Tom ülkenizde yaygın bir isim mi?
- I would really like to learn more about your country.
- Ülkeniz hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorum.
- How many colours does your country's flag have?
- Ülkenizin bayrağı kaç rengin sahibidir?
- Have you visited a zoo in your country?
- Ülkenizdeki bir hayvanat bahçesini ziyaret ettiniz mi?
- Do people drink tea in your country?
- Ülkenizde insanlar çay içer mi?
- If you are American, you have a citizen duty for your country.
- Eğer Amerikalıysanız, ülkenize karşı bir vatandaşlık göreviniz vardır.
- Does it rain much in your country?
- Ülkenizde çok yağmur yağıyor mu?
- Does your country have nuclear weapons?
- Ülkenizde nükleer silah var mı?
- What's the weather like in the summer in your country?
- Ülkenizde yaz mevsiminde hava nasıl?
- I like your country a lot.
- Ülkenizi çok seviyorum.
- How is the climate in your country?
- Ülkenizde iklim nasıl?
- What language is spoken in your country?
- Ülkenizde hangi dil konuşuluyor?
- What do you eat in your country?
- Ülkenizde ne yersiniz?
- You sent gifts from your country.
- Sen ülkenden hediyeler gönderdin.
- What language do you speak in your country?
- Ülkenizde hangi dili konuşuyorsunuz?
- Guys, can you give us some fun facts so that our listeners will never forget your countries?
- Beyler, dinleyicilerimizin ülkelerinizi asla unutmaması için bize bazı eğlenceli bilgiler verebilir misiniz?
- I will come to your country some day.
- Bir gün ülkene geleceğim.
- I want to know about your country.
- Ülkenizi tanımak istiyorum.
- What time is it in your country?
- Ülkenizde saat kaç?
- Would you give me some travel brochures from your country?
- Bana ülkenizden bazı seyahat broşürleri verir misiniz?
- Are there waterfalls in your country?
- Ülkenizde şelaleler var mı?
- Is sodomy illegal in your country?
- Oğlancılık ülkenizde yasadışı mı?
- Why do you hate your country so much?
- Neden ülkenizden bu denli nefret ediyorsunuz?
- If you are American, you have a citizen duty for your country.
- Eğer bir Amerikalıysan, ülken için bir vatandaşlık görevin var.
- Why do you hate your country?
- Neden ülkenizden nefret ediyorsunuz?
- I'm looking forward to visiting your country this winter.
- Bu kış ülkeni ziyaret etmeye can atıyorum.
- Do you have much snow in your country?
- Ülkenizde çok kar var mı?
- It is an act of treason to sell military secrets to your country's enemies.
- Ülkenizin düşmanlarına askeri sırları satmak vatana ihanettir.
- What's the climate like in your country?
- Ülkenizde iklim nasıl?
- Does it snow much in your country?
- Ülkenizde çok kar yağar mı?
- You sent gifts from your country.
- Ülkenizden hediyeler göndermişsiniz.
- Do the people of your country eat rice?
- Ülkenizdeki insanlar pirinç yer mi?
- I want to know about your country.
- Ülkeniz hakkında bir şeyler bilmek istiyorum.
- What do you eat in your country?
- Ülkenizde ne yiyorsunuz?
- Your country is amazing!
- Ülkeniz inanılmaz!
- This video is not available in your country.
- Bu video ülkenizde mevcut değil.
- Tell me something about your country.
- Bana ülken hakkında bir şey söyle.
- Does it snow much in your country?
- Ülkenizde çok kar yağıyor mu?
- Which languages are in demand in your country?
- Ülkenizde hangi diller rağbette?
- How many colours does your country's flag have?
- Ülkenizin bayrağı kaç renk sahibidir?
- I like your country very much.
- Ülkenizi çok seviyorum.
- Which languages are in demand in your country?
- Ülkenizde hangi diller revaçta?
- I like your country very much.
- Ülkenizi çok beğeniyorum.
- Have you visited a zoo in your country?
- Ülkende bir hayvanat bahçesi ziyaret ettin mi?
- I'd like to visit your country someday.
- Ben, bir gün ülkenizi ziyaret etmek istiyorum.
- I like your country a lot.
- Ülkenizi çok severim.
- What's the minimum wage in your country?
- Ülkenizdeki asgari ücret nedir?
- Do you eat seaweed in your country?
- Ülkenizde deniz yosunu yer misiniz?
- How many colours does your country's flag have?
- Ülkenizin bayrağında kaç renk var?
- I want to know about your country so much.
- Ülkeniz hakkında çok şey bilmek istiyorum.
- What time is it now in your country?
- Ülkenizde şu an saat kaç?
- Please tell me who some of the famous musicians in your country are.
- Lütfen bana ülkenizdeki ünlü müzisyenlerden bazılarının kim olduğunu söyleyin.
- I will come to your country some day.
- Bir gün ülkenize geleceğim.
- I want to know more about your country.
- Ülkeniz hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.
- What's the average wage per hour in your country?
- Ülkenizde saat başına ortalama ücret nedir?
Show More (85)
|