Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
take in something
"take in something"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 125 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
take something in
f.
daraltmak
2
Genel
take something in
f.
bir şeyi farketmek/görmek
3
Genel
take something in
f.
bir şeyi kavramak
4
Genel
take something in
f.
gitmek (konser müze vb'ne)
5
Genel
take something in stride
f.
bir şeyin üzerinde durmamak
6
Genel
take something in stride
f.
bir şeyi mesele yapmamak
7
Genel
take something in
f.
bir şeyi içeri almak/çekmek
8
Genel
take something in
f.
görmek (oyun/müze vb'ni)
9
Genel
take something in the right spirit
f.
bir şeyin ardındaki iyi niyeti kavrayarak kızmamak
10
Genel
take something in
f.
bir şeyi anlamak
11
Genel
take something in
f.
bir şeyi kapsamak
12
Genel
take something in
f.
ihtiva etmek
13
Genel
take something in
f.
içermek
14
Genel
take something in hand
f.
denetim altına almak
15
Genel
take something in hand
f.
ele almak
16
Genel
take something in hand
f.
kontrol etmek
17
Genel
take something in hand
f.
eline almak
18
Genel
take something in hand
f.
duruma el koymak
19
Genel
take pleasure in doing something
f.
(bir şeyi) yapmaktan keyif almak
20
Genel
take pleasure in doing something
f.
-den keyif almak
Phrasals
21
Öbek Fiiller
to take part in something
f.
bir şeye dahil olmak
22
Öbek Fiiller
take something in
f.
bir yere bir şey getirmek
23
Öbek Fiiller
to take part in something
f.
bir şeye katılmak
24
Öbek Fiiller
take something in
f.
bir şeyi/giysiyi küçültmek
25
Öbek Fiiller
take something in
f.
bir şeyi gözlemleyip incelemek
26
Öbek Fiiller
take something in
f.
izlemek
27
Öbek Fiiller
take something in
f.
para almak
28
Öbek Fiiller
take something in
f.
ödeme almak
29
Öbek Fiiller
take something in
f.
hasılat yapmak
30
Öbek Fiiller
take something in
f.
kazanç/gelir sağlamak
31
Öbek Fiiller
take something in
f.
para girdisi sağlamak
32
Öbek Fiiller
take something in
f.
bir şeyi içine çekmek
33
Öbek Fiiller
take something in
f.
bir şeyi içmek
34
Öbek Fiiller
take something in
f.
bir şeyi yemek
35
Öbek Fiiller
take something in
f.
-e bir şey getirmek
36
Öbek Fiiller
take (something) out in (something)
f.
bir işin bedelinin para yerine başka bir şeyle ödenmesini kabul etmek
37
Öbek Fiiller
take (something) out in (something)
f.
bir şeyin bedelini para dışında bir yöntemle almak
38
Öbek Fiiller
take (something) out in (something)
f.
para yerine başka bir ödeme kabul etmek
Idioms
39
Deyim
take something in good part
f.
alınmamak
40
Deyim
take something in good part
f.
şakayı veya eleştiriyi kaldırabilmek
41
Deyim
take (someone or something) in as (something)
f.
belli bir yaş veya durumdayken evine/yanına/içeri almak
42
Deyim
take someone in as something
f.
işe almak/başlatmak
43
Deyim
take (someone or something) in as (something)
f.
sığınmacı/mülteci olarak almak/kabul etmek
44
Deyim
take comfort in (something)
f.
(bir şeye) güvenmek
45
Deyim
take comfort in (something)
f.
(bir şeyden) cesaret bulmak
46
Deyim
take comfort in (something)
f.
(bir şeyi) düşünüp rahatlamak
47
Deyim
take comfort in (something)
f.
(bir şeyden) teselli bulmak
48
Deyim
take something out in trade
f.
bir işin bedelini para yerine mal veya hizmet olarak ödemek
49
Deyim
not take stock in something
f.
dikkate almamak
50
Deyim
take no stock in something
f.
dikkate almamak
51
Deyim
take something in one's stride
f.
doğal karşılamak
52
Deyim
take something in stride
f.
doğal karşılamak
53
Deyim
take something in one's stride
f.
mesele yapmamak
54
Deyim
take something in stride
f.
mesele yapmamak
55
Deyim
take something in stride
f.
normal karşılamak
56
Deyim
take something in one's stride
f.
normal karşılamak
57
Deyim
not take stock in something
f.
önemsememek
58
Deyim
take no stock in something
f.
önemsememek
59
Deyim
take something in stride
f.
