hammer - Türkçe İngilizce Sözlük

hammer

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"hammer" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 74 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
hammer i. çekiç
They again fear finding themselves between the hammer and the anvil.
Yine kendilerini çekiç ile örs arasında bulmaktan korkuyorlar.

More Sentences
General
hammer i. çekiç
You remember when the Ivory Coast was playing around with money and the hammer fell.
Fildişi Sahili'nin parayla oynadığı ve çekicin düştüğü zamanı hatırlıyorsunuz.

More Sentences
hammer f. çekiçlemek
The nail that sticks out gets hammered down.
Uzayan tırnak çekiçlenir.

More Sentences
hammer f. işlemek
I intend to hammer this idea into the student's heads.
Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.

More Sentences
Technical
hammer i. çekiç
They again fear finding themselves between the hammer and the anvil.
Onlar yine kendilerini çekiç ve örs arasında bulmaktan korkuyorlar.

More Sentences
Computer
hammer i. çekiç
I learned how to use a hammer from my dad.
Çekiç kullanmayı babamdan öğrendim.

More Sentences
Automotive
hammer i. çekiç
Dan didn't even use a hammer to fix the chair.
Dan sandalyeyi tamir etmek için çekiç bile kullanmadı.

More Sentences
General
hammer i. çekiç gibi vuran kimse
hammer i. saat çanını çalan alet
hammer i. müzayedeci tokmağı
hammer i. bozulan şey
hammer i. mahvolan şey
hammer i. zarar veren kimse
hammer f. saldırmak
hammer f. çekiçle işlemek
hammer f. yumruklamak
hammer f. çakmak
hammer f. ağır yenilgiye uğratmak
hammer f. çekiçle vurmak
hammer f. hızlı atmak
hammer f. dövmek
hammer f. çekiçle çakmak
hammer f. (fiyat) indirmek
hammer f. (fiyat) kırmak
hammer f. (birine) devamlı zarar vermek
hammer f. sözlü saldırıda bulunmak
hammer f. yumruklamak
hammer f. devamlı uğraşmak
hammer f. yinelemek
hammer f. pekiştirmek
hammer f. ısrar etmek
hammer f. durmaksızın çalışmak
hammer f. pürüzsüzleştirmek
Colloquial
hammer f. (bir şeyi) yapmaya devam etmek
hammer f. bozguna uğratmak
Trade/Economic
hammer f. borcunu ödemeyen kimsenin londra borsası üyeliğinden atıldığını ilan etmek
Law
hammer i. yargıç çekici
Technical
hammer i. balyoz
hammer i. çeküle vurma
hammer i. kazıkçakar
hammer i. şahmerdan
hammer i. tokmak
hammer f. çekiçlemek
hammer f. çekişlemek
hammer f. çekiçle dövmek
hammer f. çekiçle vurmak
hammer f. dövmek
hammer f. tokmaklamak
hammer f. (özellikle çivilerle) monte etmek
hammer f. sabitlemek
Automotive
hammer i. hızlı sürücü
hammer f. dövmek
Medical
hammer i. çekiç kemiği
Anatomy
hammer i. çekiçkemiği
Military
hammer i. horoz (silahta)
hammer i. horoz
Hunting
hammer i. horoz
hammer i. revolverdeki horoz parçacığı
Sport
hammer i. çekiç atma için kullanılan 7.2 kilogramlık madeni top
hammer i. frizbide bir atma stili
hammer i. west ham united takımı ile bağlantılı kimse
hammer f. sertçe vurmak
hammer f. abanmak
Music
hammer i. çekiçleme
hammer i. akort çekici
hammer i. perküsyon aletlerini çalmak için kullanılan yuvarlak başlı tokmak
hammer i. perküsyon tokmağı
Engineering
hammer i. çekiç benzeri alet
Slang
hammer i. hızlandırıcı
hammer f. hırpalamak
hammer f. cezalandırmak
hammer f. sopa çekmek
British Slang
hammer f. abartmak
hammer f. bokunu çıkarmak

"hammer" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Computer
hammer and nail i. çekiç ve çivi
Get a hammer and nails.
Bir çekiç ve çivi al.

More Sentences
General
forge hammer i. demirci çekici
pick hammer i. martopikör
hammer and sickle i. orak çekiç
hand hammer i. el çekici
caulking hammer i. kalafat çekici
steam hammer i. şahmerdan
claw hammer i. domuz tırnağı çekiç
hammer head i. çekiç başı
tack hammer i. çekiç
hammer mill i. çekiçli değirmen
sledge hammer i. varyos
yellow hammer i. sarıcık
water hammer i. su çekici
peen hammer i. keski
peen hammer i. sivri uçlu çekiç
peen hammer i. keski çekiç
emergency hammer i. imdat çekici
emergency hammer i. acil durum çekici
hammer [obsolete] i. kapı tokmağı
hammer blow i. büyük şok
hammer blow i. büyük aksaklık
sledge-hammer i. balyoz
hammer away f. durmadan çalışmak
go at it hammer and tongs f. kapışmak
beat with a hammer f. balta ile vurmak
hammer away f. kafa yormak
bring to the hammer f. açık artırmada satmak
hammer an idea into someone's head f. bir fikri birinin kafasına sokmak
hammer out f. -e şekil vermek
flat-hammer f. çekiçle düzlemek
hammer out f. tartışarak çözümlemek
hammer toe f. çekiç parmak
bring to hammer f. mezada çıkarmak
hammer [uk] [dialect] f. tereddüt ederek konuşmak
having a hammer s. çekiçli
hammer-shaped s. çekiç şeklinde
hammer and tongs zf. şiddetle
hammer and tongs zf. harıl harıl
hammer and tongs zf. olanca gücüyle
Phrasals
hammer something out f. anlaşmaya varmak
hammer something down f. çivilemek
hammer something out f. piyanoda bir şeyler çalmak
hammer something down f. tüm etrafını çivilemek
hammer home something f. (bir konunun iyice anlaşılması için) konunun tekrar üzerinden geçmek
hammer something home f. (bir konunun iyice anlaşılması için) konunun tekrar üzerinden geçmek
hammer on f. arka arkaya vurmak
hammer on f. vurup durmak
hammer on f. üstüne çakmak
hammer on f. çakarak sabitlemek
hammer on f. çakmak
hammer on f. telli bir enstrümanda bir notadan diğerine kaymak
hammer on f. glissando yapmak
hammer on someone or something f. birine/bir şeye vurmak
hammer on someone or something f. birine/bir şeye üst üste vurmak
hammer on someone or something f. birini/bir şeyi dövmek
hammer on someone or something f. birini/bir şeyi pataklamak
hammer something onto something f. bir şeyi bir şeye çakarak takmak
hammer something onto something f. bir şeyi bir şeye vurarak takmak
hammer something on f. bir şeyi bir şeye çakarak takmak
hammer something on f. bir şeyi bir şeye vurarak takmak
hammer something into something f. bir şeyi bir şeye çakmak
hammer something into something f. bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
hammer something into something f. bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
hammer something in f. bir şeyi bir şeye çakmak
hammer something in f. bir şeyi bir şeye vurarak/çakarak sokmak
hammer something in f. bir şeyi bir şeye çekiçle çakmak
hammer into f. -e çakmak
hammer into f. '-e vurarak/çakarak sokmak
hammer into f. '-e çekiçle çakmak
hammer away f. bir şeye arka arkaya vurmak
hammer away f. bir şey hakkında sürekli konuşmak
hammer down f. bir şeyi sabitlemek için çekiç kullanmak
hammer (something) into (one's) head f. (bir şeyi birinin) kafasına zorla sokmak
hammer (something) into (one's) head f. (bir şeyi birinin) kafasına sokmaya çalışmak
hammer (something) into (one's) head f. (bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak
hammer (something) into (one's) head f. (bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kafasına sokmak
hammer (something) into (someone or something) f. (bir şeyi birinin kafasına/bir şeye) vura vura/zorla sokmak
hammer at (something) f. (bir konu) üzerinde tekrar tekrar konuşmak
hammer at (something) f. (bir konuyu, soruyu) sürekli tekrarlamak
hammer at (something) f. (bir iş) üzerinde durmadan uğraşmak
hammer at (something) f. (bir şey) üzerinde azimle çalışmak
hammer at (something) f. (bir şeyi, kapıyı) yumruklamak
hammer at (something) f. (bir şeye) gürültüyle vurup durmak
hammer at (something) f. (bir şeye) kafa yormak
hammer at (something) f. sürekli aynı şeyi tekrarlamak
hammer onto f. -e çakarak takmak
hammer onto f. '-e vurarak takmak
Phrases
between the hammer and the anvil expr. çok zor durumda
between the hammer and the anvil expr. çok müşkül bir durumda
between the hammer and the anvil expr. iki ateş arasında
Proverb
if you have a hammer, everything looks like a nail çekiç elindeyse her şey çivi olur
to a man with a hammer, everything looks like a nail elinde çekiç olan herşeyi çivi görür
if all you have is a hammer, everything looks like a nail çekiç elindeyse her şey çivi olur
if all you have is a hammer, everything looks like a nail elinde sadece çekiç varsa her şey çivi olur
Colloquial
claw hammer i. frak
claw hammer i. kuyruklu ceket
hammer a beer f. bira yuvarlamak
hammer some beers f. bira yuvarlamak
hammer-headed s. salak
hammer-headed s. dangalak
hammer-headed s. mankafa
Idioms
sledge-hammer argument i. balyoz gibi argüman
sledge-hammer argument i. yıkıp geçecek argüman
the hammer falls i. kararın açıklanması
hammer and sickle i. komünist parti amblemi
hammer and sickle i. zaman zaman komünizm yerine kullanılan bir tabir
go under the hammer f. açık artırma ile satılmak
be under the hammer f. açık artırmada olmak
come under the hammer f. açık artırmada satılmak
go under the hammer f. açık artırmada satılmak
come under the hammer f. açık artırmaya çıkarılmak
go under the hammer f. açık artırmaya çıkarılmak
be under the hammer f. açık artırmayla satılmak
hammer away at f. azimle uğraşmak
be at hammer and tongs f. birbirine girmek
it's raining pitchforks and hammer handles f. bardaktan boşanırcasına yapmak
go at hammer and tongs f. birbirine girmek
be at it hammer and tongs f. birbirini yemek
go at it hammer and tongs f. birbirini yemek
hammer out f. bir sonuca ulaşmak
it's raining pitchforks and hammer handles f. bardaktan boşalırcasına yağmak
hammer away at f. bir şey üzerinde çok çalışmak
hammer at f. dangır dungur ses çıkartmak
be at it hammer and tongs f. çok uğraşmak
hammer at f. çok ses yapmak
go at it hammer and tongs f. çok uğraşmak
be at hammer and tongs f. çok gürültülü ve şiddetle kavga etmek
hammer at f. çok gürültü yapmak
go at hammer and tongs f. dalaşmak
go at hammer and tongs f. çok gürültülü ve şiddetle kavga etmek
be at hammer and tongs f. dalaşmak
hammer away at f. dört elle sarılmak
be at it hammer and tongs f. harıl harıl çalışmak
go at it hammer and tongs f. harıl harıl çalışmak
hammer out f. her türlü ayrıntı üzerinde düşünüp karara varmak
go under the hammer f. mezatta satılmak
come under the hammer f. müzayedeye çıkarılmak
go under the hammer f. müzayedeye çıkarılmak
hammer into f. kafasına sokmaya çalışmak
hammer into f. kafasına çakmak
come under the hammer f. müzayede ile satılmak
go under the hammer f. müzayede ile satılmak
hammer at f. korkunç gürültü çıkarmak
the hammer falls f. neticeye varılmak
hammer something out f. soruna çözüm bulmak
go at it hammer and tongs f. şiddetle kavga etmek
go at it hammer and tongs f. saç saça başa kavga etmek
go at hammer and tongs f. şiddetle kavga etmek
fight someone hammer and tongs f. saç saça başa kavga etmek
fight someone or something hammer and tongs f. son derece çetin bir mücadele vermek
fight someone or something hammer and tongs f. saç saça başa birbirine girmek
hammer out something f. soruna çözüm bulmak
fight someone hammer and tongs f. şiddetle kavga etmek
hammer out f. şekil vermek
go at it hammer and tongs f. saç saça başa birbirine girmek
go at it hammer and tongs f. son derece çetin bir mücadele vermek
be at hammer and tongs f. şiddetle kavga etmek
hammer away at f. sürekli aynı şeyi tekrarlamak
hammer home something f. tekrar tekrar söylemek
hammer something home f. tekrar tekrar söylemek
hammer into f. tekrarlayarak öğretmeye çalışmak
hammer out f. uzun tartışmalardan sonra sonuca bağlamak
go at it hammer and tongs f. var gücüyle çabalamak
hammer someone in f. (bilgiyi/uyarıyı vb) birinin kafasına sokmak
hammer home something f. üzerine basa basa söylemek
be at it hammer and tongs f. var gücüyle çabalamak
hammer something home f. vurgulamak
hammer away at f. üzerine basa basa tekrarlamak
hammer something into someone f. (bilgiyi/uyarıyı vb) birinin kafasına sokmak
hammer away at someone f. (özellikle sorgulamada) birini soru yağmuruna tutmak
hammer home something f. vurgulamak
hammer something home f. üzerine basa basa söylemek
put the hammer down f. gazı köklemek
put the hammer down f. son hız gitmek
put the hammer down f. gaza basmak
hammer away at (something) f. (çentiği, çıkıntıyı) çekiçle döverek düzeltmek
hammer away at (something) f. (eti) döverek yumuşatmak
hammer away at (something) f. (bir şey) üzerinde azimle çalışmak
hammer away at (something) f. (bir iş) üzerinde durmadan uğraşmak
hammer away at (something) f. (bir sorunu) halletmeye/çözmeye devam etmek
hammer away at (something) f. (bir konu) üzerinde tekrar tekrar konuşmak
hammer away at (something) f. (bir konuyu) sürekli tekrarlamak
hammer (something) into (one's) thick skull f. (bir şeyi birinin) kafasına çaka çaka öğretmek/sokmak
hammer (something) into (one's) thick skull f. (bir şeyi birinin) aklına iyice sokmak
hammer (something) into (one's) thick skull f. (bir şeyi) tekrar ede ede (birinin) kafasına sokmak
hammer (something) into (one's) thick skull f. (bir şeyi birinin) kalın kafasına iyice sokmak
be at (one) hammer and tongs f. (biriyle) uğraşmak
be at (one) hammer and tongs f. (biriyle) kapışmak
be at (one) hammer and tongs f. (biriyle) kavga etmek
be at (one) hammer and tongs f. (biriyle) dalaşmak
be at (one) hammer and tongs f. (birine) girişmek
be at (one) hammer and tongs f. (birinin) saçını başını yolmak
be at (one) hammer and tongs f. (birine) saç saça baş başa girmek
be at (one) hammer and tongs f. (birine) tekme tokat dalmak
be at somebody/something hammer and tongs f. saç saça baş başa birbirine girmek
be at somebody/something hammer and tongs f. birbirine girmek
be at somebody/something hammer and tongs f. bağırış çağırış kavga etmek
be at somebody/something hammer and tongs f. birine/bir şeye dalmak
be at somebody/something hammer and tongs f. birbiriyle dalaşmak
go at somebody/something hammer and tongs f. saç saça baş başa birbirine girmek
go at somebody/something hammer and tongs f. birbirine girmek
go at somebody/something hammer and tongs f. bağırış çağırış kavga etmek
go at somebody/something hammer and tongs f. birine/bir şeye dalmak
go at somebody/something hammer and tongs f. birbiriyle dalaşmak
hammer something home (to somebody) f. (birinin) bir şeyin önemini anlamasını sağlamak
hammer something home (to somebody) f. (birinin) bir şeyi iyice anlamasını sağlamak
hammer something home (to somebody) f. (birine) bir şeyi iyice öğretmek
hammer something home (to somebody) f. (birine) bir şeyi tekrar tekrar söylemek
hammer something home (to somebody) f. (birine) bir şeyi vurgulamak
hammer something home (to somebody) f. (birine) bir şeyi üzerine basa basa söylemek
drive/hammer something home f. (bir konunun iyice anlaşılması için) konunun tekrar üzerinden geçmek
drive/hammer something home f. tekrar tekrar söylemek
drive/hammer something home f. vurgulamak
drive/hammer something home f. üzerine basa basa söylemek
fight hammer and tongs f. şiddetle kavga etmek
fight hammer and tongs f. saç saça baş başa kavga etmek
fight hammer and tongs f. son derece çetin bir mücadele vermek
fight hammer and tongs f. saç saça baş başa birbirine girmek
go at (one) hammer and tongs f. (birine) var gücüyle saldırmak
go at (one) hammer and tongs f. (birini) fena haşlamak
go at (one) hammer and tongs f. (birinin) çok üstüne gitmek
go at (one) hammer and tongs f. (birine) ağzına geleni saymak
go at (one) hammer and tongs f. (birine) fena azarlamak
hammer home f. iyice anlaşılması için konunun tekrar üzerinden geçmek
hammer home f. tekrar tekrar söylemek
hammer home f. vurgulamak
hammer home f. üzerine basa basa söylemek
hammer home f. öneminin anlaşılmasını sağlamak
hammer home f. iyice anlaşılmasını sağlamak
hammer into and pound into f. -e çakmak
hammer into and pound into f. '-e vurarak/çakarak sokmak
hammer into and pound into f. '-e çekiçle çakmak
hammer into and pound into f. kafasına sokmaya çalışmak
hammer into and pound into f. kafasına çakmak
hammer into and pound into f. tekrarlayarak öğretmeye çalışmak
hammer out an agreement f. bir anlaşmaya varmak
under the hammer expr. açık artırmada
Speaking
it's raining pitchforks and hammer handles expr. bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
it's raining pitchforks and hammer handles expr. bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor
do you know where the hammer is at? expr. çekicin nerede olduğunu biliyor musun?
Trade/Economic
hammer price i. mezat fiyatı
hammer price i. londra borsasından atılan üyenin sözleşmesi için uzlaşma fiyatı
come under the hammer f. açık artırma ile satılmak
bring something under the hammer f. açık artırma ile satmak
Politics
hammer and sickle i. orak çekiç sembollü bayrak
hammer and sickle i. komünist bayrağı
hammer out a difficulty f. anlaşmazlığı gidermek
Industry
shingling hammer i. düzenekle hareket edip işlenmemiş demiri cürufundan ayıran ağır çekiç
Technical
raising hammer i. yüzü yuvarlatılmış bir tür çekiç
air hammer i. deler çekiç
air hammer i. kaya matkabı
air hammer i. kaya delgi tabancası
rawhide hammer i. yüzeye zarar vermemek için kullanılan metal çekiç türü
nose hammer i. burun çekici
helve hammer i. şahmerdan
helve hammer i. haddehane çekici
sledge hammer i. ağır çekiç
peen hammer i. ağızlı çekiç
claw hammer i. arka ucu çatallı çekiç
print hammer i. basma çekici
heading hammer i. baş dövme çekici
sledge hammer handle i. balyoz sapı
compressed air hammer i. basınçlı hava tabancası
sledge hammer i. balyoz
copper sledge hammer i. bakır balyoz
lathing hammer i. bağdadi çekici
compressed air hammer i. basınçlı hava ile çalıştırılan küçük hava tabancası
diamond hammer i. baklavalı çekiç
hammer tongs i. baskı kıskacı
jack hammer i. basınçlı delgi
steam hammer i. buharlı çekiç
bush hammer i. bucarda
collar hammer beam i. bilezikli çekiç kirişi
steam hammer i. buharlı şahmerdan
ballpeen hammer i. bir tarafı yarımküre şeklinde metal ve benzeri nesneleri dövmek için kullanılan çekiç
ball-peen hammer i. bir tarafı yarımküre şeklinde metal ve benzeri nesneleri dövmek için kullanılan çekiç
drop steam hammer i. buharlı dövme çekici
steam hammer i. buhar çekici
double face hammer i. çift ağızlı çekiç
hammer forging i. çekiçli dövme
hammer mill i. çekicli değirmen
enlarging hammer i. çekme çekici
hammer head i. çekiç başı
hammer forging i. çekiçlenmiş parça
cross hammer mill i. çapraz çekiçli değirmen
hammer hard i. çekiçlemeli sertleştirilmiş
hammer drilling machine for minerals i. çekiçli maden kırma makinesi
claw hammer i. çatal çekiç
steel hammer i. çelik çekiç
claw hammer i. çatal ağızlı çekiç
hammer mill i. çekiçli öğütücü
hammer mill i. çekiçli değirmen
hammer welding i. çekiçli kaynaklama
lathing hammer i. çıta keseri
hammer crusher i. çekiçli kırıcı
hammer for breaking window i. cam kırma çekici
hammer shield i. çekiç siperi
double-acting hammer i. çift etkili çekiç
hammer mark i. çekiç izi
hammer-type vibrator i. çekiçli titreştirici
double-acting hammer i. çift vuruşlu çekiç
hammer punch i. çekiçzımba
hammer test i. çekiç deneyi
double acting steam hammer i. çift vuruşlu buharlı şahmerdan
hammer forging product i. çekiçli dövme ürünü
hammer axe i. çekiçli balta
double-acting piling hammer i. çift etkili şahmerdan
hammer welding i. çekiçli kaynak
hammer mill screen i. çekiçli değirmen eleği
hammer beam i. çekiç başlığı
ball pin hammer i. conta çekici
hammer tool i. çekiç takımı
hammer clip i. çekiç sapı
hammer guide i. çekiç yatağı
hammer-hardening i. çekiç ile döverek sertleştirme
hammer handle i. çekiç sapı
hammer drill i. darbeli delgi
hammer drill i. darbeli matkap
drilling hammer i. delme çekici
impact pendulum hammer i. darbe sarkaç çekici
forge hammer i. demirci çekici
hammer drilling i. darbeli delme
hammer hand drill i. darbeli el delgisi
jack hammer i. delici çekiç
hammer welding i. demirci kaynağı
patent hammer i. değişebilir kesiciağızlı çekiç
air drilling hammer i. delici havalı çekiç
blacksmiths hammer i. demirci çekici
hammer weld i. demirci kaynağı
down the hole hammer i. delik dibi tabanca
blacksmith hammer i. demirci çekici
hammer scale i. demir pulu
leather hammer i. deri tokmağı
hammer mill i. darbeli kırıcı
dressing hammer i. doğrultma çekici
claw hammer i. domuztırnağı çekiç
drop hammer i. dövme çekici
gravity hammer i. düşer çekiç
hammer furnace i. dövme ocağı
tack hammer i. döşemeci çekici
claw hammer i. domuz tırnağı çekiç
hammer test i. dövme deneyi
hammer welding i. dövme kaynak
hammer butt i. dövme kafası
facing hammer i. düz baskı çekici
electric hammer i. elektrik çekici
hand hammer i. el çekici
power-hammer i. güç şahmerdanı
tilt hammer i. haddehane çekici
trip hammer i. güçle çalıştırılan çekiç
power-hammer i. güç çekici
air hammer i. havalı tokmak
pneumatic hammer i. havalı tokmak
pneumatic hammer i. havalı çekiç
pneumatic riveting hammer i. havalı perçin çekici
pile driving air hammer i. havalı çekiç
air hammer i. hava çekici
pneumatic hammer i. hava çekici
hydraulic hammer i. hidrolik çekiç
jack hammer i. hava basıncı ile çalışan kaya delgisi
chipping hammer i. havalı çekiç
air hammer i. havalı çekiç
steam hammer i. istim çekici
hammer-dressed-masonry i. ince yontma taş duvar
calking hammer i. kalafat çekici
set hammer i. kafası çıkarılabilen çekiç
body hammer i. kaporta çekici
counterblow hammer i. karşılama çekici
tack hammer i. karfiçe çekici
jack hammer drill i. kaya matkabı
hammer rock drill i. kaya delgisi
hack hammer i. kesere benzer bir alet
welding hammer i. kaynak çekici
crushing hammer i. kırma çekici
down the hole hammer i. kuyu dibi çekici
water-hammer i. koç darbesi
lead hammer i. kurşun çekiç
sand hammer i. kum tokmağı
water hammer arrestor i. koç başı darbe önleyici
hammer scale i. kopma talaş
water hammer i. koç darbesi
down the hole hammer i. kuyu dibi tabanca
marking hammer i. marka çekici
carpenter's hammer i. marangoz çekici
drilling hammer i. lağımcı varyozu
magnetic hammer i. manyetik çekiç
drilling hammer i. matkap çekici
electric hammer i. matkap
bush hammer i. murç
bush hammer i. mucarta
power hammer i. motorlu şahmerdan
scabbling hammer i. nokta pürüzlendirme çekici
holding-up hammer i. perçin dayaması
ball peen hammer i. perçin çekici
plastic hammer i. plastik çekiç
air hammer i. pnömatik çekiç
pneumatic hammer i. pinömatik çekiç
riveting hammer i. perçin yapımında kullanılan çekiç
tuning hammer i. piyano akort anahtarı
plastic sledge hammer i. plastik balyoz
pneumatic hammer i. pnömatık çekiç
riveting hammer i. perçin çekici
drop hammer i. salma şahmerdan
hammer wedge i. saplı kama
scaling hammer i. raspa çekici
hammer hardening i. soğuk çekiçleme
hammer hardening i. soğuk dövme
hammer pick i. sivri çekiç
tilt hammer i. şahmerdan
drop-hammer forging i. şahmerdanla dövme
hammer drill i. şahmerdanlı matkap
hammer blow i. şahmerdan darbesi
hammer guide i. şahmerdan yatağı
drop hammer i. şahmerdan
water-hammer i. su koçu
water hammer i. su sızdırmaz biçimde yapılmış cam boru
tilted hammer i. şahmerdan
water hammer i. su darbesi
slide hammer i. sürgülü çekiç
pile hammer i. şahmerdan
underwater driving hammer i. sualtı şahmerdanı
power hammer i. şahmerdan
water hammer i. su darbesi çekici
water hammer i. su çekici
hammer blow i. tokmak darbesi
hammer tail i. tokmak kolu
knapping hammer i. taş çekici
claw hammer i. tırnak çekici
diamond hammer i. tarama çekici
patent hammer i. taraklı çekiç
hack hammer i. taş yontma çekici
board hammer i. tahtalı şahmerdan
vibrating pile hammer i. titreşimli şahmerdan
hammer fulling mill i. tokmaklı dinkleme makinesi
vibratory hammer i. vibrasyonlu çekiç
hammer beam i. ucu dışarıda bırakılmış kiriş
sledge hammer i. varyoz
flat die forging hammer i. yassı kalıpta dövme çekici
face hammer i. yassı başlı çekiç
spring hammer i. yaylı çekiç
hammer mill i. vurulu kırıcı
print hammer i. yazma çekici
chipping hammer i. yontma çekici
ball peen hammer i. yuvarlak başlı çekiç
knapping hammer i. yontu çekici
melon hammer i. yuvarlak bombeli çekiç
ball point hammer i. yuvarlak başlı çekiç
ball-point hammer i. yuvarlak uçlu çekiç
atmospheric hammer i. basınçlı hava ile çalışan çekiç
ax–hammer i. çekiçli balta
axe–hammer i. çekiçli balta
lift hammer i. haddehane çekici
lift hammer i. şahmerdan
wrench hammer i. ucu çekiç olarak kullanılmak üzere şekillendirilmiş bir cıvata anahtarı
lump hammer i. balyoz
flogging hammer i. (demirci keskisine vurulan) küçük balyoz
friction drop hammer i. sapını kıstıran döner silindirlerin sürtünmesiyle yükseltilen çekiç
stamp hammer i. el çekici
sledge-hammer f. balyoz vurmak
rubber hammer f. kauçuk tokmak
drop hammer f. serbest düşmeli tokmak
cold hammer f. soğuk dövmek
cold hammer f. soğuk çekiçlemek
hammer harden f. soğuk döverek sertleştirmek
vibrating hammer f. titreşimli tokmak
hammer-wrought s. çekiçlenmiş
hammer head s. çekiç başlı
top hammer s. üstten darbeli
Computer
print hammer i. basma çekici
print hammer i. yazma çekici
Electric
electric hammer i. elektrikli çekiç
hammer break i. çekiç devre kesici
Mechanic
trip-hammer i. şahmerdan
drop-hammer forging i. şahmerdanla dövme
board hammer i. tahtalı şahmerdan
enlarging hammer i. varakçıların kullandığı bir çekiç türü
cushioned hammer i. tokmak çekiç
dead-stroke hammer i. geri tepmeyi azaltıcı yayı bulunan şahmerdan
pneumatic hammer f. havalı tokmak
drop hammer f. serbest düşüşlü tokmak
trip-hammer s. şahmerdan gibi
Textile
hammer fulling mill i. tokmaklı dinkleme makinesi
claw hammer coat i. frak
claw hammer coat i. kuyruklu ceket
claw-hammer coat i. frak
claw-hammer coat i. kuyruklu ceket
Construction
face hammer i. baskı çekici
concrete test hammer i. beton çekici
manual test hammer i. beton test çekici
concrete test hammer i. beton test tabancası
rebound hammer i. beton çekici
hammer-dressed stone i. çaplanmış taş
hammer crusher i. çekiçli kırıcı
hammer drill i. darbeli delici
bricklayer's hammer i. duvarcı çekici
hammer beam i. direk başlığı
bricklayers hammer i. duvarcı çekici
brick hammer i. duvarcı tokmağı
ball peen hammer i. fındık başlı çekiç