üstünde durmamak
60
Deyim
take something in one's stride
f.
üstünde durmamak
61
Deyim
take something in one's stride
f.
zorluklarla sakin bir şekilde uğraşmak
62
Deyim
play/take no part in/of something
f.
bir şeye karışmamış olmak
63
Deyim
play/take no part in/of something
f.
bir şeyde yer almamış olmak
64
Deyim
take (something) in the wrong way
f.
(bir şeyi) yanlış anlamak
65
Deyim
take (something) in the wrong way
f.
(bir şeyi) tersten/ters anlamak
66
Deyim
take (something) in the wrong way
f.
(bir şeyi) yanlış yorumlamak
67
Deyim
take (something) in tow
f.
(bir şeyi) çekmek
68
Deyim
take (something) in tow
f.
(bir şeyi) sürüklemek
69
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyde) yer almamak
70
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyin) parçası olmamak
71
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamamak
72
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
73
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeye) dahil olmamak
74
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeyle) ilgisi olmamak
75
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeye) bulaşmamış olmak
76
Deyim
take no part in/of (something)
f.
(bir şeye) karışmamış olmak
77
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyde yer almamak/almak istememek
78
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
79
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek
80
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyde hiçbir şekilde payı olmamak/olmasını istememek
81
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeye dahil olmamak/olmak istememek
82
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeyle ilgisi olmamak/olmasını istememek
83
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
84
Deyim
have/play/take/want no part in/of something
f.
bir şeye karışmamış olmak/karışmak istememek
85
Deyim
take delight in (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) çok hoşnut/memnun olmak
86
Deyim
take delight in (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) keyif/zevk almak
87
Deyim
take delight in (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) haz almak/duymak
88
Deyim
have/take a hand in something/in doing something
f.
bir şeyde/bir şey yapmada payı olmak
89
Deyim
have/take a hand in something/in doing something
f.
bir şeyin/bir şey yapmanın içinde olmak
90
Deyim
have/take a hand in something/in doing something
f.
bir şeyde/bir şey yapmada parmağı olmak
91
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birinin/bir şeyin) yönetimi ele almak
92
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birinin/bir şeyin) idaresini ele almak
93
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birini/bir şeyi) idare etmeye başlamak
94
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(biriyle/bir şeyle) düzeltmek/geliştirmek amaçlı ilgilenmek
95
Deyim
take (someone or something) in hand
f.
(birinin/bir şeyin) yönetimini/idaresini üstüne almak/üstlenmek
96
Deyim
take a course (in something)
f.
(bir alanda) kurs almak
97
Deyim
take a course (in something)
f.
(bir alanda) kursa gitmek
98
Deyim
take a course (in something)
f.
(belirli bir zamanda) kurs almak/kursa gitmek
99
Deyim
take a hand in (something)
f.
(bir işin) içinde olmak
100
Deyim
take a hand in (something)
f.
(bir işte) parmağı olmak
101
Deyim
take a hand in (something)
f.
(bir şeyde) rol oynamak
102
Deyim
take an interest in (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) alaka göstermek
103
Deyim
take an interest in (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
104
Deyim
take an interest in (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ilgi göstermek
105
Deyim
take an interest in (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ilgi/alaka duymak
106
Deyim
take an interest in (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ilgili olmak
107
Deyim
take pride (in someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) övünmek
108
Deyim
take pride (in someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) gurur duymak
109
Deyim
take pride (in someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) iftihar etmek
110
Deyim
take pride (in someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kıvanç duymak
111
Deyim
take pride (in someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) gururlanmak
112
Deyim
take refuge in (something or some place)
f.
(bir şeye/bir yere) sığınmak
113
Deyim
take solace in (something)
f.
(bir şeyde) teselli bulmak
114
Deyim
take solace in (something)
f.
(bir şeyle) avunmak
115
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyi doğal karşılamak
116
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
117
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyi normal/sakin karşılamak
118
Deyim
take something in your stride [uk]
f.
bir şeyin üstünde durmamak
119
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyi doğal karşılamak
120
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyi olduğu gibi kabullenmek/kabul etmek
121
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyi normal/sakin karşılamak
122
Deyim
take something in stride [us]
f.
bir şeyin üstünde durmamak
123
Deyim
take stock in (something)
f.
(bir şeye) inanmak
124
Deyim
take stock in (something)
f.
(bir şeyi) dikkate almak
125
Deyim
take stock in (something)
f.
(bir şeyi) önemsemek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of take in something
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy